Dilara Kahyaoğlu
2007
2007
I. Aşama
(Ev
çalışması/ Araştırma)
Descartesve Freud üzerine araştırma yapılır. Gerçeküstücü sanatçıların görüşleri ile karşılaştırılır
sonuçlar çıkarılır. Daha sonra sınıf tartışması yapılır.
Örnek
DESCARTES (1596-1650)
Descartesçılık
|
FREUD (1856-1939)
Psikanaliz
|
|
Skolastik felsefeye ciddi darbe indiren ve Yeniçağ felsefesi
ile analitik geometrinin kurucusu kabul edilen Fransız felsefeci ve bilim
adamı.
Hukukçu bir babanın oğluydu, çok iyi eğitim aldı. Kartezyen kelimesi
–zamanında- dinsiz ile
eş anlamlı olarak kullanıldı. Eserleri Cizvitler tarafından “yasak kitaplar”
listesine alındı.
İsminin Latince biçimi, Renatus Cartesius olduğu için bu felsefi
sisteme Kartezyenizm de denilir.
|
Avusturyalı nörolog. Yalnızca psikolojiyi değil, sanat,
eğitim, antropoloji vb. disiplinleri etkileyen psikanaliz kuramıyla 20.yüzyıla damgasını vuran düşünür. Orta
halli bir Yahudi tüccarın oğludur. Viyana Üniversitesi’nde tıp okumuş ve
nöroloji üzerine çalışarak uzmanlaşmıştır.
Küçükken
dört olayın kendisini etkilediğini söylemiştir:
*Kıskandığı kardeşinin sekiz aylıkken ölmesinin onda yarattığı
sürekli kendi kendini yerme huyu
*Annesini çıplak görmesinin kendisini cinsel yönden uyarması
*Babasının “Bu çocuk asla adam olmaz” demesi
*Babasının, Yahudi olduğu için kendisine hakaret eden bir
adama sesini çıkaramaması
|
Breton: “Descartesçı dünya,
tahammül edilmez bir dünyadır, kasvetli aldatmacadır … yalnızca düşünceye ve kavrayış gücüne dayandırılan bir ruhsal
yaşam, kökten eleştirilmelidir. …
‘İnsanın özünün akıl olduğunu söylemek, insanı ikiye bölmektir … Bu gelenek, insana yakıştığını ileri sürdüğü akıl ile akıl-olmayanı, yani insan yakışmayan içgüdüleri ve duyguları kesinlikle ayırt etmiştir.’ Düşünce ustamız olarak benimsediğimiz Freud, böyle ayırt edişin ve bölmenin insan için ne kadar tehlikeli olduğunu öğretiyordu bize.” (KK, s: 97) |
Descartes’ın sorduğu
soru şudur: Matematik sağlam ama eksiktir, bu durumda matematik, düşüncenin
bütün istediklerini yerine getiren bir yöntem olgunluğuna nasıl erişebilir? Ve bu
yöntem nasıl bütün bilimsel düşünmenin yöntemi yapılabilir?
|
Freud’un sorduğu soru şudur:
Nevrozun, histerinin nedenleri nedir? Bunlar –o dönemki yaygın kanı - kalıtsal bir bozukluk nedeniyle mi yoksa
küçükken yaşanan ve ruhsal açıdan acı veren bir takım olayların bastırılması
sonucu mu ortaya çıkmaktadır?
|
Soru:
?
|
Yanıtı:
İnsan aklının iki temel yetisi vardır: sezgi ve tümdengelim. Sezgi akıl yürütmelerimizde bize yol
gösterir, yanıldığımızı ya da tersini iletir. Tümdengelim ise tam bir
kesinlikle bilinen doğrulardan yapılan zorunlu çıkarımlardır.
Yöntemi:
Descartes “yöntemli şüphe” yi geliştirmiştir. Yöntemin başında
doğru olduğu açık ve seçik bir şekilde
bilinmeyen hiçbir şeyi doğru kabul etmeme ilkesini kabul eder. Bu kuşkuyu
son noktasına kadar götürür ve o
noktada, kuşku duyabilmesi için öncelikle var
olması gerektiği sonucuna varır. Yani, “Düşünüyorum öyleyse varım”
sonucuna ulaşır. Çünkü bunu açık seçik bir şekilde algılamaktadır. Kendini
kanıtladıktan sonra diğer kuşku duyduklarını kanıtlamaya girişir
(Tümdengelim).
|
Yanıtı:Nevrozun
temelinde kalıtsal nedenler olmadığına inanıyordu, ayrıca acı veren olaylar
herhangi bir olay değildi. Esas meselenin
cinsel çatışmalar olduğu kanısındaydı.
Yöntemi:
Başlangıçta hipnoz ile tedavi etmeye çalışmış ama daha sonra serbest çağrışım yöntemiyle hastanın
aklından geçen her şeyi eksiksizce anlatması yöntemine dayanan psikanalizi
bulmuştur.
Freud, insan zihnindeki bilinçaltı süreçlerini ve
mekanizmasını keşfettiği (?) veya ilk kez tartışmaya açtığı için çığır açmıştır.
O’na göre en fazla bastırılan duygular cinsellikle ilgili
olandı ve bunlara küçükken yaşanmış deneyimler kaynaklık ediyordu.
Rüyalar, dil sürçmeleri, unutmalar bastırılan duygularla
ilgiliydi.
|
Gerçeküstücüler Usçuluğun
I.Dünya Savaşı’na kadar ulaşan büyük bir yıkıma yol açtığına inanıyorlardı.
Gerçeküstücülük bilinçle, bilinçdışını birleştiren bir yoldu
ve bu birleşme gerçek ile düşsel dünyanın iç içe geçmesiyle oluşuyordu.
Bilinçdışı düş gücünün temel kaynağıydı.
Resim alanında Gerçeküstücülerin yapıtları birbirinden çok
farklıdır ve ortak bir üsluptan bahsetmek neredeyse mümkün değildir. Her
sanatçı kendini çözümlemede kişisel bir yol bulmuştur.
…
|
Ahlak: Doğru ile ‘iyi’ye aklın bilgisi ile varılır.
|
…
|
|
Descartes’çılık: Doğanın, akıl ve madde, özne ve nesne,
gözleyen ve gözlemlenen olarak – iki tür varlığa ayrılması, batılı insanın
dünyaya bakış tarzının yapısal bir parçası haline geldi.Bundan “ Kartezyen
ikilik” olarak söz edilir.
|
Psikanaliz: Ruh
çözümleme
Zihinsel bozuklukları, bilinçdışı zihin süreçlerini inceleme
ve çözümleme yoluyla iyileştirmeyi amaçlayan tedavi yöntemidir.
|
Yapıtlarında serbest çağrışımı harekete geçirecek simgeler
kullanmışlardır. Yapıtlar izleyiciyi us ve mantık dışının taşıdığı anlamı
yakalamaya zorlar. İzleyicide ruhsal tepkiler yaratabilmek için bazı özel
teknikler de kullanmışlardır.
|
Duyulara dayanan bilginin, doğası gereği güvenilir olmadığı,
yanlışa kaynaklık ettiği, bu dünyanın bilgisine ancak aklımızı kullanarak
ulaştığımız inancına dayanan, Akılcılık/Usçuluk
olarak bilinen felsefe okulu Descartes’tan sonra ortaya çıktı. ve Batı felsefesinin
kalıcı geleneklerinden biri oldu.
|
Freud’dan sonra gelen izleyicileri O’nun cinsel içgüdüye
verdiği önemi eleştirse de temel konularda aynı düşündüler.
Ama yeni Freudcular olarak isimlendirilenler –kurama- köklü
değişiklikler getirdiler.
|
II.Dünya Savaşı’ndan
sonra bu akım etkisini yitirmiş, soyut dışavurumcuları etkilemiştir.
…
|
II. Aşama: Yönlendirici Sorularla
Dali’nin Tablosunun Analizi
Grup çalışması
veya bireysel çalışma olarak yapılabilir. Gruplar veya bireyler, Dali’nin
tablosunu çözümlemek için yukarıdaki çalışmadan da yararlanarak analiz soruları
hazırlar (örnek) ve daha sonra bu sorular bireysel olarak yanıtlanır.
https://www.dalipaintings.com/persistence-of-memory.jsp#prettyPhoto Salvador Dali, Belleğin Azmi, 1931 Kaynak kitapta, "Belleğin Israrı" olarak geçiyor. |
Örnek: Analiz soruları şöyle olabilir…
*Resimde simgeler kullanılmış mıdır?
Varsa nelerdir? Bunlar size ne veya neleri çağrıştırmaktadır?
*Resimde hangi renkler
kullanılmıştır? Bunlar nasıl bir düzende kullanılmıştır? Renklerin simgelerle
ilişkisi nasıldır veya böyle bir ilişki kurulabilir mi?
*Tablonun ismi neden “Belleğin Israrı” (Belleğin Azmi)dır? Vb.
III. Aşama: Gerçeküstücü Bir Film
Olan “Bir Endülüs Köpeği”nin Analizi
Bu
çalışmayı sınıf tartışması olarak düzenlemek yaralı olacaktır.
Bunuel
filmine “Bir Endülüs Köpeği” ismini vermiştir ve Gerçeküstücülüğün sinemadaki
en önemli temsilcisidir. Yukarıda sözü edilen araştırma çalışmasından yararlanarak, Bunuel’in “Bir Endülüs Köpeği” ismini verdiği filminde neleri,
nasıl anlatmış olabileceği tahmin edilmeye
çalışılır. Burada önemli olan filmin isminin çağrıştırdıklarını kullanarak ve
Gerçeküstücülük akımıyla ilişkilendirerek bu bağlamda tahminlerde
bulunmaktır.
http://www.bmlettres.net/spip.php?article215 Bir Endülüs Köpeği'nden sahneler |
Daha
sonra film izlenir, gruplar veya bireyler filme dair izlenimlerini listeler.
Daha sonra sınıf tartışması ile izleme öncesi ve sonrası fikirler karşılaştırılır.
Belli
bir sonuca ulaşmak şart değildir ayrıca bu oldukça da güçtür. Bu filmi
izleyenler çok iyi bilir ki anlaşılması gayet zor bir filmdir (film
internet üzerinden de
indirilebilmektedir). Burada önemli olan sürecin kendisidir bütün bu çalışmalar
gerçeküstücülük konusunda öğrencilere çeşitli deneyimler sunacaktır…
Not: Film 11. ve 12. sınıf ile üniversite öğrencileri için uygundur.
Kaynak: 20.Yüzyıl Dünya ve Türkiye Tarihi için Öğretmen Kitabı, "Büyük Bunalım" içinde, Tarih Vakfı Yayınları, Ekim 2007, s. 113-115
NOT: Bu çalışmayı; 20 yüzyıl Dünya ve Türkiye Tarihi kaynak kitabına ek olarak yazılan Öğretmen Kılavuz Kitabı için hazırlamıştım. Bu kılavuzdaki yazılarımı, kullanmayı kolaylaştırmak amacıyla uygun parçalara bölerek ve biraz da bağımsızlaştırarak bloguma aldım.
*Kaynak gösterilmeden, aktif link verilmeden kullanılamaz.
1 yorum:
Dali'nin, Belleğin Azmi ve Bunuel'in, Bir Endülüs Köpeği filmi analiz ediliyor.
Yorum Gönder