20 Eylül 2017

Sosyalist Sistem İle Kapitalist Sistemin Karşılaştırmalı Analizi

Dilara Kahyaoğlu
2007

Ekim Devrimi temasının son çalışması olarak düşünülmüştür. 
(bireysel çalışma) Bu çalışmalardan sonra şimdiye kadar incelenen bütün bölümleri ve  başka yardımcı kaynakları kullanarak karşılaştırmalı analiz çalışması yapılır (örnek).
Bu çalışmanın da önemli olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerin hiç bilmedikleri ve en çok bilmek istedikleri konuların başında siyasal ve ekonomik sistemler geliyor… Bu konularda teorik alt yapıları olmadığı sürece  analiz yapmaları, dünyayı anlamaları, geleceği tasarlamaları bana göre mümkün değil.

  
Kapitalizm

Sosyalizm (SSCB modeli)
(1980’lerin sonuna kadar)

Özel teşebbüs, serbest teşebbüs sistemi, piyasa ekonomisi sistemi, ekonomik liberalizm  vb. isimlerle ifade edilebilir.

Tarihte,  kendinin “sosyalist” olduğunu açıkça ifade eden veya ima eden ve bu nedenle de tartışmalara neden olan –sosyalizm nedir?- bir çok devlet olmuştur. Burada Sovyetler Birliği’ndeki model ele alınacaktır.
Üretim araçları (sermaye), az sayıda özel kişinin elinde toplanmıştır.
Üretim araçları kamunundur. Bunların sahibi -toplum adına- sosyalist devlettir.
Üretim araçlarından yoksun olanlar ücret karşılığı sermaye sahiplerinin yanında çalışır. Emeğini satar.
Herkes çalışır, çoğunlukla  da devlet işletmelerinde. Ürettiklerinden “pay” adı altında ücret alırlar.
Küçük üreticiler, memurlar, meslek sahipleri
İki sınıf arasında yer alır. “Orta sınıf”…
Memurlar, küçük aile işletmeleri vardır. Tüketim mallarının özel mülkiyeti serbesttir.
Kapitalist ekonominin itici gücü kar ede etmektir, bu amaçla rekabet ederler.
Bilinen anlamıyla kar ve rekabet yoktur. (?)
Hükümetlerin yapabileceği esas hizmet sermaye sınıfının önünü açmak, böyle bir sınıf yoksa yaratmaktır.
Sistem merkezi beş yıllık planlarla yönetilir. Planların hedefi tüm ülkenin sanayileşmesi ve yüksek teknolojiye ulaşılmasıdır.
Kapitalist sistem 19.yüzyılın sonuna doğru ortaya çıkmaya başlayan tekeller aracılığıyla dünyanın her tarafına nüfuz etmiş, oraları dönüştürmüştür (şimdi, çok uluslu şirketler).
II.Dünya Savaşı’nın ardından Doğu Avrupa ülkelerinde Sovyet modeli yerleşmiş böylelikle “Doğu Bloku” ortaya çıkmıştır. Bu durum ileride “Soğuk Savaş” denilen dönemin başlamasına neden olacaktır.
Sağlık, eğitim gibi halkın çoğunluğunu ilgilendiren hizmetler hem özel girişimciler hem de devlet eliyle yapılmaktadır. Sosyal Devlet anlayışı 19.yüzyıl sonunda çalışan sınıfın talep ve mücadeleleriyle ortaya çıkmış ve insan hakları belgelerinde de onaylanmıştır. Uygulama açısından her ülkede durum farklıdır.

Sağlık ve eğitim parasızdır. Eğitim merkezi bir planlama ile yürütülür. Eğitimde tek örnek model vardır. Ağırlık teknik ve meslek eğitimindedir. Güzel sanatlar, spor eğitimini    (vb.) sosyalist devlet planlar ve yürütür.
Sadece ekonomik bir sistem değildir. Kendi yarattığı felsefesi, değerler sistemi ve önerdiği bir yaşam biçimi vardır.
Sadece ekonomik bir sistem değildir. Kendi yarattığı felsefesi, değerler sistemi ve önerdiği bir yaşam biçimi vardır.
Kitle iletişim araçlarının sahibi çoğunlukla özel kişilerdir. Bilimsel, kültürel çalışmalar hem özel kurumlar hem de devlet kurumları tarafından yapılır.
Kitle iletişim araçlarının sahibi devlettir. Bilimsel ve kültürel çalışmalar devlet kurumlarında ve öncülüğünde yapılır. Kültür ve sanat politikası olarak uzun bir dönem “Sosyalist Gerçekçilik” egemen olmuştur.




Kaynak: 20.Yüzyıl Dünya ve Türkiye Tarihi için Öğretmen Kitabı, "Ekim Devrimi" içinde, Tarih Vakfı Yayınları, Ekim 2007, s. 98

NOT: Bu çalışmayı; 20 yüzyıl Dünya ve Türkiye Tarihi kaynak kitabına ek olarak yazılan Öğretmen Kılavuz Kitabı için hazırlamıştım. Bu kılavuzdaki yazılarımı, kullanmayı kolaylaştırmak amacıyla uygun parçalara bölerek ve biraz da bağımsızlaştırarak bloguma aldım.

*Kaynak gösterilmeden, aktif link verilmeden kullanılamaz.

Hiç yorum yok: