27 Nisan 2016

Bir Ders Etkinliği Olarak Film İzleme Rehberi

Dilara Kahyaoğlu
2014

NOT: Buna benzer bir çok örnek çizelge hazırladım ama en sonuncusu budur. Bir anlamda şimdiye kadar yaptıklarımın bir sentezi oldu bu çalışma. Bu çizelgenin derste izlenen  filmlerde daha etkili kullanılabileceğini düşünüyorum, biliyorum. Denedim. Örneğin Swing Çağı filmini izlerken bunu kullanmıştım.

****
Önceden Bilinmesi Gerekenler: Bildirilir veya araştırılır (aşağıdaki başlıklar vb.)
Filmin Tarihi:
Yönetmeni:
Arka Plan Hikayesi:  Yönetmen bu filmi neden çekmiş, amacı ne? vb.
TÜRÜ: Dönem filmi/tarihsel film, korku, gerilim, komedi, dram, belgesel vb.
Dönemine etkisi: Sinema tarihini, dilini etkilemiş mi? Bir ilk örnek mi? Kült bir film mi? vb.

15 Nisan 2016

Ortaçağ'ın Gotik Katedrali Notre Dame'ı Kim Kurtardı?

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Gotik sanatı görseller ve metinler aracılığıyla incelerken Victor Hugo ile bağlantılı olarak kültürel miras ve onların korunmasındaki sorumluluklarımız üzerine düşünür, tartışır. 


Kilit Beceriler: Görsel Okuma, Analiz, Değerlendirme

****


NOT: Resimlerin altındaki linklere tıklayınca ayrıntıları görecek şekilde büyüme sağlanmaktadır.


Kaynak 1: 
Gotik katedrallerin en ünlüleri arasında bulunan Paris Notre Dame Katedrali Paris’in gururu ve ekonomik özgürlüğün sembolü olarak yerel tüccarlar tarafından Meryem Ana’ya ithafen yaptırılmıştır. 1163-1345 yılları arasında tamamlanan katedralin inşası uzun yıllar sürdüğünden yapıda çok sayıda mimar çalışmış ve üslup değişiklikleri ortaya çıkmıştır. 
Resimde Katedralin ünlü “batı cephesi” (krala ait giriş bölümü) görülmektedir. http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/a4/NotreDameDeParis.jpg

Kültür/Tarih Nedir Üzerine Farklı Düşünceler

Dilara Kahyaoğlu
2014

Amaç: Kültür ve tarihin ne olduğu sorusuyla ilgilenen kişilerin kısa metinlerini okur karşılaştırır, çıkarımda bulunurken öğrenir.
Kilit Beceriler: Karşılaştırma, Analiz, Çıkarımda bulunma


“ kültür” Bir halkın ya da bir toplumun maddi ve manevi alanlarda oluşturduğu ürünlerin tümü; yiyecek, giyecek, barınak, korunak gibi temel ihtiyaçların elde edilmesi için kullanılan her türlü araç gereç, uygulanan teknik; fikirler, bilgiler, inançlar; geleneksel, dinsel, toplumsal, politik düzen ve kurumlar; düşünce, duyuş, tutum ve davranış biçimleri; yaşama tarzı vb. örneklerle açıklanabilir.
Veya en geniş anlamı ile yeryüzünde beşeri hayatın başlangıcından bu güne kadar insanoğlu tarafından üretilmiş olan her şey.

Konuyla ilgilenen yazarların kültürün ne olduğuyla ilgili olarak yazdıklarını incelediğimizde birçoğunun farklı fikirler savunduğunu görürüz.


Malinowski Trobriand Adaları'ndaki yerliler ile birlikte, (1918)
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bronis%C5%82aw_Malinowski

İpek Yolu ve Marco Polo


Dilara Kahyaoğlu

2014


Amaç: Marco Polo ile birlikte İpekyolu’nu inceler, Orta Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan yolun önemini öğrenir, tartışır. Ticaret yollarının aynı zamanda bir kültür taşıyıcısı olduğu konusunda farkındalık kazanır, değerlendirir.


Kilit beceriler: Harita Okuma, Görsel Okuma, Analiz, Çıkarımda Bulunma,  Araştırma



Kaynak 1: 
İpek Yolu ve Marco Polo
İki bin yıl kadar önce Çin'in açtığı en önemli ticaret yolu olan İpek Yolu, dünyaca ünlüdür. Çin ile Avrupa, Asya ve Afrika arasındaki köprü olarak kabul edilen İpekyolu’nun, Doğu ile Batı arasındaki ekonomik ve kültürel alışverişe önemli katkıları olmuştur.

İpek Yolu, tarihte Çin'den başlayıp Orta Asya üzerinden Güney Asya, Batı Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika'ya uzanan kara ticaret yoluydu. Çin ipeği ve ipekli ürünleri bu yol üzerinden batıya taşındığı için İpek Yolu olarak adlandırılmıştı. Yapılan arkeolojik araştırmalara göre, ipek Yolu'nda faaliyetler esas olarak Çin’in MÖ l. yüzyılda hüküm süren Batı Han hanedanının hükümdarı Zhang Kian tarafından başlatılmıştı. O zamanki İpek Yolu'nun güney rotası, Afganistan, Özbekistan ve İran’ı geçerek Mısır'ın İskenderiye şehrine; öbür rota, Pakistan ve Afganistan'ın Kabil şehrini geçerek İran Körfezi'ne, ya da Kabil'in güneyine inerek şimdiki Pakistan'ın Karaçi şehrine ya da deniz üzerinden Pers-İran ve İmparatorluğu’na kadar uzanmaktaydı.

11 Nisan 2016

İpek Yolu

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Haritalar üzerinden analiz yapar. Araştırma yaparak bilgilerini, araştırma sonuçlarını bir poster/deneme çalışması ile sunarak/yazarak sentezler

Kilit Beceriler: Harita Okuma, Görsel Okuma, Araştırma, Poster Hazırlama, Deneme Yazma


Kaynak 1: 
İPEK YOLU’NDA KALINTILAR VE COĞRAFYA




Kaynak 2: 
İPEK YOLU’NDA TİCARET



10 Nisan 2016

Kaşgarlı Mahmut'un Dünyası ve Türk Dünyası


Dilara Kahyaoğlu

2014



Amaç: Harita üzerinde araştırma yaparak eski Türk dünyasının (dünyanın) nasıl olduğuna, algılandığına dair farkındalık yaşar, günümüzle karşılaştırır, değerlendirir.

Kilit Beceriler: Araştırma, Analiz, Sonuç Çıkarma, Harita Okuma



Kaynak 1
Divan ü Lügati’t-Türk içinde yer alan Dünya ve Türk Dünyası haritası

Suavi Aydın tarafından çevrilmiş, Kaya Güvenç tarafından yeniden çizilmiştir.

Bozkurt Güvenç, Türk Kimliği, Remzi Kitabevi, Arka kapak içinde   

09 Nisan 2016

Efsanelerin Öğrettikleri

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Efsaneleri karşılaştırmalı inceler, öğrenir. Farklı içerikte olmasının nedenlerini sorgular.


Kilit Beceriler: Araştırma, Tartışma, Çıkarımda Bulunma, Karşılaştırma, Eleştirel Düşünme Becerisini kullanma, Yazma

Kaynak 1:

“Masallar, mitler, halk hikâyeleri, ortak (kollektif) bilinçdışının ürünleridir; ait olduğu topluluğun bireye sunduğu, binyıllar boyunca yaşanagelmiş, sınanmış zihin modellerini sahneler”



Bilgin Saydam, “Deli Dumrul’un Bilinci” 


Eski Türklerin İnanışları Üzerine Farklı Görüşler

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Eski Türklerin inanışlarına dair farklı görüşleri karşılaştırır, tartışır.


Kilit beceriler: Eleştirel Düşünme, Analiz, Çıkarımda bulunma, Araştırma 



Kaynak 1: 
Göktürk Dini

 “Bazı bilginler, Orta Asya halklarının birer avcı ve çoban olduklarını düşünerek bu eserlerde [Türklerden kalan eserlerde, kalıntılarda] günlük hayatın tezahür ettiğine [yansıdığına, göründüğüne, yaşantılarından izler taşıdığına] inanmışlardı. Hatta daha da ileri giderek Hunlar’ın “totemist” olduğunu iddia edenlere de rastlamaktayız. Hunlar tek tanrılı bir Göktürk dinine inanmakta idiler.
Tek tanrılı bir dine inanan bir kavimde “totem” aramak biraz güçtür. Bunlar olsa olsa eski Hun inanç ve efsanelerinin bir kalıntısı olabilirler. Nitekim “totemist” olmadıkları halde kendi aralarında anlattıkları bir “kurt efsanesi”ne inanıyorlar ve kurt başını da milli bir arma olarak taşıyorlardı.”
 Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihi

Orhun Yazıtlarından Seçmeler

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Orhun Yazıtlarının içeriğini analiz eder, tartışır, çıkarımda bulunur.


Kilit Beceriler: Tartışma, Çıkarımda Bulunma, Analiz, Değerlendirme


Bilge Tonyukuk Anıtı. https://en.wikipedia.org/wiki/Orkhon_inscriptions



Kaynak 1: 
Kültigin Yazıtı, Kuzey Yüzü
Süratle gelen (düşman) ordusunu Kül Tigin dağıtıp Tongra(lardan) bir grup yiğit on eri Tonga Tigin'in cenaze töreninde kuşatarak öldürdük. Beşinci olarak Ezgenti Kadız'da Oğuzlarla savaştık. Kül Tigin Az yağız (at)ına binip hücum etti. İki eri mızrakladı, çamura garketti O ordu orada öldü. Amga korugan'ında kışlayıp (o yılın) ilkbaharında Oğuz'lara doğru ordu sevk ettik. Kül Tigin'i karargâhın başında bıraktık. Düşman Oğuz'lar karargâhı bastılar. Kül Tigin öksüz kır (at)ına binip dokuz er(i) mızrakladı, karargâhı düşmana vermedi. (Kül Tigin olmasaydı) annem Hatun başta olmak üzer (diğer) annelerim, ablalarım, prenseslerim, bunca hayatta kalanlar cariye olacak idi, ölenler (de) yazıda yabanda yata kalacak idiniz; Kül Tigin yok olsa (idi) hep ölecek idiniz.
Tekin, Talat. Orhon Yazıtları. s: 23

Orhun Yazıtları

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Orhun Yazıtları konusunda bilgi edinirken yazıtların anlamını, tarih ve tarihçilik açısından analiz eder.


Kilit Beceriler: Karşılaştırma, Çıkarımda Bulunma, Analiz


Kaynak 1: 
Orhun Yazıtlarının Sahibi kim?
Güney Sibirya’da, Yenisey ırmağının yukarı mecrası boyunca İskandinav “runik” yazısına benzer mezar yazıtlarının bulunduğu daha 18. Yüzyıl başlarında Johann von Strahlenberg’in eseri aracılığıyla biliniyordu. Bu eserin ardından buraya ilk gönderilen araştırmacılar Fin heyetiydi.

Rus arkeolog Yadrintsev, Moğolistan’da Orhon ırmağı kıyılarında aynı yazı ile yazılmış çok daha büyük iki yazıt buldu (1889). Bu yeni keşif üzerine bir Fin araştırma ekibi Orhon ırmağı kıyısına gitti ve bu bilimsel gezi sonunda Orhon Yazıtlarının mükemmel kopyaları yayımlandı (1892).

Orhon Yazıtlarının Finlandiya’da yayımlanan atlası, bu taşlardan biri üzerinde bulunan Çince yazıtın okunabilen kısımlarının bir çevirisini de içeriyordu.  Bu kısa Çince metin bize bu iki anıttan birinin 732 yılında ölen bir Türk prensinin anısına dikilmiş olduğunu haber veriyordu.

Tekin,Talat. Orhon Yazıtları. s: V


08 Nisan 2016

Göçebe Savaşçılar ve Boylar Konfederasyonu Hakkında Üç Görüş

Dilara Kahyaoğlu
2014

Amaç: Göçebe, savaşçı, göçebe, yerleşik vb. kavramlar üzerinden Orta Asya topluluklarının ekonomik, siyasi ve sosyal yapısını inceler, tartışır.
Kilit Beceriler: Analiz,  Araştırma, Yazma, Kanıt Kullanma, Çıkarında bulunma



Kaynak 1: 
İbn-i Haldun  (1332 Tunus -  1406 Kahire)

1a. İbn-i Haldun Enstitüsünün sembolü 
 Arap-Amerikan Müzesi, Michigan
Modern historiyografininsosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen 
14. yüzyıl düşünürüdevlet adamı ve tarihçisi. Köklü bir aileden geldiği için iyi bir eğitim aldı. Tunus ve Fas'ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır'da çalıştı. Kuzey Afrika'nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı 2 yıl hapiste yatmasına neden oldu. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman oldu. Mısır'da 6 defa Maliki kadılığı yaptı. Şam'ı işgal eden Moğol İmparatoru Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçti.

Siyasal yaşamdan çekildiği dönemlerde adını tarihe geçiren 7 ciltlik dünya tarihi Kitâbu’l-İber ve onun giriş kitabı olarak düşündüğü Mukaddime'yi yazdı. Eseri, Arap dünyasında etki yaratmasa da Osmanlı tarih anlayışını derinden etkiledi. Başta Kâtip ÇelebiNaima ve Ahmet Cevdet Paşa olmak üzere Osmanlı tarihçileri Osmanlı Devleti'nin yükseliş ve çöküşünü pek çok defa onun teorileriyle analiz etti. Arap dünyasında yeniden keşfedilmesi ancak Arap milliyetçiliğinin gelişmeye başlaması ile oldu. 19. yüzyıldan itibaren ise Avrupalı tarihçiler tarafından keşfedildi ve eserleri büyük takdir gördü. Öyle ki Toynbee, aradan geçen yüzyıllardan sonra onun için şöyle dedi: "Herhangi bir zamanda, herhangi bir ülkede, herhangi bir zihin tarafından yaratılmış en büyük tarih felsefesinin sahibi".

Orta Asya Neresidir? Nasıl Bir Yerdir?

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Haritalar ve metinler aracılığıyla Orta Asya’yı tanır. Neresi olduğu konusunda farklı fikirlerin farkına varır.


Kilit beceriler: Harita Okuma, Karşılaştırma, Analiz, Çıkarımda Bulunma,  Araştırma


Kaynak 1
Göçebelerin ve Yerleşiklerin Yaşam Alanları
Türkler gibi göçebe, savaşçı halkların esas yaşam alanları haritada “bozkırlar” çemberi içinde gösterilen geniş bölgedir (A).  Hiung-Nu, Göktürk vb. olarak isimlendirilen ve “Türk” etnik grubu içinde düşünülen halkların ana yaşam alanlarının ise; Orhun ve Selenga ırmakları ile Altay Dağları arasındaki bölge olarak düşünülmektedir (bkz. Kaynak 2).

Ortaçağ'da Avrupa Teknolojisinin Kaynakları

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Ortaçağ’da Avrupa teknolojisinin kaynaklarını konusunda bilgi edinir. Araştırır. Tartışır.

Kilit Beceriler: Okuma, Anlama



İngiltere'de bir yeldeğirmeni. 1815
https://en.wikipedia.org/wiki/Windmill
Avrupa yavaş yavaş yeni teknolojileri benimsedi. En önemlilerinden biri su değirmeniydi; 1086'da İngiltere’de 5624 tane bulunuyordu, ama tahılı uzak mesafelere taşımak o kadar zordu ki birçoğu pek kullanmıyordu. Su değirmenlerinin kullanılması yavaş yavaş yaygınlaştı. 9. yüzyılın ortasından itibaren Fransa'da bira için malt yapımı ve 11.-12. yüzyıllara gelindiğinde kenevir için presleme değirmenleri ve kumaş kasarlamak için kullanıldı. İslam dünyasında yel değirmenleri yaklaşık olarak 10. yüzyıldan itibaren gelişti, fakat dikey milleri vardı. Avrupa'ya has gelişme muhtemelen ilk defa 12. yüzyılda İngiltere'de kullanılan yatay milli yel değirmeniydi. 13. yüzyıla gelindiğinde Ypres'in çevresinde 120'den fazla bu tür değirmen bulunuyordu. Hepsinden önemlisi, Avrasya‘nın başka bir yerinde genellikle 1000 yıldan beri kullanılan teknolojilerin Avrupa'da benimsenmesiydi. Birçoğu İslam aracılığıyla buraya ulaşmıştı.

Menocchio’nun Yargılanması


Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Ortaçağ Engiziyonundaki bir yargılama üzerinden dönemin özelliklerinin kişilere yansımasını analiz eder, araştırır, oynayarak gösterir.
Kilit Beceriler: Araştırma, Analiz, Sonuç Çıkarma, Yazma, Oynayarak Gösterme




Ön Bilgi
1532 doğumlu Menocchio, İtalya’nın küçük bir kasabası olan Montereale’de yaşayan bir değirmencidir.  Dilden dile anlatılan sözlü kültürden etkilendiği gibi aralarında Kuran’ın da bulunduğu çeşitli kitapları da okumuştur. Düşüncelerini etrafındaki insanlara anlatmayı sever, onlarla tartışır. Örneğin,  “ Bana göre her şey [başlangıçta] kaostu. Bu bütünün içinden bir kütle doğdu. Tıpkı peynirin sütten yapılışı gibi... Ve içinden kurtlar çıktı, bunlar da meleklerdi.

07 Nisan 2016

Cezalar, Dışlamalar, Cadılar

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Belli başlı kavram, isim ve olgular çerçevesinde Ortaçağın cezalandırma sistemini inceler, değerlendirir.


Kilit Beceriler: Araştırma, Tartışma, Çıkarımda Bulunma, Karşılaştırma, Eleştirel Düşünme Becerisini kullanma, Yazma


Kaynak 1: 
Bir Ortaçağ Kurumu: Enkizisyon (Engizisyon)
Enkizisyonu,  Katolik Kilisesi’nde heretik (egemen olan dine veya inanışa göre; sapkın, kâfir dinsel öğretiler) akımlar ile simya, büyücülük ve cadılık gibi etkinliklere karşı mücadele amacıyla oluşturulmuş, ortaçağda ve yeniçağın başlarında büyük güç kazanmış, “papalığa bağlı yargı kurumu” olarak kısaca tanımlayabiliriz. Sözcük, Latince “inquiro” yani araştırmak, soruşturmak kökünden türetilmiştir. “Enkizitörlerin” yani enkizisyon görevlisi olan sorgucuların görevi ise herhangi bir şikâyet beklemeksizin heretikleri ve başka din suçlularını araştırıp, bulmaktı.
Ortaçağ başlarında Katolik Kilisesi’nin gücünü pekiştirmesinden sonra heretiklere toplum düşmanı gözüyle bakılmaya başlandı.  Heretik akımlar güçlenip devletin varlığını tehdit eder bir duruma gelince de, kilise bir yandan aforoz uygulamalarına girişirken, bir yandan da Kutsal Roma Germen İmparatorluğu, resmi kovuşturmalar başlatmıştı.

Feodaliteyi Üzenginin İcadı mı Doğurdu?

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Üzengi üzerinden iki farklı tarihçinin feodalizme ilişkin görüşlerini inceler, karşılaştırır, tartışır.

Kilit Beceriler: Eleştirel Düşünme, Analiz, Çıkarımda bulunma, Araştırma 


Kaynak 1: 
Üzengi Üzerine (Davies)
Büyük at zırhları ve zırhlı şövalyeleri taşıyacak büyüklükte atlar gerektiren ağır süvarilik Batı’ya İran ve Bizans'tan gelmiştir. Charles Martel yalnız bu tür süvari kullanımım başlatmakla değil, onları beslemek için geniş Kilise topraklarına el koymakla da tanınır. Bu nedenle ona "Avrupa feodalitesinin kurucusu" denilmiştir. Üzengi aynı dönemlerde icat edilmiştir. Atın sırtında daha sıkı durulmasına ve at ile sürücüsünün hızından yararlanarak mızrağın daha etkili kullanılmasına yardım ederek, üzengi; hafif, hareketli süvari baskınlarını ağır saldırı yöntemi haline getirmiştir. Dolayısıyla ana sorun yeterli büyüklükte bir şövalye sınıfını hem hizmetin ve eğitimin gerektirdiği psikolojik talepleri hem de atlarının, donanımlarının ve maiyetlerinin oldukça fazla olan masraflarını sürekli olarak karşılayacak toplumsal yapılanmayı sağlamaktır. 
Şövalye sınıfının beslenmesini, toprak mülkiyetiyle süvari geleneğinin el ele gittiği bir yapılanma sağlamak, feodal toplumun merkezi mantığını oluşturur.

Davies, Norman. Avrupa Tarihi. 2011/2. s: 339-341

Ortaçağ'da Köylü Ayaklanmaları

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Ortaçağ’da köylülerin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşulları fark eder, analiz ederek değerlendirme yapar.

Kilit Beceriler: Tartışma, Çıkarımda Bulunma, Kanıt Kullanma, Analiz, Değerlendirme


 Bir şövalyenin etrafını çeviren köylüler…
Ortaçağın feodal üretim düzeninde adları değişen köleler (serfler, köylüler) insanca yasama koşullarından yoksundular, ağır vergiler altında her gün biraz daha eziliyorlardı. 1323 yılında Flandre'da ayaklandılar. Burges, Ypres, Cassel kentleri onlardan, Gand kentiyse ezenlerden yanaydı. Papa, ayaklananları aforoz etti. Kral da zenginlerin ve soyluların korunması için ordular gönderdi. Ayaklananlar başlangıçta önemli başarılar elde etmişlerdi. Ama sonunda onlar da, Katilina ve Spartaküs gibi, boyun eğmek zorunda kaldılar. Yöneticileri Jacop Peyt ateşte yakıldı. En yakınları onu ele vermiş ve yakalattırmışlardı. 28 ağustos 1328'de ise yeniden ayaklandıklarında savaş alanında dokuz binden çok ölü bıraktılar. Flandre'ın çalışan insanları eskisinden daha kötü koşullara boyun eğmek zorunda kaldılar.

İki Feodalizm

Dilara Kahyaoğlu
2014

Amaç: Asya ve Avrupa feodalizmlerinin karşılaştırarak inceler. Zihin haritası tekniği ile analiz eder.

Kilit Beceriler: Karşılaştırma, Çıkarımda Bulunma, Analiz, Zihin Haritasını Kullanma/Okuma, 




Kaynak 1: 
Avrasya Tipi Feodalizm
Erken devlet ve imparatorlukların asıl sorunları fetih aşamasının ardından ortaya çıkıyordu. … İlk hükümdarın birbiriyle bağlantılı üç sorunu çözümlemesi gerekiyordu: adamlarını nasıl ödüllendireceği, yeni fethedilen toprakları nasıl kontrol edeceği ve bir orduyu nasıl besleyeceği. 

Çözümler, temel bir zorlamaya dayanmak zorundaydı; toprak neredeyse tek zenginlik aracı ve göstergesiydi. Benimsenen çözümler neredeyse hep aynıydı; fethedilen topraklar hükümdar istediği zaman verilecek, belli sayıda askeri beslemek üzere kullanılabilmeleri amacıyla, elit tabakadan kişilere bağışlanıyordu. (Bu sisteme Avrupa tarihinde "feodalizm" deniyor, ancak bu sadece Avrasya’nın tamamında binlerce yıl boyunca alışılmış olan bir olgunun bir görüntüsüydü.) 

ilk başta bu bağışlar genellikle asker sağlama koşuluna bağlıydı; hükümdar tarafından geri alınabiliyor ve mirasla aktarılamıyordu. İlk hükümdarlar bağış sahibi öldüğünde toprakları başkalarına verebilecek kadar güçlü olabiliyorlardı zaman zaman. Bununla birlikte, genel eğilim bu toprak sahipliğinin çok hızlı bir şekilde soydan soya geçmeye başlamasıydı. Bu bir kez gerçekleştikten sonra hükümdarlar kendi güç merkezlerini oluşturmuş ve kendi askerlerini kontrol edebilen yerel elitler üzerinden çok daha az kontrol sahibi olmaya başladılar.

06 Nisan 2016

Feodal Sistemin Temel Özellikleri

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Feodalizme özgü kavramları ve temel bilgileri tanır. Bir öykü yazarak gerekli kavram ve bilgileri kullanarak öğrenme sürecini derinleştirir.


Kilit Beceriler: Görsel Okuma, Analiz, sentez, Araştırma, Yazma





Kaynak 1: 
Temel Kavramlar
Feodalizm kavramının, Fief, Feodum ya da feudum kelimeleriyle doğrudan ilgisi vardır. Latince olan Feodum; hizmet karşılığında bağışlanmış mülk anlamına gelir. Fransızca Fief sözcüğü de servet, mülk anlamına gelmektedir. Feodalizm, Derebeylik olarak da bilinir.

Senyörler yani feodal beyler “fief”i toprak, bazen de başka tür gelir kaynağı olarak; “fief sözleşmesi”nde belirtilen hizmetler karşılığı, kendine gönüllü olarak hizmet etmeyi seçmiş kişilere bağışlardı.  Fief bağışlanan ve senyöre bağlanan kişiye “vasal” denirdi.  Bağlanılan senyör “süzeren” konumunda olurdu. Vasallara bağışlanan fieflerin çoğu tahsis veya gasp yoluyla soyluların eline geçmiş kamu arazileri ve krallık topraklarıydı. Vasal gerekli hizmeti yerine getirmezse fiefi elinden alınabilirdi. Buna karşılık senyör de adil davranmalı ve sözleşmenin kendine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeliydi.

Serf konumundaki toprağa bağımlı kılınan köylüler senyör ya da vasal konumundaki toprak beylerine hizmet ederdi. Belirli sayıda serfin bağımlı olduğu fief, vasalın geçimini sağlayacak ve senyöre sunacağı hizmeti karşılayacak büyüklükte olurdu.

Bu toplumda askeri ya da sivil resmi işler kamu hizmeti yapan devlet görevlilerince değil, fief sahiplerince yerine getirilirdi.


Gerçekte fief ve vasallık sistemi feodal dönemin başlangıcından çok daha eskilere dayanıyordu. Ama egemen sınıflar içinde genelleşip eski devlet örgütünün yerine geçmesi Feodal dönemde gerçekleşti.

Kavimler Göçü

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç: Kavimler Göçü haritalarını ve ilgili metinleri inceleyerek günümüz Avrupa’sına giden tarihsel dönemeç hakkında bilgi sahibi olur, ilgili kavram ve isimlerle tanışır.


Kilit beceriler: Harita Okuma, Karşılaştırma, Analiz, Çıkarımda Bulunma, Kanıt Kullanma, Araştırma


Kaynak 1
Kavimler Göçü, MS 100-500
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kavimler_G%C3%B6%C3%A7%C3%BC#/media/File:Invasions_of_the_Roman_Empire_1.png

Kaynak 2: 
Kavimler Göçü Nedir?
Hunların baskısıyla 375 yılına doğru Got krallığının çökmesi, Avrupa’nın güney ve batısına doğru dalga dalga yayılan istila hareketlerine yol açtı. İlk gelen Vizigotlar, Akitanya ve İspanya’ya yerleşti. İkinci dalga Vandallar, Süevler ve Burgondlar; Ren ırmağını aşarak güneye ilerlediler. Üçüncü dalga sonunda Ostrogotlar, İtalya’ya;  Anglosaksonlar, İngiltere’ye yerleşti. Dördüncü aşamada Lombardlar, bütün İtalya’yı ele geçirdi. İspanya’yı baştanbaşa geçen Vandallar Kuzey Afrika’ya inerek burada bir krallık kurdular. Franklar ise 4. Yüzyıldan itibaren Roma topraklarına sızmıştır.
Kavimler Göçü denilen bu göç, istila ve yerleşme hareketi; 5. Yüzyılın başından itibaren “Barbar” krallıkları denilen devletlerin kurulmasına yol açtı: Vizigot, Ostrogot, Frank, Burgond, Vandal krallıkları vb.

05 Nisan 2016

Yahudi Tarihinin Birinci Elden Kaynakları ve Tarihçilik



Dilara Kahyaoğlu
2014

Amaç:  Yahudi tarih ve tarihçiliği üzerinden tarihçilik yöntem ve sorunlarını tartışır.
Kilit Beceriler: Analiz, Tartışma, Çıkarımda Bulunma, Eleştirel Düşünme, Araştırma


Kaynak 1: 
“İbrani Kutsal Kitabı”
Yahudileri ve Yahudiliği anlamaya çalışan herhangi bir yaklaşım, İbrani Kutsal Kitabı’na ön planda yer vermelidir. Fakat Kutsal Kitap, en azından ilk bölümleri, tarihsel bir kayıt değildir. Sadece önceki olayların bir yorumunu ileri sürer, bir destan harmanıdır, şiir ve propagandadır, en azından ulusal kökenler hakkında, açığa çıkardığı kadarını örten biçimleyici bir mitostur. Onun tarihsel önermelerini sınayacak araçlardan yoksunuz ve gerçek olaylarla, bunların kronolojisi, karmaşık bir anlaşmazlığın konusudur. Arkeoloji ve komşu halkların kayıtları, kuşkusuz hikâyenin boşluklarını doldurmakta yardımcı olacaktır; ancak resim yine de karanlık ve bölük pörçük olmaya devam etmektedir.  
Lange, Nicholas de. «Yahudi Dünyası.» Atlaslı Büyük Uygarlıklar Ansiklopedisi. S:14

Bir Kimlik Sorunu: Kim Yahudidir?

Dilara Kahyaoğlu
2014

Amaç:  Aidiyet veya kimlik meselesini Yahudi Kimliği üzerinden tartışır…
Kilit Beceriler: Tartışma, Araştırma, Değerlendirme


İsrail Devleti kurulduktan on yıl kadar sonra İsrail Parlamentosu, “Geri Dönüş Yasası”  adı verilen bir yasa çıkarttı. Buna göre dünyanın dört bir yanındaki tüm Yahudilere, doğrudan vatandaşlık ve ülkeye giriş hakkı veriliyordu. Ancak bu yasada önemli bir eksiklik vardı: Yahudi Kim’di?

İsrail Hükümeti 20 Temmuz 1958’te buna açıklama getirmeye çalıştı ve şöyle bir karar aldı: “Samimiyetle Yahudi olduğunu ve başka hiçbir dinin gereklerini yerine getirmediğini beyan eden kişi, Yahudi olarak kaydedilir."

Yahudilik, Millilik ve Evrensellik

Dilara  Kahyaoğlu
2014


Amaç:  Yahudilik; evrensellik ve millilik paradoksu üzerinden tartışılır. Bilgi edinir, araştırır.

           Kilit Beceriler: Araştırma, Eleştirel Düşünme, Tartışma



Kaynak 1:  
MÖ 300 yılında Yahudi Dünyası


İleride daha da genişleyecek olan Yahudi diasporasının başlangıcı bu haritada görülmektedir. Yahudi yerleşimi henüz Yahudi’ye ve Babil’de yoğundur. Bu erken dönem batıya yayılma hareketinin etkisi;  MÖ 2. ve MS 3. yüzyıllarda daha net olarak görülecektir. Yahudi kolonilerinde yaşayan halkın çoğu; Aramice veya İbranice değil Yunanca konuşmaktadır. Zamanla aradaki kültürel farklılık giderek açılacak ve Hristiyanlık yayılma gücünü daha çok bu halklarda bulacak, Yahudilerin tohumlarını attığı Tek Tanrıcılık inancının; dinamik ve verimli topraklarında yeşerecektir. 
Yahudi Dünyası, Atlaslı Büyük Uygarlıklar Ansiklopedisinden taranmıştır.

İbrani Tarihini ve Kültürünü İncelemek

Yazar 
Dilara Kahyaoğlu 2014


Amaç:  İbranilerle ilgili belli başlı isimler, olay ve olgular bilgisini, metinler görseller ve haritalar aracılığıyla inceler, alıştırmaları yaparak öğrenir, kendini sınar.


Kilit Beceriler: Okuma, Harita Okuma, Görsel Okuma, Tartışma, Araştırma, Analiz


Kaynak 1
İbraniler ve İsrailoğulları


Kitabı-Mukaddes’e göre; İsrailoğullarının ataları olan Kuzey Sami kavimlerine İbraniler denilirdi. Bu kelime İbranice İVRİM olarak telaffuz edilir. Önderleri İbrahim’in Mitannilerin egemenliği altındaki Harran’dan, Kenan ülkesine kabilesiyle birlikte göç ettiği kabul edilir (y. MÖ 2. binyılı başı). İbrahim’in torunu olan Yakup’un adı Tanrı tarafından İsrail olarak değiştirilmiş, İsrail’in oğulları ve torunlarının adıyla anılan 12 kabile İsrailoğullarını oluşturmuştur. 

Herkül Sütunları ve Kartacalı Hannon’un Batı Afrika Seyahati

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç:  Haritalar ve bir tarihsel belge (günlük) kullanılarak Kartacalıların belki de ilk kâşiflerden olduğunu keşfeder, günümüz coğrafyası ile karşılaştırarak, günlükte sunulan dünyayı canlandırmayı dener.

Kilit Beceriler: Araştırma, Harita Okuma,  Canlandırma, Eleştirel Düşünme


Kaynak 1: 
Denizci Hannon’un Batı Afrika Gezisinde Tuttuğu Notlar

Bu, Herakles Sütunları’nın ötesindeki Libya memleketlerine yolculuk yapan ve Kronos Tapınağı’nda da yücelen Kartaca Kralı  [Basileos] Hannon’un, öyküsüdür. 

Sütunların ötesinde iki gün seyrettikten sonra Thymiaterion adlı ilk şehri bulduk. Şehrin altı büyük bir düzlüktü. Oradan batıya giderek, ağaçlarla kaplı Soloeis adlı Libya burnuna vardık. Burada Poseidon’a bir tapınak adadık. Yarım gün doğuya seyrederek, bir göle ulaştık. Denizden fazla uzak değildi ve fillerin ve diğer vahşi hayvanların yediği çok uzun sazlarla kaplıydı [Poseidon orijinal metinde olmayabilir].

Yolculuğumuza devam ederek, Libya’da akan geniş nehir Lixos’a ulaştık. Göçebe kavim Lixitler, onun yanında sığırlarını otlatıyorlardı. Onlarla biraz zaman geçirdik ve arkadaş olduk. Onların arkasında düşman Etiyopyalılar, vahşi hayvanlarla dolu geniş bir alanı kaplıyorlardı. Arazileri, Lixos’un içinden aktığı yüce dağlarla çevriliydi. Lixitlere göre bu dağların arasında garip insanlar (attan hızlı koşan mağara adamları) yaşıyordu. [Etiyopyalılar sözcüğü, yanık yüzlü insanlar anlamına geliyor. Bir zamanlar siyah Afrika halklarına verilen ortak isimdir. Yüce dağların Anti Atlaslar olduğu varsayılır].

Fenikelilerin Kökeni Sorunu


Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç:  İlkçağ tarihçiliğinde karşılaşılan sorunlar ve tarihçinin yöntemlerini hatırlama çalışması Fenikelilerin Kökeni tartışması üzerinden fark edilir, tartışılır. Bölgenin fiziksel /Jeolojik yapısını günümüzle karşılaştırır. 
Kilit Beceriler: Araştırma, Harita Okuma, Tartışma

Fenikelilerin Doğu Akdeniz kıyılarına nereden geldikleri konusu, İlkçağ tarihçilerinin üzerinde tartıştıkları bir problemdir. Bu konudaki hipotezlerin çoğu klasik yazarlara dayanır. Örneğin:
Bybloslu Philon, yerli bir halk olduklarını ve yalnızca insanların değil, tanrıların kökeninin de onların bölgesi olduğunu ileri sürer.
Herotodos, Fenikelilerin Eritre denizinden geldiklerini söyler.
Strabon, Basra Körfezinde Fenikelilerinkine benzer tapınakların ve evlerin olduğundan bahseder. Plinius da bunu doğrular.
Justinius, bir deprem sonucu yurtlarından kaçan Fenikelilerin; önce Suriye gölüne (Lut Gölü?)  sonra da Akdeniz kıyılarına yerleştiklerini anlatır. [1]

Görüldüğü gibi Fenikelilerin kökenine ilişkin tartışma günümüze özgü değildir eski varsayımlar üzerine eklenen yeni bulgular tartışmayı daha da zenginleştirmekte, derinleştirmektedir.

***

ÇALIŞMA SORULARI
1.       Bu tartışmalar İlkçağ alanında çalışma yapan tarihçilerin ne tür zorluklar yaşadığına dair sizlere hangi fikirleri, bilgileri vermektedir. Düşüncelerinizi örneklerle desteklediğiniz bir yazı yazınız ve görüşlerinizi arkadaşlarınızla da tartışın. Yazıyı yazmadan önce yukarıda ismi geçen Antikçağ yazarlarıyla ilgili kısa bir araştırma yapmanız ve tarihçinin yöntemleri üzerine ilk haftalarda okuduğunuz konuları yeniden hatırlamanız çok faydalı olacaktır.

Fenike Tarihini ve Kültürünü İncelemek

Dilara Kahyaoğlu
2014


Amaç:  Metinler, haritalar aracılığıyla Fenikelilerle ilgili belli başlı bilgileri inceler, soruları yanıtlayarak bilgisini sınar.


Kilit Beceriler: Okuma, İnceleme, Araştırma, Yazma, Karşılaştırma, Çıkarımda bulunma


Kaynak 1

Fenike ve Fenikeliler
Fenike, bugünkü Lübnan ile Suriye ve İsrail’e bitişik toprakların bir bölümünü kapsayan eski tarihsel bölge için kullanılan bir isimdir. Bu bölge içinde yer alan başlıca kentlerin eski ve farklı dillerdeki isimlendirilişi şöyledir: Gebal; Byblos (Yunanca), el Cubeyl (bugün); Sidon; Sayda (bugün); Tsor: Tyros (Yunanca), Tyre, Sur (bugün); Beerot; Berytos (Yunanca), Beyrut (bugün).


Fenikelilerin kendi dillerinde kendilerine ne isim verdiği bilinmemekle birlikte, Kenaani yani Kenanlılar dedikleri sanılmaktadır. İbranice ’de Kenaani’nin ikinci anlamı tüccardır ve bu kelime Fenikelileri çok iyi tanımlayan bir sözcüktür. Kenanlıların yaşadığı bölge, eski dönemde Kenan Ülkesi olarak bilinirdi.