boylar konfederasyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
boylar konfederasyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01 Mayıs 2018

Kimlik Penceresinden Eski Türk Toplumlarına Genel Bir Bakış

Dilara Kahyaoğlu
1998
Raşid Al-Din'in (Reşidüddin) Câmi'u’t-tevârîħ’indeki minyatürde
Cengiz Han'ın Pekin'i fethedişi betimlenmiş.
Cengiz Han en büyük ve sonuncu bozkır imparatorluğunu kurmuştu.
Ardılları zamanında imparatorluk bölündü ve yerelleşerek bozkır imparatorluğu olma özelliğini kaybetti. 
Eski Türk toplumları göçebe/savaşçı bir yaşam tarzını benimsemiş topluluklardı. “Göçebe/Savaşçı” terimleri ile ne anlatmak istediğimizi kısaca özetlemeye çalışalım çünkü bu sorun ileri ki konularda daha ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

Boylar (kabileler, aşiretler) halinde Orta Asya bozkırlarında yaşamakta olan Türkler bozkır ikliminin geçerli olduğu o iklim koşullarında yerleşik bir yaşam sürdürme şansına sahip değillerdi.

Bu durum onları avcılık, sınır ticareti ve yağmacılık türünden geçim kaynakları yaratmaya itmiş ve çok geniş bir alanda dağınık bir yerleşime sahip görünen bu boylar, zaman zaman güçlü bir hakanın ve/veya boyun egemeliği altına girerek “bozkır imparatorlukları” veya daha klasik bir söyleyişle “boylar Konfederasyonu” dediğimiz “kabileler birliğini”, “boylar birliği”ni oluşturmuşlardır.

12 Nisan 2018

İskitler, Hiung Nu'lar ve Hunlar

Dilara Kahyaoğlu
1998
MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen bu altın göğüslük veya boyunluk
İskit kraliyet kurganında, 1971 yılında arkeolog Boris Mozolevski tarafından bulunmuştur.
Tolstaya Mogila, Pokrov, Ukrayna
http://www.wiki-zero.com/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvRmlsZTpQZWt0b3JhbDExMS5KUEc
İskitler (Sakalar)*
Bu konfederasyonu adlandırmada kullandığımız İskit (Skyth) adı, eski Yunanlıların yeni tanıştıkları bu savaşçılara verdikleri addır.  At sırtındaki ustalıkları ile bilinen savaşçı bir topluluk olan İskitler MÖ 8-7. yüzyıllarda başka kavimlerin zorlamasıyla İç Asya'dan Rusya’nın güneyine doğru göç ettiler. İskit göç dalgaları, Hazar Denizi’nin güneyindeki Hazar platosuna kadar ulaştı. Göç edenlerden bir kısmı Aral Gölü çevresine yerleştiler. Hazar’ın kuzeyinden batıya hareket edenler ise Karadeniz’in kuzeyine yerleştiler. Tuna ve Volga arasındaki bölgeye hakim oldular. İskit uygarlığına ait en zengin kalıntılar bu bölgede bulunmuştur.

11 Nisan 2018

Eski İç Asya Topluluklarında Siyasi, Sosyal ve Ekonomik İlişkiler

Dilara Kahyaoğlu
1998
Hunların İtalya'ya gelişi. Hunların birliği de bir konfederasyondu.
Bu birlik; Slavlar ve Germenler dahil her çeşit etnik grubu barındırıyordu.
Orta Asya steplerinde özgürce at koşturan klanlar/kabileler; esas olarak ekonomik yaşantılarının ortaklığı zemininde, tarihlendiremeyeceğimiz kadar erken bir dönemde, farklı etnik grupların bir karışımını oluşturmuşlardır. Bu faktörlerin önem açısından birinci sırada geleni hiç şüphesiz, sık sık tekrarladığımız gibi, ekonomik yaşantılarının ortaklığıdır. Ancak bu ortaklığı tanımlayabilmemiz için önce bazı başka açıklamalara ihtiyacımız olduğundan, etnisitenin karışmasında etkili olan faktörleri kolaydan zora doğru açıklamaya çalışalım.

08 Nisan 2016

Göçebe Savaşçılar ve Boylar Konfederasyonu Hakkında Üç Görüş

Dilara Kahyaoğlu
2014

Amaç: Göçebe, savaşçı, göçebe, yerleşik vb. kavramlar üzerinden Orta Asya topluluklarının ekonomik, siyasi ve sosyal yapısını inceler, tartışır.
Kilit Beceriler: Analiz,  Araştırma, Yazma, Kanıt Kullanma, Çıkarında bulunma



Kaynak 1: 
İbn-i Haldun  (1332 Tunus -  1406 Kahire)

1a. İbn-i Haldun Enstitüsünün sembolü 
 Arap-Amerikan Müzesi, Michigan
Modern historiyografininsosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen 
14. yüzyıl düşünürüdevlet adamı ve tarihçisi. Köklü bir aileden geldiği için iyi bir eğitim aldı. Tunus ve Fas'ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır'da çalıştı. Kuzey Afrika'nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı 2 yıl hapiste yatmasına neden oldu. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman oldu. Mısır'da 6 defa Maliki kadılığı yaptı. Şam'ı işgal eden Moğol İmparatoru Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçti.

Siyasal yaşamdan çekildiği dönemlerde adını tarihe geçiren 7 ciltlik dünya tarihi Kitâbu’l-İber ve onun giriş kitabı olarak düşündüğü Mukaddime'yi yazdı. Eseri, Arap dünyasında etki yaratmasa da Osmanlı tarih anlayışını derinden etkiledi. Başta Kâtip ÇelebiNaima ve Ahmet Cevdet Paşa olmak üzere Osmanlı tarihçileri Osmanlı Devleti'nin yükseliş ve çöküşünü pek çok defa onun teorileriyle analiz etti. Arap dünyasında yeniden keşfedilmesi ancak Arap milliyetçiliğinin gelişmeye başlaması ile oldu. 19. yüzyıldan itibaren ise Avrupalı tarihçiler tarafından keşfedildi ve eserleri büyük takdir gördü. Öyle ki Toynbee, aradan geçen yüzyıllardan sonra onun için şöyle dedi: "Herhangi bir zamanda, herhangi bir ülkede, herhangi bir zihin tarafından yaratılmış en büyük tarih felsefesinin sahibi".