Dilara Kahyaoğlu
2018/ Kasım
Konuların Linkleri
********
2018/ Kasım
Konuların Linkleri
1. Çalışma: Türk ve Türkiye İsmini Tartışmak
2. Çalışma: Türklerin Anayurdu Orta Asya veya İç Asya
Kaynakça
1. Doğan
Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, I. Cilt, Tekin Yayınevi
2. Türkiye Tarihi, I. Cilt, Cem
Yayınları
3. J. Paul Roux, Türklerin Tarihi
4. Talat Tekin, Orhun Yazıtları
5. Bozkurt Güvenç, Türk Kimliği
6. Tarih I, Komisyon, M. E. B.
7. Ana Britanica ilgili maddeleri
8. Alaaddin Şenel, İlkel Topluluktan Uygar Topluma/
9. Server Tanilli, Uygarlık Tarihi
10. Walter J. Ong, Sözlü ve Yazılı Kültür
11. Şerafettin Turan, Türk Kültür Tarihi
12. S. Veyis Örnek, İlkellerde Din Büyü Sanat Efsane
13. Behçet Necatigil, 100 soruda Mitologya
14. Fernand Braudel,Uygarlıkların Grameri,
15. D. Sinor, Erken iç Asya
16. Fuat Bozkurt, Türk Dili
17. Oktay Aslanapa, Türk Sanatı
18. A. Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tarihi
19. Bahaeddin Ögel, İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi
20. Abdülkadir İnan, Eski Türk Dini
Sözlük
(1-6 arasındaki konular için)
Boy: Aynı atadan
geldiğine inanan ve aynı bölgede, sıkı ilişkiler içerisinde yaşayan küçük insan
topluluğu.
Boylar Birliği: Bir lider boyun
etrafında diğer boyların birleşmesi ile meydana gelen birlik. Boylar Konfederasyonu olarak da ifade edilir.
Bozkır: Otsu bitkiler ve
bodur ağaçlardan meydana gelen kurakçıl oluşum.
Budun: Boylar birliği
Ganimet: Savaşta düşmandan
ele geçirilen mal.
Göç: Kişinin yeni
koşullara daha iyi uyum sağlayabilmesi amacıyla ya da doğal, ekonomik, siyasi
vb. zorunluluklar sonucunda yaşadığı topluluğu değiştirmesi.
Göçebe ekonomisi: Tarımın
gelişmediği, hayvancılık, avcılık, yağma ve talanın ön planda olduğu ekonomiye
denir.
Göçebelik: Belirli bir yerde
sürekli yaşamayan, çeşitli dönemlerde ya da aralıklarla yer değiştiren
toplumların yaşam biçimi.
Hanedan: Hükümdar veya
devlet büyüğü gibi bir kişiye dayanan soy, büyük aile.
Hububat: Tahıl; Buğday,
arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç gibi ürünlerin genel adı.
Karasal iklim: Kışların soğuk
yazların sıcak ve kurak geçtiği iklim tipi.
Kavim: Boy ve soy
bakımından birbirine bağlı, aralarında dil, kültür ve töre ortaklığı bulunan
insan topluluğu.
Konfederasyon: Kendi
hükumetlerini korumak kaydıyla genel bir iktidarın yönetimini kabul eden
devletlerin kurduğu birlik.
Kut: Tanrı tarafından
hükümdara verildiğine inanılan hükümranlık hakkı ve gücü. Sözlük anlamı ile,
talih, uğur, baht.
(7., 8. Bölümler İçin)
Artı-ürün; Tarımla
uğraşan toplumlarda bir kişinin veya bir
ailenin kendine yetecek olan asgari ürün tutarından daha fazlasını elde etmesi,
elde etmeye zorlanması ve bu fazlayı vergi olarak devlete vermesi.
Barbar; Fransızca kökenli
bir kelime, uygarlaşmamış, ilkel, vahşi vb. anlamında kullanılır. Mecaz; kaba
ve kırıcı.
Davranışçılık; Zihin ve bilinç durumlarını devre dışı bırakarak
sadece insan ve hayvan davranışlarını incelemeyle kendini sınırlayan anlayış, yaklaşım. Bu yaklaşıma
göre; her türlü maddi ve manevi
kültürel unsur, davranışların gözlenmesi ve taklit edilmesi yoluyla öğrenilir
veya öğretilir.
devlet.
Elit; Seçkin
Hukuk Devleti; Bütün devlet organlarının hukuk kurallarına, hukuk
kurallarının da anayasal hükümlere uygun olarak oluşturulup işletildiği,
yönetimin tüm işlemlerinin bağımsız yargı denetimine tabi olduğu, kişilerin
gücünün yasaların üzerinde olmadığı ve yasalar karşısında statüsü ne olursa
olsun toplumun bütün bireylerinin eşit olduğunu
ifade eden, hukukun üstünlüğü ilkesinin
titizlikle korunduğu, istisnasız herkesin yasal düzenlemelerle kayıtlanıp sınırlandığı, keyfi tasarruflara izin vermeyen
Hukuk; Yaptırım gücüne sahip yazılı veya sözlü kuralların
tümü
Kent Devletleri; Şehir devletleri,
eski zamanlarda kendi yasaları ile yönetilen bir ya da birkaç kentten oluşan
devlet (Ör; Sümer şehir devletleri; Ur, Uruk, Lagaş v.b)
Kolektif; Bir çok kimse ya
da nesneleri içine alan, bir çok kişi veya nesnenin bir araya gelmesi sonucu
olan, ortaklaşa.
Polis; Yunan kent devletlerine verilen isim.
Sosyal
sınıf; Gelir düzeyi, coğrafi köken, meslek, sosyal ilişki, üye
olunan örgütler, aile durumu ve oturulan semt gibi kriterlerle belirlenen
statülerine göre, benzer özellikler taşıyan insanların oluşturdukları toplumsal
gruplardan her biri.
Terbiye; Eğitim
Tinsel; Ruhsal, madde ile
ilgili olmayan.
Tinsel Bilimler; İnsanın tarihsel, kültürel ve toplumsal
dünyası ile ilgili bilimler (ör; Psikoloji)
(9. -12. Bölümler Arasındaki Konular İçin)
Anaerkil; Annenin hakim olduğu soyun anneden devam ettiği aile
tipi, Maderşahi
Anahanlık; Matriarki, kadının hakim konumda olduğu, ilişkilerin
kadın merkezli yürütüldüğü toplumsal örgütlenme biçimi.
Babahanlık; Patriarki, Erkeklerin ya da erkeklik zihniyetinin her
türlü sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, karar ve ilişkilerde belirleyici olduğu toplumsal
örgütlenme biçimi.
Boy;
Klan, aşiret.
Budizm; MS 6. Yüzyılda Hindistan'da ortaya çıkan dini inanış.
Dem; Dini amaçla içilen içki.
Döngüsel; Başlanan noktaya tekrar geri gelmekle tamamlanan süreç
(çember), dönem ve aynı işlemin yeniden başlaması.
Efsane; Bir toplumun geçmişiyle ilgili olan önemli olayları ya da
yararlılıklar göstermiş olan kahramanları konusunda, nesilden nesile büyük sevgi ile
anlatılarak aktarılan olağan dışı ve doğaüstü nitelikteki öykü ve inançlar.
Efsane Bilim; Mitoloji.
Etnoloji; İnsanlığın kültür tarihini açıklamaya çalışan bilim. Bu
kültürel ürünler betimsel
bir şekilde anlatılıyorsa Etnoğrafya denir.
Fetiş; Put, İçerisinde büyüsel bir güç olduğuna ya da belli bir
cinin bulunduğuna inanılan taş,
boynuz, pençe, post, deri, bez parçası vb. Bunlara inanmak ve tapmak, bağlılık göstermek için
yapılan davranışların tümüne de Fetişizm denir.
İlkel; Yazı öncesi toplumlara verilen genel ad.
Kabile; Birden fazla aşiretin veya çeşitli boyların bir araya
gelmesi ve bir lider etrafında örgütlenmesiyle oluşan, bir arada yaşayıp yer değiştiren, ortak
bir dil ve dinsel inançları olan ve aynı soydan geldiklerine inanan insan
topluluğu.
Kandaş; Aynı kanı taşıyan, aynı soydan olanlar (veya buna
inananlar).
Maniheizm; İran'da ortaya çıkıp Asya’ya yayılan din.
Meşruiyet; Yasallık kazandırma; var olan veya önerilenin insanlar
için istenilen en iyi şey olduğunu gösterme süreci veya istenilenin toplumun geneline bakarak uygun, kabul
edilebilir hale getirilmesi, haklılık kazandırmak.
Pederşahi; Babanın hakim olduğu, soyun babadan devam ettiği aile
tipi; babaerkil;
Ataerkil;
Babaerkil
Semah; Dini amaçla yapılan dans.
Siyasi Birlik; Belli bir coğrafi bölgede yaşayan insanların aynı/ ortak
bir yönetime bağlanması.
Sufi; Tasavvufa inanan, tasavvufla uğraşan.
Tabu; İçinde canlı bir ruh olduğuna inanılan/kabul edilen,
insanların, hayvanların, nesnelerin, doğal ögelerin, yasaklarla çevrilmesi;
örneğin dokunmamak, ismini ağzına almamak, bunlardan kaçınmak.
Tengri; Türklerde tanrı.
Uygar; Medeni,
Veraset; Malların mirasçı tarafından alınmasını, mirasçıya
devredilmesini sağlayan hukuki durum. (“Türklerde Veraset Sistemi “derken yönetim hakkının devri anlaşılmalı).
Versiyon; Varyant, Bir metnin, bir yapıtın aslından az çok ayrılan
değişik biçimlisi.
Örnek Sınav Soruları
1. Türk
dostu olarak bilinen tarihçi Toynbee bile şunları söylemekten kendini alamaz.
“Göçebe Türkler başka uygarlıklara bağlı toplulukları yönetimleri altına
almakla, dağcılık bilmeden sarp bir kayaya tırmanmaya kalkışan gözü kara
sporcunun yaptığına benzer tehlikeli bir işe girişmiş oldular. Böyle bir
durumda bu “dağcı” kayanın belli bir yerine kadar tırmanabilir ama orada durmak
zorunda kalır. Ne o tehlikeli yerden inebilir, ne de tepeye tırmanabilir. Ama
orada durmak zorunda kalır. Geri kalan enerjisini durdukları yarı yolda
tutunmaya harcarlar. Çünkü göçebenin yerleşik uygarlıkları yönetmeye kalkması,
başka bir deyimle hayvan çobanlığı yerine insan çobanlığına özenmesi olanaksız
bir işe girişmesi demektir”
Toynbee’nin böyle bir saptamada
bulunmasının sebepleri nelerdir? Tartışınız.
2. Bir tarihçi “Türk- Çin ilişkilerinde
ticaret ve barışcıl siyasi ilişkiler, yağma ve savaşın önüne geçtiğinde hep
Türklerin zararına olmuştur” demektedir.
Derste yaptığınız tartışmaları da
hatırlayarak bu saptamayı düşünün ve ilgili olgu ve kavramları kullanarak açıklamanızı yazınız.
3. Tarihin tanıdığı
belki de ilk öncü sosyologlardan biri olan İbni Haldun “Yerleşik toplum; yaşam
biçimi açısından barışçı, çoban toplum ise
savaşçıdır” diyor.
Siz ne
düşünüyorsunuz? İbni Haldun haklı mıdır, Neden? Açıklamanızı örneklerle destekleyiniz.
4. “Onlar
(Türkler), su kenarlarında ve otlaklarda dolaşırlar. Elbiseleri deridendir.
Hububat ve şarapları yoktur. Yüksek ve tekerlekli arabaları vardır. Mezarlarında
ok, yay ve kılıç bulmak mümkündür.”
İslamiyet öncesi
Türk topluluklarının özelliklerinden bazılarını, yukarıda verilen metindeki ipuçlarından yola
çıkarak açıklayınız. Şu önemli: Sizi Hangi ipucu, hangi sonuca veya sonuçlara götürdü. Yanıtınızı buna göre formüle ederek yazınız.
5- “Vahşi adetleri
olan ve kan seline boğulmuş bulunan bu ülke, sebzeyle beslenen bir ülke haline
gelmiş, insanların öldürüldüğü bu yer,
iyilik yapmanın teşvik edildiği bir yer olmuştur” Karabalgasun Yazıtı
a. Yukarıda sözü
edilen ülke, hangi ülke olabilir. Bu ülkenin eski yaşam tarzında ne tür bir
değişim meydana geldiğini metinden yola çıkarak ve sınıftaki bilgilerinizi de
hatırlayarak yazınız.
b. Bu değişimde
hangi etkenler rol oynamıştır? Orta Asya Türk tarihine ilişkin bilgilerinize
dayanarak yanıtlayınız.
6- Aşağıda aralarında önemli farklar olan iki ayrı tarihçiye ait
metinleri bulacaksınız. Dikkatle okuyup;
a. Bulabildiğiniz farkları yazınız,
b. Siz ne düşünüyorsunuz? Örnekler kullanarak açıklayınız.
b. Siz ne düşünüyorsunuz? Örnekler kullanarak açıklayınız.
A- “Bazı bilginler, Orta Asya halklarının birer avcı ve çoban olduklarını düşünerek bu eserlerde [Türklerden kalan eserlerde, kalıntılarda] günlük hayatın tezahür ettiğine [yansıdığına, göründüğüne, yaşantılarından izler taşıdığına] inanmışlardı. Hatta daha da ileri giderek Hunların “totemist” olduğunu iddia edenlere de rastlamaktayız. Hunlar tek tanrılı bir Göktürk dinine inanmakta idiler. Tek tanrılı bir dine inanan bir kavimde “totem” aramak biraz güçtür. Bunlar olsa olsa eski Hun inanç ve efsanelerinin bir kalıntısı olabilirler. Nitekim “totemist” olmadıkları halde kendi aralarında anlattıkları bir “kurt efsanesi”ne inanıyorlar ve kurt başını da milli bir arma olarak taşıyorlardı.”Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihi, (Parantez içlerini ben koydum)
B- “MÖ II. yüzyılda Çin vakanüvisleri tarafından Hunlarda tespit edilen “Gök-Tanrı”, “Güneş”, “Ay” “ Yer-Su”, “Atalar ve “Ölüler Kültü” Türk kavimlerinde, muhtelif kültürlerin tesirleri altında (daha başka kültürlerin etkisi) kalmalarına rağmen son devirlere kadar devam ettirilen kültlerdir. Bu kültler çağdaş Altaylılarda ve Yakutlarda da gözlenmiştir. Eski Türkler, şüphesizdir ki “Şamanist" idiler. Fakat bu “Şamanizm” Altay ve Yakut Şamanlığının bulunduğu safhayı (aşamayı) çok arkasında bırakmış, gelişmiş bir durumdaydı… Hunlar yılın beşinci ayı Gök-Tanrı’ya ve Yer-Su ruhlarına kurban sunarlardı… Hakan her sabah çadırından çıkarak güneşe ve geceleri aya tapardı. Altaylarda “töz”, Yakutlarda “tangara” Urahalarda “eren”, Moğollarda “ongun” denilen putlar-fetişler vardır. Bunlar keçeden, paçavralardan, kayın ağacı kabuğundan yapılırdı. Ongun kültünün totemcilik devrinin bir hatırası ve kalıntısı olduğu bir çok etnograf tarafından iddia edilmektedir.” Abdülkadir İnan - Tarihte ve Bugün Şamanizm.
7. "Kur’anın başı “bismillah”, yola girdim bismillah, dağlar başına (tepesine), yalnız çam ağacının yanına çıktım, yalnız kır size ayin yaptım, Allah… Ay yarımı gibi dolu yüzlüler, kalem kaşlılar, sünbül saçlılar, tatlı sözlüler, çakır gözlüler, hey hey hey! Esir edenler, bulutlara binenler, havaya çıkanlar, deryayı geçenler… Kendin verdiğin derdi kendin al tanrım… Kırklar kırk oldu, bastığın yer gül oldu, pirler hakkına diliyorum, analar hakkına diliyorum, ya Allah hey hey! Taştan ağır günahım, aciz kulunum…Yolda gecikmeyiniz. Yolda gecikirseniz yüzümü kara kılmayınız. Yermenke’de savaşan, üzengisini kan eden, kızıl kanla boyayan, saçları beline sarmaşan “güneş perileri”, “ayhanları”, “ay perileri”, “ayhanlar” ya Allah ya Allah!"
Tarancı bakşılarının duasından seçmeler. L Ansari/ Uygur İl Edebiyatı/ Tarihte ve Bugün Şamanizm.
Yukarıda İslamiyeti yeni kabul etmiş Türklerden kalan bir dua örneği okudunuz. Bu duada eski Türk inançlarından izler var mı? Açıklayarak yazınız.
********
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder