03 Nisan 2016

Çin'den Öğrendiklerimiz


Dilara Kahyağlu
2014


Amaç: Modern Uygarlığı yaratan temel araçlardan barut, kâğıt ve matbaanın nerde,  ne zaman ortaya çıktığını bilir ve bunların Avrupa üzerindeki etkilerini fark eder.
Kilit beceriler: Eleştirel Düşünme, Analiz, Çıkarımda bulunma


Kâğıdın İcadı
Kâğıdın icadından önce toplumlar yazı yazmak için hepsi önemli dezavantajlara sahip az sayıda malzeme tarafından sınırlandırılmışlardı. Taş üstüne oymak (taşıması neredeyse imkânsız), ağaç kabuğu (çok kırılgan), kil tabletler (ağır), papirüs (kırılgan) ve parşömen ya da vellum. Vellum daha dayanıklı ve kâğıttan daha iyi bir yüzeye sahip olmakla beraber, tek bir kitap yazmak için 200'den çok hayvanın derisi gerekebiliyordu ve Avrupa'daki manastırlar uygun hayvan derileri kalmadığı için çoğu kez kitap yapmayı durdurmak zorunda kalmışlardı.

Kâğıt Çin'de MS 105 dolaylarında Han sarayının bir görevlisinin denetimi altında geliştirildi. En eski tipi, ham elyafın (özellikle dut ağacının kabuğu, defne ve ot) ve paçavraların bir karışımından oluşuyordu. Elyaf 100 gün suda bekletiliyor, varsa dış kabuklar ayıklanıyor, kâğıt hamuru kireçle karıştırılıyor, 8 gün kaynatılıyor ve tekrar tekrar yıkanıyordu. Daha sonra süzülüyor, yumuşak bir hamur elde edene kadar dövülüyor, ağartılıyor, yıkanıyor ve kolalanıyordu. Kâğıt yapmak için bir çerçeve, bu karışımın olduğu tekneye daldırılıyor, suyu akıtılıyor ve ısıtılmış bir duvarın üzerinde kurutuluyordu. Teknikler zamanla geliştirildi. Çin’de kâğıt kullanımı 100 yıl içinde yaygın bir hale gelmişti. İpeğin aksine kâğıdın üretim yöntemleri gizli tutulmaya çalışılmadı. Ve kâğıt hızla Orta Asya’ya yayıldı. 7. Yüzyıla gelindiğinde Kore ve Japonya’ya, bir süre sonra da Hindistan’a ulaştı.

Semerkant’ta yaklaşık 650'den beri kâğıt üretiliyordu. Yörenin, özellikle 751'deki Talaş Savaşı'ndan sonra, İslam askerleri tarafından fethedilmesinin sonucu kâğıt teknolojisinin batıya aktarılması oldu. İslam askerleri esir aldıkları Çinli işçileri Bağdat’a götürdü ve bu işçiler 793'te burada bir kâğıt fabrikası kurdu. Kâğıt İslam dünyasında hızla parşömenin ve aynı zamanda Mısır'da uzmanlaşmış papirüs kullanımın yerini aldı; Kuzey Afrika'ya yayıldı ve 10. yüzyıla gelindiğinde İslam İspanya’sına ulaştı. Müslüman kâğıt üreticilerinin karşılaştığı sorun uygun ağaç kabuklarının yokluğuydu ve bu nedenle daha sonra paçavra oranı artırıldı. Bu, kâğıt kalitesini düşürdü.

Avrupa kâğıt kullanımını benimsemekte yavaş davrandı. Hem 1145'te Sicilya Kralı II. Roger, hem de 1221'de Almanya'da II. Frederick resmi dokümanlarda kâğıt kullanılmasını yasakladı. Hıristiyan Avrupa'daki kâğıt fabrikası 1276'da İtalya’da kuruldu. Teknoloji İslam dünyasından geldi ve Avrupa'nın icadın aslında Çinlilere ve 1000 yıldan daha öncesine ait olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Fransa, İtalya ve Almanya 14. Yüzyılda kâğıt yapmaya başladı, ama İngiltere’de 1495'e kadar kâğıt fabrikası yoktu ve 1586'ya kadar Hollanda'da da olmadı. Avrupa kâğıdının sorunlarından biri, karışımda kullanılan paçavra oranının daha yüksek olması nedeniyle kalitesinin çok düşük olmasıydı. Üretim süreci, giderek artan talep nedeniyle paçavraların yerini odun hamurunun aldığı 19.yüzyila kadar neredeyse hiç değişmedi ve bu yapıldığında kalite daha da düştü.
Clive Ponting, Dünya Tarihi. 345-347

  
ÇALIŞMA SORULARI
1.Yazar kâğıt dışındaki malzemelerin dezavantajlarını sıralamış. Sözü edilen teknolojilerinin kullanımının çevreye olan etkisini de düşünerek bu dezavantaj listesini daha arttırabiliriz. Kâğıdı da bu listeye ekleyerek düşünelim…  Peki, bunların hiç mi avantajları yoktu? Bir de bu açıdan düşünelim. Aşağıdaki çizelgeyi bu soruları, metindeki fikirleri de kullanarak tamamlayalım. Kısa notlar halinde yazabilirsiniz

Yazı Yazma Malzemeleri
Dezavantajları
Avantajları
Taş


-
-

-
-
Kil Tablet


-
-

-
-
Ağaç Kabuğu


-
-

-
-
Parşömen


-
-
-
-
Vellum (kaliteli, ince parşömen)


-
-
-
-
Kâğıt



-
-
-
-

2. Aşağıdaki boş harita üzerinde kâğıdın Çin’den başlayarak Avrupa’ya doğru yayılmasını, ilgili tarihleri ve yerleri de belirterek gösteriniz. Bunun için uygun bir fiziki ve siyasi haritadan yararlanabilirsiniz.



3. Bizler şu anda yukarıda belirtilen malzemeler dışında ne tür malzemeler kullanıyoruz?  Bunların avantajları ve dezavantajları nedir? Düşünün ve tartışın…



Matbaa
Kâğıdın gelişimi olmasa, baskı yapılması imkânsız olabilirdi. Tahta bloklar kullanılarak yapılan ilk baskı, muhtemelen 700 dolaylarında Çin'e tarihlenir. Baskının iki çok erken örneği de Kore ve Japonya'dan gelmiştir. İlki, 751'e tarihlendirilen Pulguk-sa Tapınağı'ndan bir Budist büyüsüdür ve 754-770 arasında, bir milyondan çok Budist dharanisi, yani özdeyişi Japonya'da basılmış ve özel tapınaklara ve stupalara [Budist tapınak çeşidi]   konmuştu. Günümüze ulaşan tam anlamıyla basılmış ilk kitap 868'e tarihlendirilen Orta Asya'da İpek Yolu'ndaki Tunhuang kaynaklı (Mahayana Budacılığının klasiklerinden biri olan) Diamond Sutra’dır. Geniş ölçekli blok baskının gelişimi 10. yüzyılın sonlarında Çin'de gerçekleşti. Budistler (9. yüzyılın ortasındaki takibatlara rağmen) Tripitaka’nın [Buda'nın öğretilerinin toplandığı kitaplar], Budist yasaların, altı farklı baskısını yapmışlardı ve her baskı 80.000’den fazla tahta blok gerektirmişti. Hükümetin mali destekte bulunduğu Ulusal Akademi "Konfüçyüs" klasiklerini bastı ve Taocular da tüm kendi yasalarını bastılar. Çok hızlı bir şekilde basılan kitaplara tarih, coğrafya, tıp, felsefe, şiir ve nesir eklendi. Her kentte kitapçı dükkânları vardı ve kuşkusuz Çin, çok küçük bir elit dışında da okuryazarlığın yaygın olduğu dünya üzerindeki ilk toplumdu. Basılan kitapların sayısındaki artış dikkat çekici bir kâğıt talebine yol açtı. 1100’lere gelindiğinde başkente sadece bir eyaletten (Hsin-an) her yıl gönderilen kâğıt, 7 farklı türden olmak üzere 1,5 milyon tabakadan fazlaydı. Kâğıt fabrikaların her birinde yaklaşık 1000 işçi çalışıyordu ve uzunluğu yaklaşık 150 metre olan kâğıt ruloları üretebiliyorlardı.

Tahta blokların oyulması ve hazırlanması uzun zaman alıyordu, ancak etkiliydiler. Matbaacılar her gün yaklaşık 2000 çift sayfa basabiliyorlardı ve her blok yaklaşık 15.000 basım ve rötuş yapıldıktan sonra bir 10.000 baskı için daha kullanılabiliyordu. Tahta bloklar Çin yazısı için özellikle uygundu, depolanabiliyorlardı ve bir defada oldukça küçük tirajların düzenli olarak basılmasına son derece uygunlardı. Matbaacılar kandil isinden sabit bir mürekkep geliştirmişlerdi. Bu, Avrupa'da "Hint mürekkebi" olarak yanlış biliniyordu. Çok renkli baskı 12. yüzyıla gelindiğinde alışıldık bir şeye dönüşmüştü. 1040'larda Pi Sheng, seramikten yapılmış hareketli harfler takımı geliştirdi. Tahtadan yapılmış hareketli harfler takımı daha zor yapıldı, ama 1300 dolaylarında sorunların birçoğu Wang Chen tarafından çözümlenmişti ve harfler takımı, yaklaşık 2 metre çapında döner bir tabladaki bölümlere yerleştiriliyordu. 1322'ye gelindiğinde Ma Ch'eng'te, 100.000'in üzerinde hareketli harfler takımı kullanılmaktaydı. Hareketli harfler takımının kullanımının belli sınırlar içinde tutan ve böylece tahta blok baskısını verimli kılan, Çince'nin gerektirdiği harflerin muazzam sayısıydı.

Matbaanın Çin'den batıya doğru yayılmasının izini sürmek, kâğıt kullanımının izini sürmekten çok daha zordur. Uygurlar Sogdca’dan türetilmiş alfabelerini kullanarak (ancak başlıklar ve sayfa numaraları Çinceydi) Çinlilerin tahta bloklarıyla 9. yüzyılda kitap basıyorlardı. Matbaanın kullanılması muhtemelen buradan Moğollara ve ancak Moğol İmparatorluğu zamanında batıya yayıldı. 1294'te İran’da ve yine aynı yıllarda Almanya'da da kullanılıyordu. 14. yüzyılın başlarına gelindiğinde, Doğu Avrasya'dan 600 yıl kadar sonra, dini matbuat ve blok baskı kitaplar Avrupa'da oldukça yaygın bir şekilde biliniyordu. Teknikler Çin'de kullanılanlarla tıpatıp aynıydı. Matbaadaki can alıcı gelişme, hareketli metal harfler takımının kullanılmasıydı. Bu, ilk defa yönetimin 1403’te Matbuat Dairesi'nde bir Harf Döküm Bürosu kurduğu Kore'de yapıldı. Metal harfler üretmek için kullanılan teknikler sikke kesilmesinden uyarlanmıştı ve kitaplara çok büyük bir talep olduğu için ve baskı adetlerinin giderek artan sayısı nedeniyle gerekliydi. Avrasya'daki teknolojik gelişmenin artan hızı, Avrupalılar tarafından hatalı olarak matbaanın "mucidi" sıfatıyla övülen johann Gutenberg'in 1440'ların sonlarında Strasbourg ve Mainz'da (alfabetik yazı sistemleri için çok uygun olan) benzer hareketli harfler takımlarıyla denemeler yapmakta olmasından anlaşılır. 1455'te, hareketli harfler takımıyla Avrupa'da basılan ilk kitap olarak, bir İncil bastı. 16. yüzyıla gelindiğinde matbaanın gelişmesinin Avrupa üzerindeki etkisi, 600 yıl önce Çin'de olduğu kadar büyük olacaktı.
Clive Ponting, Dünya Tarihi. 347-348


 ÇALIŞMA SORULARI
1.       Metinden, matbaanın icat edilmesinde ve yaygınlaşmasında;  Budacılığın oldukça etkili olduğu sonucunu çıkarmak mümkün görünüyor. Avrupa’da basılan ilk kitap ise İncil’dir…  Bu durumun nedenleri üzerinde düşünerek fikirlerinizi arkadaşlarınızla tartışınız.

2.       Yazar, johann Gutenberg'in, Avrupalılar tarafından hatalı olarak matbaanın "mucidi" sayılmasını eleştiriyor. Sizce haklı mı? Görüşlerinizi argüman kullanarak bir yazı ile ifade ediniz.

3.       Matbaa Avrupa’ya çok geç gelmiştir. Birikiminizi kullanarak bu durumun nedenleri konusunda çeşitli tahminler yapınız ve bunları aşağıdaki çizelgeye yazınız. Daha sonra bu konuda araştırma yapın ve araştırma sonuçlarınızı, tahminleriniz ile karşılaştırın.


MATBAANIN AVRUPA’YA GEÇ GELMESİNİN NEDENLERİ



A) TAHMİNİ SONUÇLARIM







B) ARAŞTIRMA SONUÇLARIM






Doğru Tahminlerim










Yanlış Tahminlerim










Yanlış tahminlere yol açan nedenler?







Barut
Barut ilk ilk olarak, Taocu simyacıların barutun içine konan maddelerin,  -kömür, güherçile (potasyum nitrat) ve kükürt- karıştırılmasının tehlikelerini ilk defa kaydettikleri 9. yüzyılda, tahta blok baskısıyla aynı zamanda, geliştirilmişti. 919'a gelindiğinde huo yao, yani "ateş eczası", bir alev makinesinde ateşleyici olarak kullanılıyordu. Yaklaşık olarak 950'ye gelindiğinde Çinliler -uçarak kaybolup gitmesine izin verilmeyen, roket düzeneğindeki taşınabilir bir alev fırlatıcı olan- "ateş mızrağı"nı mükemmelleştirmişlerdi. Denemeler karışımdaki güherçile miktarı artırılınca neler olduğunu gösterince, gerçek patlayıcılar gelişti. Yaklaşık olarak 1000'e gelindiğinde gitgide daha kalın kovanlarla ilkel bombalar ve humbaralar yapılıyordu ve 1044'te barutun tam formülü ilk defa yazıldı. (Bu Avrupa'da 1327'ye kadar bilinmedi.) 12. yüzyılın sonlarında, hedefin üzerine gelindiğinde otomatik olarak ok yağdıran iki kademeli roketlerle birlikte çoklu roket atıcılar kullanılıyordu. Çok daha önemli olan, giderek mermilerin atılabileceği dayanıklı (sertleştirilmiş kâğıt, bronz ve sonunda dökme demir) boruların geliştirilmesiydi. 1120'ye gelindiğinde namlulu silahlar alev makinesi olarak kullanılıyordu ve 1280 dolaylarında, merminin namlunun içini kapladığı ilk gerçek silah geliştirildi ve Moğollara karşı kullanıldı.

Bu gelişmelerin tümü tamamen Çin sınırları içinde ve Avrasya'nın diğer yerlerine ateşli silahlar hakkında hiçbir bilgi ulaşmadan gerçekleşti. 13. Yüzyılın sonlarından itibaren, muhtemelen Moğollar zamanında barut teknolojisi hızla batıya doğru yayıldı ve Hıristiyan Avrupa'dan çok daha önce İslam dünyasına ulaştı. İslam kuvvetlerinin 1291'de Akka kuşatması esnasında ilkel patlayıcı humbaralar kullanmış olmaları olası görünüyor. İlk ilkel top Memlukler tarafından Mısır'da kullanıldı ve 14. Yüzyılın başlarında Kuzey Afrika ve İspanya’ya ulaştı. Ateşli silahların bilgisi buradan Batı Avrupa’ya ulaştı. Kullanılmış olduklarına dair ilk kayıt, 1346'daki Crécy Savaşı nedeniyle alınmıştır, fakat etkili silahların gelişmesi İslam dünyasında Avrupa'dan daha çabuk oldu. 1453'te Konstantinopolis kuşatmasında Osmanlı kuvvetleri, taşınmaları için 70 öküz ve 1000’den fazla insan gerektiren toplar kullanıyorlardı. (Çoğu zaman topları kullanılacakları yerde dökmek onları nakletmekten daha kolaydı.) Bronzdan yapılmışlardı, çapları neredeyse bir metreydi ve 150 kilodan daha ağır gülleler atıyorlardı. Bu yeni silahların etkisi, birçok devlete bölünmüş olan ve neredeyse sürekli olarak savaş acısı çeken istikrarsız Avrupa’da çok dramatik olacaktı. Çin'de yaratmış olduğu etkiler dengeleri daha az değiştirmişti.
Clive Ponting,  Dünya Tarihi.  348-349


 ÇALIŞMA SORULARI
1. Kaynak 3’teki metinden yararlanarak barutun kullanım alanları ve tekniklerindeki gelişimini gösteren bir zaman çizelgesi hazırlayınız.

2. Asya veya Avrupa’da top yapma ve kullanma tekniklerinin gelişmesinde rol oynayanlar kimlerdir? Bu kişiler, hangi nedenlerle; zamanında oldukça pahalı olan ve emek isteyen bu işi gerçekleştirmişlerdir?

3. Bazı icatlar ve keşifler, dünya tarihinde dönüm noktası niteliğinde gelişmelere neden olmuştur. Aşağıdaki soruları bu açıdan düşünerek yanıtlayınız.

İCATLAR VE KEŞİFLER
DÖNÜM NOKTASIDIR, ÇÜNKÜ…

Kâğıt ve Matbaa


Barut ve top


Yazı


Tekerlek


Yelken


Saban


Üzengi


Çömlekçi Çarkı


Ateş


4.       Yukarıdakilerden hangisi icat, hangisi keşiftir? Neden öyle düşündüğünüzü açıklayınız. Peki, “tarım”, icat mıdır, keşif mi? Argüman kullanarak görüşünüzü savununuz.

5.       Kâğıdı, matbaayı, barutu öğrendiğimiz binlerce yıllık Çin uygarlığı nasıl oldu da 19. Yüzyılda Avrupalı devletlerin yarı sömürgesi durumuna düştü? Araştırın ve tartışın.
............

*Çin Serisinde hazırladığım diğer çalışmalara bkz.


Çin'in İki Bilgesi
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/cinin-iki-bilgesi.html

Eski Çin’de Köylü İsyanları

http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/eski-cinde-koylu-isyanlar.html

Eski Çin Üzerine Düşünelim, Tartışalım
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/eski-cin-uzerine-dusunelim-tartsalm.html

Çin Uygarlığını Mezopotamya Uygarlığı ile Karşılaştırma
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/cin-uygarlgn-mezopotamya-uygarlg-ile.html

Çin Coğrafyasını Tanıyalım - Harita Çalışması
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/cin-cografyasn-tanyalm-harita-calsmas.html

Çin Ressamlarının İlham Kaynakları

http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2015/11/sanat-etkinlik-cin-resimlerinin-ilham.html

***

Bu çalışma "Uygarlıklar Tarihi 1 Öğrenci ve Öğretmenler İçin Çalışma Kitabı" için hazırlanmış ve orada yayımlanmıştır.

Yazar adı belirtilmeden, aktif link verilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.


**Kaynaklar için bkz.
http://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/04/cinin-iki-bilgesi.html


Hiç yorum yok: