Yakınçağ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yakınçağ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

07 Eylül 2020

Buzul Devirleri, Küresel İklim Değişiklikleri, Milankovitch Kuramı

 Osman Demircan, 1984


On sekiz bin yıl önce yaşanan buzul çağı, son bir milyon yılda geçi­rilen on kadar buzul çağının sonun­cusudur. 1979 yılında Belgrad’da bu konuda yapılan uluslararası bir top­lantıda sunulan çalışmalardan basit­leştirilerek derlenen ve İki bölüm ha­linde hazırlanan bu yazının ilk bölümünde buzul çağlarının zaman ve sü­relerini saptamada kullanılan yeni bir yöntem sonuçlarıyla birlikte verilecek ve buzul çağlarının oluşum nedeni olarak Güneş'in enerji yayımındaki uzun dönemli değişimler üzerinde durulacaktır. İkinci bölümde İse. Dünya'nın dönme ekseni ve yörüngesindeki uzun dönemli değişmelerin buzul çağlarına yol açabileceğini ileri süren Milankovitch Kuramı açıklanacaktır.

On sekiz bin yıl önce Kuzey Yarımküre de, karaların üçte biri buzullarla kaplıydı. Ku­zey Amerika, Avrupa ve Asya’nın kuzey kıyıla­rı, kilometrelerce kalınlıkta buzulların altınday­dı. Bu buzulların kapsadığı su o kadar fazlaydı ki dünya denizlerinin seviyesi bugünkünden 100 m. kadar daha düşük düzeydeydi. Tahminlere göre o zaman, yıllık dünya sıcaklık ortalaması bu­günküne göre sadece 5 °C daha düşüktü; fakat hemen hatırlatalım ki asırlardır yıllık dünya sıcaklık ortalamasındaki değişimler yarım °C’yi geçmemiştir.

Dünyanın bir seri buzul çağları geçirmiş ol­duğu 19. asırdan beri bilinmektedir. Bu bilgi temel olarak jeolojik kaynaklıdır. Buzulların hareketiyle çizilmiş, sürüklenmiş ve parlatılmış kayalar, rüz­gâr ve suların oluşturamayacağı ve ancak uzun süre var olan buzullarla açıklanabilen yüzey şe­killeri; büyük kütleli buzulların oluşturduğu ya­taklar ve bu yataklarda kalan kum benzeri biri­kintiler; üstelik tüm bu oluşumların katmanlar oluşturması. Dünya’nın bir seri buzul çağları ge­çirdiğini göstermiştir. Bu oluşumlar Asya, Avru­pa ve Amerika’nın kuzey enlemlerinde görünmek­tedir ve en eski katman Dünya’nın 500 milyon yıl kadar önce ilk etkin buzul çağını yaşadığını Göstermektedir.

20 Ekim 2019

Zihin Haritasıyla Trablusgarp Savaşı

Dilara Kahyaoğlu
2011-19
Zihin haritasıyla Trablusgarp Savaşı

Çalışma Soruları

1. Trablusgarp Savaşı dünya literatüründe hangi isimle bilinmektedir?

2. İtalya'nın yerini bir haritada bulun sonra da Libya'yı bulun... İtalya, Libya'da ne arıyor? Deniz aşırı bu toprakları ne yapacak?

3. Osmanlı'nın burayı doğrudan savunamamasının nedenlerini düşünün sonra da şu konuyu tartışın: Osmanlı Devleti bu duruma nasıl düştü? Neden?

19 Ekim 2019

Zihin Haritasıyla Balkan Savaşları

Dilara Kahyaoğlu
2011

Üzerine tıklayarak büyütünüz
Çalışma Soruları

1. Haritayı bir metne dönüştürünüz. Bunu yaparken varsa eksik bulduğunuz olguları da ekleyiniz. Kendi bulduğunuz bir yöntemle bunların sizin eklemeniz olduğunu da göstermeyi unutmayınız.

2. Haritadaki "Dikkat, Bulgaristan Ege Denizi'ne açıldı" uyarısı üzerinde düşününüz. Bu gerçekten de o dönem için önemli bir gelişme midir? Tartışınız.

14 Ekim 2019

Zihin Haritasıyla Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşı'na Girişi

2011-19
Zihin Haritasıyla Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşı'na Girişi
Harita bana aittir DK


Çalışma Soruları

1. Elinizdeki kaynakları ve zihin haritasını değerlendirerek şu soruyu tartışınız. "Osmanlı Devleti Müttefikleri yenildiği için, yenilmiş sayıldılar" iddiası doğru mu? Görüşlerinizi argümanlarla destekleyiniz. 

2. Haritada Osmanlıların ağır antlaşmalar imzalamasının nedeni olarak kısaca, "gizli antlaşmalar" denilmiştir. Ne demek bu? Burada anlatılmak istenen fikri açıklayınız. Somut örnekler vererek açıklamanız gerekmektedir. 

3.  Elinizdeki kaynakları ve zihin haritasını değerlendirerek şu soruyu tartışınız. "Osmanlı Devleti, Almanlara ait iki savaş gemisi Rus topraklarını bombaladığı için savaşa girmiş sayıldı" iddiası doğru mu? Görüşlerinizi argümanlarla destekleyiniz. 

13 Ekim 2019

Birinci Dünya Savaşı: Savaş, Cepheler, Okuma Parçaları ve Sorular

Dilara Kahyaoğlu
2011-2019
Birinci Dünya Savaşı (WWI) 
Nedenler, Savaş ve Sonuçlar
Satirik haritada devletlerin Birinci Dünya Savaşı başındaki konum ve yaklaşımları gösterilmiş.


Franz Ferdinand Suikasti
Savaş bu olayla başladı.
Savaşı tetikleyen kıvılcım...
A. NEDENLER

Birinci Dünya ya da Birinci Paylaşım Savaşı olarak adlandırılan bu insanlık tarihinin en trajik olaylardan birinin öne çıkmış nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

a) Sömürgecilik: ekonomik ve siyasi yayılma (emperyalizm) ve bu durumun yarattığı rekabet ve çatışmalar… bkz. https://tarihegitimi.blogspot.com/2016/01/somurgecilik-uzerine-calsma.html

b) Büyük güçler ittifakı ve bağlantılar sistemi: Bloklaşma ( bölgesel ve tarihi çatışmalar, siyasi ve ekonomik rekabet, milliyetçilik, düşmanlık vb. nedeniyle bir araya gelen güçler…)

c) Silahlanma yarışı (Alman donanmasının hızla geliştirilmesi ve Almanların muazzam silah yatırımı diğerlerini de harekete geçirdi, İngiltere donanmasını yeniledi vb.)

d) Milliyetçilik
(Panslav-Pangermen rekabeti, Sırp milliyetçiliği, İtalyan milliyetçiliği, Fransız milliyetçiliği, Alman milliyetçiliği)  Bkz. Zihin Haritası
Krupp silah fabrikasında I. Dünya Savaşı sırasında üretim yapılıyor


07 Ekim 2019

Zihin Haritasıyla II. Abdülhamit Dönemi

..
Üzerine tıklayarak büyütünüz.
Aşağıdaki şematik notlar zihin haritasındaki bilgilerin metin olarak dökümüdür.
Program bunu kendisi yapıyor o nedenle Türkçe harflerde sorun var

II. ABDULHAMIT
Abdulmecit'in oğludur. V. Murat'in tahtan indirilmesi ile Meşrutiyeti ilan edeceğine söz vererek tahta çikti (1876). Meclisi kapattı. 1909'da tahttan indirildi. 1918 yilinda oldu.

I.       TARİHSEL ARKAPLAN
A.    BORÇ
Borclari var. Muharrem Kararnamesi ile Osmanlı Devleti Moratoryum ilan etmis.
Moratorium: Vadesi gelmis borçlarin tamâminin veya bir bölümünün, belirli bir süre için ödenemeyeceğini bildiren resmî duyuru veya hükümet kararı. Muharrem Kararnamesi 1881'de ilan edilir. Duyunu Umumiye Kurulur.  Bundan sonra Avrupalı devletler tuz, ipek, tütün, alkollü içecek ve balık sektörlerinden gelecek olan vergilere el koyar.
1.    Duyunu Umumiye

03 Ekim 2019

Çizgi Romanla Fransız Devrimi'nin Öyküsü



Yıllar önce bir eğitim çalışmasında gayet kötü bir fotokopi olarak basılmış aşağıdaki çizgi öyküyü buldum. O sıralarda görece daha küçük öğrencilere ders veriyordum ve bu kaynağın; konuyu anlamak, tartışmak için iyi bir araç olduğunu düşündüm. Baskısı daha iyi çıksın diye fotokopiyi boyadım, yazıların eksik olduğunu düşündüğüm yerlere yeni küçük bölümler yazdım. Aşağıya koyduğum işte o benim hazırladığım kaynaktır.

Çok aramama rağmen kaynağının ne olduğunu bulamadım, bugün baskısı kalmayan eski bir kitap olduğunu düşündüm. Sonra bir kitap fuarında bulduğum bir çeşit çocuk ansiklopedisinin içinde birden bire karşıma çıktı. Kaynağı aşağıya yazdım ve resimlerle gösterdim.

Bu hazırladığım sayfaları büyük sınıflarda da kullandım. Her zaman için ilgi çekti, her zaman başarılı bir ders geçirmemize katkıda bulundu.

1. Görsellerin üzerine tıklayarak veya elinizle genişleterek büyütünüz.
 Soru
Görselde yer alan yedi kişinin beden dillerini inceleyin. Bize ne anlatıyor? Tek tek yazınız.

02 Haziran 2019

Bu Seride Yer Alan Osmanlı Tarihi Ders Notları Konuları, Kaynaklar

İstibdat, Jön Türkler ve II. Meşrutiyet



Ve ders notlarımın son konusu olan şunu da daha önceden yayımlamıştım. Bunun da linkini veriyorum. Bkz.

İstibdat, Jön Türkler ve II. Meşrutiyet




Bu seride yer alan Osmanlı tarihiyle İlgili diğer konular ve kaynaklar için bkz.
https://tarihegitimi.blogspot.com/2019/06/osmanl-tarihi-ders-notlar-konular.html

Birinci Meşrutiyet, Genç Osmanlılar, Tersane Konferansı ve 1877-78 Savaşı



Bunu daha önceden yayımlamıştım, sırayı bozmamak için buraya da not aldım.
Linke bkz.
Birinci Meşrutiyet, Genç Osmanlılar, Tersane Konferansı ve 1877-78 Savaşı



Bu seride yer alan Osmanlı tarihiyle İlgili diğer konular ve kaynaklar için bkz.
https://tarihegitimi.blogspot.com/2019/06/osmanl-tarihi-ders-notlar-konular.html

Avrupa Tarihi: Almanya ile İtalyanın Siyasi Birliklerini Kurmaları

Dilara Kahyaoğlu
Viyana Kongresi 1815, Sanatçı: Jean Godefroy
Kim kimdir? Lejanta bakmak için tıklayınız.
Ben sadece bir kaç önemli ismi yazıyorum
1. Wellinton Dükü; 6. Metternich; 21. Prusya Prensi Karl; 22. Talleyrand
Avrupa'nın 19. yüzyılı uzun bir yüzyıldır. Çünkü bu yüzyılın kendine has, diğer yüzyıllarda bulunmayan karakteristik özelliklerini göz önünde bulundurursak görürüz ki başlangıç noktası bizleri 1789 Fransız İhtilali’ne kadar götürecektir. Günümüze kadar etkisini sürdüren çeşitli siyasal fikir akımlarının, insan hakları söyleminin, ulusçuluğun, demokrasinin vb. evrensel bir anlayışla ortaya çıkışı hep 1789 Fransız İhtilali’ne gelip dayanır. Bu ihtilal yeni bir yüzyılın, yeni bir çağın habercisidir. Bir anlamda 19. yüzyıl Fransız İhtilali ile başlamış ve sonuçları 19. yüzyıl boyunca bütün çarpıcılığı ile devam etmiştir.

Diğer yandan, 19 yüzyıl hemen 1899’da bitmez, süreç devam etmektedir, bu yüzyıla son noktasını koyan olay da 1914 de meydana gelen I. Dünya Savaşıdır. Bu savaşla birlikte yepyeni bir dönem başlamaktadır. Aslında Avrupa'daki gelişmelere bağlı olarak bu durum Osmanlılar için de geçerlidir. Osmanlılar için de 19. yüzyıl uzun bir yüzyıldır..

Bu uzun yüzyılı kendi içinde üç evreye ayırarak incelemek gerekir, bunlar;
a. 1789 Fransız Devrimi ile 1815 Viyana Kongresi arasındaki dönem

b. 1815 Viyana Kongresi ile 1871 Almanya ve İtalyanın kuruluşu arasındaki dönem

c. 1871 ile 1914 I. Dünya Savaşı arasındaki dönem

30 Mayıs 2019

Islahat Fermanı (1856) ve Ardından Çıkan Olaylar

Dilara Kahyaoğlu
Alman uzmanların hazırladığı bu harita 1860 yılı Ortadoğu'sunu gösteriyor
Harita 1860 yılında yayımlanmış
kaynak
Viyana’da kabul edilen önkoşullardan biri de Osmanlı Devleti’nin Hristiyanlara tanımış olduğu hakları yeniden ve “kendiliğinden” bir şekilde onaylamasıydı. İşte bu gereği yerine getirmek üzere 18 şubat 1856 tarihinde Islahat Fermanı ilan edildi. Yalnız bu haklar eski hakları teyit etmenin çok ötesine gidiyordu. Buna göre;

*Müslüman olmayanlar da askeri ve sivil tüm okullara girebilecekti.
*Müslüman ve Müslüman olmayanlar arasındaki ceza ve ticaret davalarına laik mahkemeler bakacak (muhtelit divan) bunlar için yeni kanunlar hazırlanacaktı.
*Müslüman olmayanlar bedelini ödemek şartıyla askerlik yapmayabilecekti.
*Yerli mevzuata uymak şartıyla yabancılara da gayrimenkul edinme hakkı tanınıyordu.
*İltizam Usulü'ne son verilecekti (ki bu benzeri maddeler Tanzimat Fermanı'nda da aynen yer alıyordu).
*Müslüman olmayanların cemaat kurumlarında da demokratikleşme ve laikleşme sağlanmaya çalışılıyordu.

29 Mayıs 2019

Kırım Savaşı (1853-1856) ve Paris Antlaşması (1856)

Dilara Kahyaoğlu
Franz Roubaund'un yağlı boya tablosuSivastopol kuşatması(1904)
bkz. 
Kırım harbinin çıkmasına neden olan sorunlardan bir tanesi Kudüs’teki kutsal yerler meselesiydi. Kudüs, üç büyük tek tanrılı dinin kutsal saydığı bir yerdir. Bunun nedeni de tahmin edilebileceği gibi söz konusu olan dinlerin (Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık) doğduğu topraklar buralarıydı. Bu üç dine de ait olan kutsal eserler de buradaydı. Özellikle o yıllarda Hristiyanlığın iki mezhebi olan Ortodoks ve Katolikler buraya sahiplenmek konusunda birbirleriyle çekişme halindelerdi. Osmanlı yönetiminde olan bu topraklar Osmanlı’nın zayıflaması ile her iki tarafın da kendi siyasi meselelerini çözmek, burada kazanacakları prestiji, iç ve dış siyaset arenasında bir malzeme olarak kullanmak istemelerinden kaynaklanıyordu. Bu sıralarda Osmanlıların yarı bağımlı durumda olması bu tip müdahaleleri olanaklı kılabiliyordu.

O sırada Napolyon, Fransız Katolik köylülerinin oyları ile cumhurbaşkanı sonra da imparator olmuştu. Bu yüzden Fransız hükumeti bu davaya yeniden sarılma ihtiyacı duydu. Ruslar da konumları gereği Ortodoks dünyasının hamiliğini üstlenmişlerdi ve izledikleri Ortodoks yanlısı, onların haklarının savunan bir politika ile Ortdoks dünyasında prestij ve siyasi güç sağlayacaklarını böylelikle Balkan halkları üzerindeki nüfuzlarını arttıracaklarını düşünüyorlar ama özellikle o tarihlerde bu mesele Ruslar açısından daha acil bir gündemdi çünkü mülteciler meselesi yüzünden kaybettikleri denetimi Balkanlardaki Ortodoks halklar üzerinde yeniden sağlamayı planlıyorlardı.

Tanzimat Fermanı ve Tanzimat Dönemi Islahatları

Dilara Kahyaoğlu
Dikilmeyen Tanzimat Âbidesi’nin 8 Eylül 1855 tarihli L’Illustration dergisinde
yayımlanan gravürü
kaynak

Bu belgeye Gülhane’de okunduğu için Gülhane Hatt-ı Hümayunu da denilir. Fermanın çıkarılmasında Hariciye Nazırı olan ve İngiliz yanlısı olarak bilinen Mustafa Reşit Paşa’nın önemli bir payı vardır. Aynı zamanda Londra elçisi de olan Reşit Paşa, Abdülmecit’in cülusunu kutlamak üzere Ağustos başlarında İstanbul'a geldi ve Tanzimat Fermanı için çalışmaya başladı.

Ferman 3 kasım 1839 tarihinde ilan edilmiştir. Fermandaki maddeler kısaca şöyle özetlenebilir;
a. Can, mal, ırz güvenliğinin sağlanması… Bununla müsadere ve siyaseten katl, resmen kalkıyor ve Mustafa Reşit Paşa kendisi ve kendisi gibi olanların hayati çıkarlarını güvence altına almış oluyordu.
b. Vergi herkesin kudretine göre belirlenecek ve bundan fazlası alınmayacaktı.
c. Askere alınmalar düzene sokulacak tarım ve ticaret işlerinin aksamasına yol açmadan bu işlemler yürütülecek ve askerlik süresi 4-5 yıl ile sınırlı tutulacaktı. Bu düzenlemeden Müslümanlar ve Müslüman olmayanlarda yararlanacaktı. Böylelikle bu maddeyle Müslüman ve Müslüman olmayanlar, hukuk önünde eşit statüde kabul ediliyorlardı.
d. Şeriat kanunlarına aykırı davrananların cezalandırılması için bir ceza kanunnamesi yapılacak ve yayınlanacaktı.
e. Kanunlar Meclis-i Ahkam-ı Adliye tarafından yapılacak ve bu kanunlara uygun davranılacağına dair başta padişah olmak üzere ulema ve vekiller yemin edeceklerdi.
f. Memurların maaşları yetecek hale getirilecek ve rüşvetin önüne geçilmeye çalışılacaktı.
g. Fermanın sonunda ise garip bir şekilde bu fermanın dost devletlerin elçilerine de resmen bildirileceğinden söz ediliyordu. Yani bunu yapmakla bu devletlere bir çeşit “garantör” işlevi yükleniyorlardı. Başka bir deyişle Tanzimat'ın yaptırımı Avrupa devletleri yoluyla oluyordu.

Balta Limanı Ticaret Antlaşması

Dilara Kahyaoğlu
Mustafa Reşit Paşa
1838 Ticaret Antlaşması olarak da bilinir. Osmanlı Devleti 16. yüzyılda tanınan ve sonraki yıllarda yenilenen kapitülasyonlarla Osmanlı pazarlarına serbestçe giren Batılı ülkelerin mallarına 1802'de kısıtlamalar koymuş, yabancı ülkelerin Osmanlı ülkesinden ihraç ettikleri mallar için ödedikleri vergiyi arttırmış, 1826’dan itibaren de zeytinyağı, tahıl, yün, haşhaş, meyankökü gibi ürünlere yed-i vahit usulünü (Tekel: Osmanlı devletinde zorunlu gereksinim denilen türden ürün ve malların, üretildiği yerden, satılacağı pazara kadar; devletin denetiminde olması uygulamasının genel adı) uygulamaya koymuştu.

1830’larda kara Avrupa'sı gümrük duvarlarını yükseltip çeşitli mallara kısıtlamalar getirince, İngilizler yeni pazarlar bulmak için Ortadoğu ve Uzakdoğu’ya yöneldiler. Osmanlı ülkesinde serbest ticaretin uygulanabilmesi için yed-i vahit usulünün kaldırılmasını teklif ettiler. Başlangıçta bunu reddeden Osmanlılar, Mehmet Ali Paşa’ya karşı İngiltere’nin desteğini sağlamak gündeme geldiğinde  İngilizlerle anlaşmak zorunda kaldılar. Balta Limanı Antlaşması uzun süren gizli görüşmeler sonucunda Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa ile İngiliz elçisi Ponsonby tarafından, Mustafa Reşit Paşa’nın Balta Limanı’ndaki konağında imzalandı.

28 Mayıs 2019

Mısır'ın Osmanlı'dan Kopuşu ve Dönüm Noktası Sözleşmeler

Dilara Kahyaoğlu
Muhammed Ali, Memluk liderlerini, Arabistan'a askeri bir sefer yapacak olan oğlu Tosun Paşa'nın onuruna
Kahire Kalesi'ndeki bir kutlamaya davet etti . Etkinlik, 1 Mart 1811'de yapıldı. Memlükler, kalede toplanınca etrafları Muhammed Ali'nin birlikleri tarafından sarıldı ve hepsi orada öldürüldü. Daha sonra Mısır içindeki geri kalan Memluk askerleri bulunup yok edildi. Mehmet Ali'nin tek güç haline gelmesi böyle başlamıştır.
Sanatçı: Horace Vernet
Mehmet Ali, Kavala’da doğmuştu ve ayan ailesine (dayısı Hüseyin Ağa Kavala ayanı idi) mensuptu. Mısır’ın Fransızlar tarafından işgali sırasında asker olarak Mısır’a gönderilen gruptaydı ve kısa sürede yükselerek kendisini vali olarak kabul ettirdi. Bu sırada Arabistan’da Vahabi ayaklanması patlak verdi. (Vahabilerin amacı İslamiyeti saf şekline döndürmekti onlara göre türbe inşa etmek, kandil yakmak, evliyaya adak adamak, tütün içmek, musuki dinlemek, çalmak, tesbih çekmek vb. yasaktı) Bu ayaklanmayı Mehmet Ali’nin gönderdiği kuvvetler bastırınca Mehmet Ali, Kızıldeniz’e ve kısmen de Basra körfezi’ne hakim olmuştu.

Mehmet Ali’nin bu gücüne nasıl kavuştuğunu anlamak için biraz daha derinlemesine inceleme yaparsak şunları görürüz.

Mısır’da toprak kağıt üzerinde devletin malıydı ama fiilen öyle değildi. Mehmet Ali müsadere sistemi ve koyduğu ağır vergiler yoluyla on yıl gibi kısa bir sürede Mısır arazisini fiilen devletleştirdi. Yurt dışına öğrenci gönderdi. Nizamı Cedid benzeri ordu kurdu. Kanallar, bentler ve köprüler yaptırarak pamuk üretimini arttırdı. Bu pamukların bir kısmı M. Ali’nin kurdurduğu fabrikalarda işlendi. Avrupa’dan yüzlerce uzman getirtti. Ordusunu yetiştirmek içi Fransız subaylarından yararlandı. Yönetim dili 1854 yılına kadar Türkçe'ydi daha sonra Arapça oldu. Ordunun ve devletin yüksek mevkilerinde Arnavut, Türk ve beyaz köleler vardı.

24 Mayıs 2019

Vakayı Hayriye ve II. Mahmut'un Islahatları

Dilara Kahyaoğlu
Kıyafet devriminden sonra II. Mahmut
Athanasios Karantz(ou)las'un yağlı boy tablosu
Yunan isyanı sırasındaki yeniçerilerin başarısızlığı ile askeri alanda ıslahat yapma sorunu yeniden gündeme geldi. Daha önceki deneylerin bilincinde olan padişah öncelikle yeniçeri ocağına kendi adamlarını yerleştirmekle işe başlamıştı. Daha önceki isyanlarda ulema sınıfından yeniçerilere destek geldiği için bu sınıfın içine de kendi adamlarını yerleştirdi. Güvenmediklerini azletti veya sürdü. Kendisinin de dine önem veren bir padişah olduğu izlenimini vermek için camiler açtırdı, vakıflar kurdurdu, mahalle mekteplerindeki öğrenim süresini uzattı. III. Selim gibi frenkperest bir padişah olduğuna dair bir izlenim yaratmamaya çalıştı.

Bunlardan sonra II. Mahmut, Mısır ordusunun başarısını ileri sürerek, yeni bir askeri sınıf kurmak üzere harekete geçti (eşkinci ordusu). Devletin ve ocağın ileri gelenleri ile toplantı yaptı bu arada ocağın kilit adamlarını para, hediye vb. yollarla elde etmişti. Eşkinci ordusu talim yapacak, daha fazla para alacak ve yeniçerilerden seçilerek oluşturulacaktı. Ama Batı tipi bir ordu görünümünde olmamasına da dikkat edildi. Örneğin kıyafetleri Nizamı Cedid’in kıyafeti gibi değildi, tüfekleri de yoktu. Talimler başladıktan üç gün sonra yeniçeriler yine kazan kaldırdı (15 haziran 1826). Ayaklanmaya vesile olan olaysa talim yaptıran bir muallimin bir askeri dövmesiydi. Ama bu ayaklanma beklenen, hatta istenen bir ayaklanmaydı ve bu sefer devlet hazırlıklıydı. Ayaklananlar yeniçeri ağası Celaladdin Ağa’yı öldürmek istediler, Mısır valisinin kethüdasının konağını tahrip ettiler.

Osmanlı'yı Sarsan Bir Milliyetçilik Hareketi: Yunan Ayaklanması ve Savaş

Dilara Kahyaoğlu
Yunanistan'ın zaman içinde genişlemesi
Kaynak

Daha önce başlamış diğer Milliyetçi hareket olan Sırp İsyanı'nı etkileyen etmenler Yunan isyanı içinde geçerlidir. Yalınız bazı ek gözlemlerde bulunulabilir. Yunan Burjuvazisi, daha çok uluslararası bir burjuvaziydi. Başta Odesa olmak üzere Marsilya, Triyeste ve Londra gibi yerlerde Rum tüccar kolonileri oluşmuştu. Selanik ticaretinde de Rumların önde gelen bir yeri vardı ve buradan başlayan ticaret ağı Balkanlara, Doğu Avrupa’ya doğru yayılmaktaydı. Rum armatörleri Avrupa çapında iş yapıyordu. Örneğin 1816 senesinde bu armatörlerin 600 kadar ticaret gemisi bulunuyordu. Napolyon savaşları sırasında bu gemiler kaçak ticaretten çok ciddi paralar kazanmıştı. Diğer taraftan gerçekte ticaret gemisi olan bu gemiler silahlıydı da. Bunun en büyük nedeni Akdeniz'de hala devam eden ve kaynağını Kuzey Afrikalıların oluşturduğu korsanlıktı.

Öte yandan Rönesans'la birlikte Yunan uygarlığına karşı Avrupa’da büyük bir hayranlık uyanmıştı. Avrupa, Rumlara, antik Yunan uygarlığının torunları olarak bakıyordu.

Son olarak da Rum Ortodoks kilisesinin etkisinden ve gücünden söz etmek gerekir. Çünkü Osmanlı devleti Ortodoksları milliyetleri ne olursa olsun Rum Ortodoks kilisesine bağlı saymıştı. Bu yüzden kilisenin oldukça geniş bir alana yayılan etkinliğinden söz etmek gerekir. Ortodoks kilisesine mensup olan Fenerli Rum aileler Osmanlı devlet örgütünde tercümanlık, Eflak ve Boğdan voyvadalıkları gibi çok önemli görevlere getiriliyorlardı.

23 Mayıs 2019

II. Mahmut, Ayanlar ve Senedi İttifak

Dilara Kahyaoğlu
1998
Beylikçi Mehmed İzzet’in istinsah edip onaylamış olduğu Sened-i İttifak’ın tam metni
(BA, HAT, nr. 35242) kaynak

Ayanlar
Klasik Osmanlı yönetim anlayışına göre bir eyaletin yönetimi; eyalet valileri, sancak beyleri, subaşılar, kadı ve naipler tarafından yürütülürdü. Bunlardan başka her şehir ve kasabada halk tarafından “ayan” namıyla tanınan kimseler bulunurdu. Vergilerin, bölgenin masraflarının dağıtılması ve tahsil edilmesi konularında resmi yöneticiler bu ayanlarla ilişkide bulunurlardı. Ayanlar belli bir bölgenin zengin ve nüfuzlu kişileri olmaları dolayısıyla Osmanlı yönetiminin bozulmaya başladığı aşamada yöneticilere büyük iltimaslar sağlayarak bulundukları bölgelerde güçlerini ve yetkilerini arttırdılar. Zamanla Ayanlık da saltanatlık haline geldiler ve zamanla bulundukları yerlerde bağımsız davranmaya başladılar. Hatta zamanla eyalet valileri, güçlü ayanların menfaatleri doğrultusunda davranarak ancak bölgede varlıklarını sürdürebildiler.  Senedi İttifak, ayanların gücünün en somut göstergesi olması bakımından önemlidir. Ayanlarla en ciddi mücadeleyi II.Mahmut yürütmüştür.

II. Mahmut Dönemi Olaylarının Kronolojisi

Dilara Kahyaoğlu
Auguste Couder'in tablosunda 
Mehmet Ali Paşa 1841
Kendisi modern Mısır devletinin kurucusu olarak kabul edilir.
➤1804 Sırp isyanı
Sırpların bağımsızlık hareketlerinde üç etkenden söz edilebilir. Birincisi, Sırp toplumunda burjuvazinin doğmasına yol açan toplumsal ve ekonomik gelişmeler. İkincisi, soysuzlaşmış Osmanlı yönetiminin haksızlık ve keyfilikleri, üçüncüsü ise Avusturya, Rus ve Fransız kışkırtmalarıydı. Avusturyalıların ve Rusların özellikle dinsel yönden, Fransızların ise ulusçuluk ve demokrasi yönünden propaganda yaptıkları söylenebilir. (Sırp İsyanı'ndaki gelişmeler için kronolojiye bkz.)

➤1805 Mısır’da Mehmet Ali zorla vali olur, Osmanlı bu durumu tanımak zorunda kalır.

➤1806 Osmanlı- Rus savaşı başlıyor.

➤1807 İngiliz donanması İstanbul’a geldi, Rusya ile anlaşma yapılmasını istiyorlar. Amaç Rusya ile savaşı önlemek ve Fransa ile Osmanlı ittifakını bozmak. Donanma, dönüşte Mısır’a başarısız bir saldırı girişiminde bulunuyor.

➤1807 III. Selim, Kabakçı Mustafa İsyanı ile tahtan indirilir ve öldürülür.