Dilara Kahyaoğlu
2013
Fransız
Devriminden sonra dünyaya yayıldığı kabul edilen Milliyetçilik İlkesi[1]
öncelikle imparatorluklar içinde yaşayan ulusları etkilemiştir. Bu süreçten en
fazla etkilenen iki devlet vardır biri Avusturya-Macaristan İmparatorluğu diğeri
ise Osmanlı İmparatorluğu…
Fransa’da Napolyon’un
imparatorluğunu ilan etmesinin ardından neredeyse bütün Avrupa’ya karşı
yürüttüğü savaşlar[2]önce
1812’de Moskova’da yenilmesiyle[3]
kesintiye uğramıştı.
Charles Joseph Minard'ın grafiği, Büyük Ordu'nun Moskova'ya yürürken ve geri dönüşte gittikçe azalan büyüklüğünü gösteriyor. Alttaki grafik yol boyunca sıcaklıkları gösteriyor. |
Bu yenilgi üzerine Napolyon’un Fransa içindeki itibarı
sarsılmış, Müttefik kuvvetlerin Paris önlerine geldiği 1814 yılında Elba
Adası’na sürgüne gönderilmiş, ama oradan son savaşını gerçekleştirmek üzere
kaçarak kendisini bekleyen eski yoldaşlarının, askerlerinin, subaylarının
başına geçmişti. Elbette kendisi bu savaşın SON savaşı olduğunu
düşünmüyordu. Ve nihayet 1815 yılında
Waterloo'da İngilizlere ve onların müttefiklerine (Prusya) yenilince
Napolyon’un da, devrim savaşlarının da ve en önemlisi milliyetçi fikirlerin de
sonu gelmiş oldu. Şimdilik…
1815 Viyana Kongresi, Napolyon’un bozduğu ve kendine göre
düzenlediği Avrupa sınırlarını yeniden düzenlemek için yapıldı. Bu yapılırken
milli sınırlar hiç bir şekilde dikkate alınmadı. Zaten amaç, eski mevcut durumu
(statüko) devam ettirmekti.
Napolyon’dan sonra eski sınırlarına geri dönmek zorunda
kalan Fransa, krallık rejimine geri döndü (Bourbon Hanedanı) ama bu sefer kralın yetkilerine anayasal
kısıtlamalar getirilmişti.
Viyana Kongresi, Napolyon Savaşları sırasında Fransız ordularının Koalisyon Orduları tarafından tümüyle yenilgiye uğratılmasının ardından, Avrupa’daki sınırları ve güçler dengesini yeniden belirlemeye yönelik kararlar almak üzere toplanmış olan kongredir. Avrupa’nın en güçlü devletleri olarak İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya , Avrupa’da siyasi coğrafyanın ve dolayısıyla güçler dengesinin yeniden düzenlenmesi için aralarına bir ittifak oluşturmuşlardı. Bu devletlere daha sonra İsveç, Portekiz ve İspanya da katıldı. Bu ittifak, askeri olmaktan çok, politik bir ittifaktır.
Fransız İhtilali ve Napolyon savaşları ile bozulan Avrupa siyasi haritası ve güçler dengesi, Osmanlı Devleti hariç tüm Avrupa devletlerinin katıldığı bu kongre kararlarıyla yeniden yapılandırıldı. Amaç statükonun korunmasını ve eski imparatorlukların devamını sağlamaktı. Bu yapılanma I. Dünya Savaşı’na kadar devam etmiş ama bu sisteme ve çizilen sınırlara karşı sürekli ayaklanmalar çıkmıştır.
1815 Viyana Kongresi'nde ve Avrupa'nın yeniden yapılanmasında en önemli rolü aynı zamanda kongre başkanlığı görevini de yürüten Avusturya Başbakanı Metternich oynamıştır. O nedenle bu sistem Metternich Sistemi diye de bilinir. Metternich, statükonun silah gücüyle korunmasını savunuyordu. Ona göre ulusçuluk hareketlerinin acımasızca bastırılması ve ulus-devletlerin dağıtılması gerekiyordu. Metternich'in sisteminde yeni büyük devletler ile birleşik bir Almanya'nın, bağımsız bir İtalya'nın ortaya çıkmasına yer yoktu. Metternich, Alman Birliğini, Avusturya'nın egemenliği altına alabileceği prenslerin yönetimindeki küçük devletçikler halinde tutmayı hedef almıştı.
Fransız İhtilali ve Napolyon savaşları ile bozulan Avrupa siyasi haritası ve güçler dengesi, Osmanlı Devleti hariç tüm Avrupa devletlerinin katıldığı bu kongre kararlarıyla yeniden yapılandırıldı. Amaç statükonun korunmasını ve eski imparatorlukların devamını sağlamaktı. Bu yapılanma I. Dünya Savaşı’na kadar devam etmiş ama bu sisteme ve çizilen sınırlara karşı sürekli ayaklanmalar çıkmıştır.
***
1812'de siyasi sınırlar ve devletler |
Viyana Kongresi'nden sonra siyasi sınırlar ve devletler |
Yazar adı belirtilmeden, aktif link verilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.
[1] Ulusçuluk
İlkesi, Self Determinasyon, Ulusların Kaderini Belirleme (Tayin) hakkı…
Aynı anlama gelen kimliklerin de kültürel yapı içindeki en önemli unsur
olduğunu da görmek gerekir. Örneğin Sırplar, aynı dili konuştukları halde
Müslüman Boşnakları kendi milletlerinin dışında görmüşlerdir.
[2] Napolyon
Savaşları, Fransız Devrimi’nin
ardından, monarşiye karşı fikirlerin ve siyasal etkinliklerin Avrupa’nın
bütününe yayılmasını engellemeye çalışan Fransa dışındaki devletlerin
oluşturduğu Koalisyon güçleriyle Fransız Devrim Orduları arasında Napolyon’un
siyasi ve askeri liderliği altında sürmüş çatışmalardır.
[3] Napolyon’u yenilgiye uğratanın soğuk olduğu söylenir.
Kalkıştığı maceranın sonunda, ordusunun dörtte üçünü kaybederek Fransa’ya dönmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder