kimlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kimlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Temmuz 2018

Tanzimat Dönemi ve Sonrasında Türk Kimliği Meselesi: Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük


Dilara Kahyaoğlu
1998


Kaynak: Didar-ı Hürriyet, Kartpostallarla II. Meşrutiyet,
Sacit Kutlu İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, s. 107
1839 Tanzimat Fermanı’nın ilan edildiği yıllar Avrupa’da milletlerin oluşmaya başladığı ve buna paralel olarak milliyetçi ayaklanmaların görüldüğü tarihsel bir dönemdir. Nitekim Osmanlı'ya bağlı bir çok etnik grup da Osmanlı’dan ayrılmak için ayaklanmalar çıkardılar. Bu ayaklanmaların hem içsel hem de dışsal nedenleri vardır ama bu mesele konumuzun ana ekseni dışında kaldığı için burada ayrıntılara girmeden sadece bir hatırlatıp geçiyoruz.

Bu parçalanma sürecini önlemek isteyen Osmanlılar ilk kez Tanzimat fermanı ile çıkarlar Osmanlı halklarının karşısına. Balkan uluslarına ve diğer etnik azınlığa verecekleri tavizlerin Osmanlı’yı parçalanmaktan kurtaracağını düşünürler. İşte bu birliği sağlamak adına benimsenen ideoloji “Osmanlıcılık” olur. Burada amaç tüm Osmanlı halklarını “Osmanlı Kimliği” altında birleştirmek ve Osmanlı Ulusu yaratmaktır. Ama sonuç başarılı olmaz, dağılma ve parçalanma hızla sürer.

21 Nisan 2018

İnsanlar Ulusal Bir Kimliğe Sahip Değilken Kendilerini Nasıl Tanımlıyorlardı?

Dilara Kahyaoğlu
1998
Mazzini'nin dergisini okuduğu için kurşuna dizilen yurttaşlar

Milli kimlik kavramından önce insanların kimliklerini belirleyen kaynaklar aile, aşiret, soy veya dindi.

Bu yüzden geleneksel toplum ve topluluklarda kimlik bir sorun değildi. Hemen herkes, herkesin kim olduğunu bilirdi. Herkesin kim olduğunu töreler belirlerdi, insanlar hangi kimliklerle doğmuşsa, çevrelerinden de doğal bir şekilde kabul görürdü.

Ulusal devletler kimliğini arayan geleneksel topluluklardan oluşan kendi halklarına “ulusal bir kimlik” verdiler. Sen artık “şu”sun dediler. Toplumun bu ulusal kimliği içine sindirmesini ona sahip çıkmasını beklediler. Yurttaşlık ahlakı bunu gerektiriyordu. İşte bu aşamada geleneksel bir topluluğa milli devlet tarafından verilen “resmi kimlik” topluluğun aradığı geleneksel kimlik ile uyuşmuyorsa kimlik sorunu da kaçınılmaz olarak ortaya çıkar. Bu anlamda bütün ulusal devletler şu ya da bu ölçüde kimlik sorunu yaşamıştır. “Ben kimim?” sorusuna kişinin veya toplumun verdiği yanıt, ondan beklenen yanıttan farklı ise toplumlarda kimlik bunalımı ortaya çıkar. Örneğin kişinin kendi değerler sıralaması içinde öne çıkarttığı kimlik “Müslümanlık” iken ondan beklenen yanıt “Türküm” demesi ise burada bir çelişki ve bunun arkasından gelen bir kimlik bunalımı var demektir.

05 Nisan 2016

Bir Kimlik Sorunu: Kim Yahudidir?

Dilara Kahyaoğlu
2014

Amaç:  Aidiyet veya kimlik meselesini Yahudi Kimliği üzerinden tartışır…
Kilit Beceriler: Tartışma, Araştırma, Değerlendirme


İsrail Devleti kurulduktan on yıl kadar sonra İsrail Parlamentosu, “Geri Dönüş Yasası”  adı verilen bir yasa çıkarttı. Buna göre dünyanın dört bir yanındaki tüm Yahudilere, doğrudan vatandaşlık ve ülkeye giriş hakkı veriliyordu. Ancak bu yasada önemli bir eksiklik vardı: Yahudi Kim’di?

İsrail Hükümeti 20 Temmuz 1958’te buna açıklama getirmeye çalıştı ve şöyle bir karar aldı: “Samimiyetle Yahudi olduğunu ve başka hiçbir dinin gereklerini yerine getirmediğini beyan eden kişi, Yahudi olarak kaydedilir."