Dilara Kahyaoğlu
Uzunca bir müddettir Çin'in Xi'an (Şian) bölgesinde bulunan, insanlar tarafından yapıldığı bilinen büyük bir tepe için; İnternet aracılığıyla büyüyen buranın eski Türklere ait bir piramit olduğu hatta bu bölgede çok sayıda Türk piramidi olduğu iddialarını[1] duymuş olabilirsiniz. Saptayabildiğim kadarıyla bu söylenceyi ilk başlatan Kazım Mirşan[2] isminde bir kişi.
2019 Kasım
[Yazıyı sade, dolayısıyla rahat okunur kılmak için açıklamaları ve kaynakları; dipnotlarda gösterdim. Lütfen onlara bakmayı ihmal etmeyiniz. Kanıtları orada topladım.]
"Komplo teorisyenlerinin belli bir piramitten ziyade piramit fikrine sarıldığını unutmayalım. Aslında hiç var olmayan bir piramit efsanesine bel bağlamış durumdalar."
Beyaz Piramit de denilen İmparator Wu'nun anıtsal mezarı |
Uzunca bir müddettir Çin'in Xi'an (Şian) bölgesinde bulunan, insanlar tarafından yapıldığı bilinen büyük bir tepe için; İnternet aracılığıyla büyüyen buranın eski Türklere ait bir piramit olduğu hatta bu bölgede çok sayıda Türk piramidi olduğu iddialarını[1] duymuş olabilirsiniz. Saptayabildiğim kadarıyla bu söylenceyi ilk başlatan Kazım Mirşan[2] isminde bir kişi.
Bunları ilk okuduğumda
biraz araştırma yaparak bu iddiaların bir komplo teorisi[3] olduğu sonucuna varmış, dünya
tarihi derslerimde; Çin, Orta Asya ve Türklere de değinildiği için bu konu
üzerinde çalışmıştım çünkü
çeşitli komplo teorilerini gündeme
getiren, soru soran öğrenciler her zaman bulunur.[4] Daha sonra "uygarlıklar tarihi"
kaynak kitabının Çin bölümünü yazarken de araştırmış ama buna ayrı bir sayfa
ayırmayı gerekli görmemiştim.[5] Yine de komplo teorilerine
dikkat çekmek istediğim her durumda, verdiğim örneklerden biri de bu olmuştur.
Daha çok örnek var ama bu, en çarpıcı en saçma olanlardan biridir.
O zamandan beri, doğruluğu
kesinlikle yadsınamaz karşı-kanıtlara rağmen bu iddiaların hala var olduğunu
görmek aslında şaşırtıcı değil. Evet, şaşırtıcı değil çünkü bir kesim
insan sadece bu tip yazılar okuyor -ve ne yazık ki
tarih okuduklarını, tarihi bildiklerini düşünüyorlar- ve bu tür
iddialara inanma ihtiyacı içindeler. Bunun en önemli nedeni milliyetçilik.[6] Geçmişten günümüze kadar
ulaşmış bazı kalıntı ve eserleri, uygun mitlere bağlayarak, bilinmeyen bir zamanda var olmuş bir altın çağ yaratma ihtiyacı bu türden pseudo bilimlerin[7] yolunu açtı, açmaya da
devam edecek. Bu sadece bizim topraklara (burada Türkler kastediliyor) özgü bir durum
değil. Her etnik grupta, her ulusta görülebilen saptırmalar bunlar.
Uluslaşma sürecine
girmiş etnik grupların, halkların hemen hemen hepsinde; kendi halklarının
geçmişini büyük bir uygarlığa dayandırma, büyük bir uygarlık yaratmış atalarla
bağlantılı bir ulus olduklarına inanma ve çevrelerini özellikle rakiplerini
buna inandırma, ihtiyacı var. Bu "biz"i, günümüzün kavramıyla söylersek; "ulus"u
yaratma araçlarından biri hatta en belirgin, en kullanışlı olanı.[8] Arkeolojik kazıların ve o
güne kadar görülmemiş olağanüstü eserlerin ortaya çıkarılmasıyla birlikte
özellikle 19. yüzyılda birçok ulus-devletin buna başvurduğunu hatta bu yüzden
arkeolojik araştırmaları kendi geçmişlerinin "icat" edilmesini
kolaylaştıran eserlere ve zamana dönük yaptıklarını, diğerlerini ihmal
ettiklerini biliyoruz.