Dilara Kahyaoğlu
Yunanistan'ın zaman içinde genişlemesi Kaynak |
Daha önce başlamış diğer Milliyetçi hareket olan Sırp İsyanı'nı etkileyen etmenler Yunan isyanı içinde geçerlidir. Yalınız bazı ek gözlemlerde bulunulabilir. Yunan Burjuvazisi, daha çok uluslararası bir burjuvaziydi. Başta Odesa olmak üzere Marsilya, Triyeste ve Londra gibi yerlerde Rum tüccar kolonileri oluşmuştu. Selanik ticaretinde de Rumların önde gelen bir yeri vardı ve buradan başlayan ticaret ağı Balkanlara, Doğu Avrupa’ya doğru yayılmaktaydı. Rum armatörleri Avrupa çapında iş yapıyordu. Örneğin 1816 senesinde bu armatörlerin 600 kadar ticaret gemisi bulunuyordu. Napolyon savaşları sırasında bu gemiler kaçak ticaretten çok ciddi paralar kazanmıştı. Diğer taraftan gerçekte ticaret gemisi olan bu gemiler silahlıydı da. Bunun en büyük nedeni Akdeniz'de hala devam eden ve kaynağını Kuzey Afrikalıların oluşturduğu korsanlıktı.
Öte yandan Rönesans'la birlikte Yunan uygarlığına karşı Avrupa’da büyük bir hayranlık uyanmıştı. Avrupa, Rumlara, antik Yunan uygarlığının torunları olarak bakıyordu.
Son olarak da Rum Ortodoks kilisesinin etkisinden ve gücünden söz etmek gerekir. Çünkü Osmanlı devleti Ortodoksları milliyetleri ne olursa olsun Rum Ortodoks kilisesine bağlı saymıştı. Bu yüzden kilisenin oldukça geniş bir alana yayılan etkinliğinden söz etmek gerekir. Ortodoks kilisesine mensup olan Fenerli Rum aileler Osmanlı devlet örgütünde tercümanlık, Eflak ve Boğdan voyvadalıkları gibi çok önemli görevlere getiriliyorlardı.
"Yunan İsyanı" Türkiye tarihinde "Mora isyanı" diye bilinir. İsyanı başlatan örgüt Odesa’da kurulmuş olan Filiki Etaria (1814) örgütüdür. Carbonari örgütünü örnek alan bu örgütün merkezi 1818 de İstanbul’a taşınmıştır (bu örgütü 1894 yılında kurulmuş olan Etniki Eterya örgütü ile karıştırmamak gerekir).
Filiki Eteria’nın güçlenmesinin ardında Rusların olduğu inancı da yatıyordu. Nitekim ilk isyan Aleksandr İpsilanti önderliğinde Eflak’da başlamıştır. İpsilanti Bey’in babası Fenerli voyvodalarındandı ve kendisi Rus çarına hizmet ediyordu. Ruslardan yardım alacaklarını umarak burada isyan başlatmışlardı (6 Mart 1821) ama Çar isyanı reddetti ve Osmanlı kuvvetlerinin Eflak’a girmelerine izin verdi. Ayrıca halkın çoğu da Rum olmadığı ve fenerli Rum voyvodalardan da yıllardır çok çektikleri için isyanı desteklemediler. İpsilanti, Avusturya’ya sığınmak zorunda kaldı.
Fakat Mora isyanı başarılı olmuştur…
25 Mart 1821 de başlayan isyan giderek yayıldı ve Mora’da bir çok yer tek tek Rumların eline geçti. Rum isyanı sırasında II. Mahmut, bazı ileri gelen Rumlara hiddet ve şiddetle davranmıştır. Örneğin bu aşamada Kayseri, Edremit, Edirne, Tarabya piskoposları asılmış ve Patrik Grigrius bile patrikhanenin orta kapısına asılarak göğsünde yafta olmak suretiyle üç gün teşhir edilmiştir. Bu kapı bu yüzden bu güne kadar kapalı kalmıştır.
Osmanlı Ordusu Korent Boğazı’nın güneyine üç yıl boyunca inememiştir. Oysa bu sırada Rumlar kendi içlerinde zaman zaman iç savaş boyutlarına varan bir didişme içindeydiler. Ordunun Rumlar karşısındaki aczi iyice ortaya çıkınca Mahmut kudretli Mısır valisi Mehmet Ali’den yardım istemek zorunda kaldı. Girit ve Mora valiliklerinin kendisine verilmesi koşuluyla yardım eden Mehmet Ali’nin kuvvetleri kısa sürede Mora isyanına son verdi.
Mısır kuvvetlerinin bu başarısı yeniçerilerin defterini düren son olay olmuş, İstanbul kamuoyu, dört yıldır Mora’da sürünen yeniçerilerin iyice aleyhine dönmüştür. Nitekim II. Mahmut bu durumdan yararlanacaktır.
Yunan isyanına Mısır müdahalesi İngilizlerin kabul edemeyeceği bir gelişmeydi. Mehmet Ali’nin, Mısır’da yaptığı ıslahatlar dolayısıyla Fransızlarla ilişkisi vardı. Mısır’ın elindeki Mora ve Girit'le birlikte İngiltere, Akdeniz'de Fransız etkisinin artacağından korkuyordu. Bu arada Ruş çarı Aleksandr ölmüş yerine I. Nikola geçmiş ve Yunan isyanında da aktif bir rol oynamaya başlamıştı. İngilizler, Rusların tek başlarına güç kazanacaklarını düşünerek Ruslarla birlikte hareket etme kararı aldılar. Rusya ve İngiltere'nin müdahale etme teklifini Avusturya kabul etmedi ama işin dışında kalmak istemeyen Fransa kabul etti böylelikle bu üç büyük devlet Osmanlılara arabuluculuk teklifinde bulundular ama Osmanlılar bu teklifi kabul etmeyince, Osmanlı ve Mısır donanmasını Navarin limanında yaktılar. Üç devlet İbrahim Paşa ile Mora’nın boşaltılması için bir sözleşme imzaladı. Bu arada Rusya, Osmanlı Devletine savaş ilan etti. 1828-29 Osmanlı Rus savaşında Ruslar başarılı oldu ve Doğuda Erzurum’a batıda da Edirne’ye kadar gelip buraları aldılar. Osmanlı barış istemek zorunda kaldı. Osmanlılar 24 Nisan 1830 tarihli bir protokol ile de Yunanistan’ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz
Bu seride yer alan Osmanlı tarihiyle İlgili diğer konular ve kaynaklar için bkz.
https://tarihegitimi.blogspot.com/2019/06/osmanl-tarihi-ders-notlar-konular.html
Öte yandan Rönesans'la birlikte Yunan uygarlığına karşı Avrupa’da büyük bir hayranlık uyanmıştı. Avrupa, Rumlara, antik Yunan uygarlığının torunları olarak bakıyordu.
Son olarak da Rum Ortodoks kilisesinin etkisinden ve gücünden söz etmek gerekir. Çünkü Osmanlı devleti Ortodoksları milliyetleri ne olursa olsun Rum Ortodoks kilisesine bağlı saymıştı. Bu yüzden kilisenin oldukça geniş bir alana yayılan etkinliğinden söz etmek gerekir. Ortodoks kilisesine mensup olan Fenerli Rum aileler Osmanlı devlet örgütünde tercümanlık, Eflak ve Boğdan voyvadalıkları gibi çok önemli görevlere getiriliyorlardı.
"Yunan İsyanı" Türkiye tarihinde "Mora isyanı" diye bilinir. İsyanı başlatan örgüt Odesa’da kurulmuş olan Filiki Etaria (1814) örgütüdür. Carbonari örgütünü örnek alan bu örgütün merkezi 1818 de İstanbul’a taşınmıştır (bu örgütü 1894 yılında kurulmuş olan Etniki Eterya örgütü ile karıştırmamak gerekir).
Filiki Eteria’nın güçlenmesinin ardında Rusların olduğu inancı da yatıyordu. Nitekim ilk isyan Aleksandr İpsilanti önderliğinde Eflak’da başlamıştır. İpsilanti Bey’in babası Fenerli voyvodalarındandı ve kendisi Rus çarına hizmet ediyordu. Ruslardan yardım alacaklarını umarak burada isyan başlatmışlardı (6 Mart 1821) ama Çar isyanı reddetti ve Osmanlı kuvvetlerinin Eflak’a girmelerine izin verdi. Ayrıca halkın çoğu da Rum olmadığı ve fenerli Rum voyvodalardan da yıllardır çok çektikleri için isyanı desteklemediler. İpsilanti, Avusturya’ya sığınmak zorunda kaldı.
Fakat Mora isyanı başarılı olmuştur…
25 Mart 1821 de başlayan isyan giderek yayıldı ve Mora’da bir çok yer tek tek Rumların eline geçti. Rum isyanı sırasında II. Mahmut, bazı ileri gelen Rumlara hiddet ve şiddetle davranmıştır. Örneğin bu aşamada Kayseri, Edremit, Edirne, Tarabya piskoposları asılmış ve Patrik Grigrius bile patrikhanenin orta kapısına asılarak göğsünde yafta olmak suretiyle üç gün teşhir edilmiştir. Bu kapı bu yüzden bu güne kadar kapalı kalmıştır.
Osmanlı Ordusu Korent Boğazı’nın güneyine üç yıl boyunca inememiştir. Oysa bu sırada Rumlar kendi içlerinde zaman zaman iç savaş boyutlarına varan bir didişme içindeydiler. Ordunun Rumlar karşısındaki aczi iyice ortaya çıkınca Mahmut kudretli Mısır valisi Mehmet Ali’den yardım istemek zorunda kaldı. Girit ve Mora valiliklerinin kendisine verilmesi koşuluyla yardım eden Mehmet Ali’nin kuvvetleri kısa sürede Mora isyanına son verdi.
Mısır kuvvetlerinin bu başarısı yeniçerilerin defterini düren son olay olmuş, İstanbul kamuoyu, dört yıldır Mora’da sürünen yeniçerilerin iyice aleyhine dönmüştür. Nitekim II. Mahmut bu durumdan yararlanacaktır.
Yunan isyanına Mısır müdahalesi İngilizlerin kabul edemeyeceği bir gelişmeydi. Mehmet Ali’nin, Mısır’da yaptığı ıslahatlar dolayısıyla Fransızlarla ilişkisi vardı. Mısır’ın elindeki Mora ve Girit'le birlikte İngiltere, Akdeniz'de Fransız etkisinin artacağından korkuyordu. Bu arada Ruş çarı Aleksandr ölmüş yerine I. Nikola geçmiş ve Yunan isyanında da aktif bir rol oynamaya başlamıştı. İngilizler, Rusların tek başlarına güç kazanacaklarını düşünerek Ruslarla birlikte hareket etme kararı aldılar. Rusya ve İngiltere'nin müdahale etme teklifini Avusturya kabul etmedi ama işin dışında kalmak istemeyen Fransa kabul etti böylelikle bu üç büyük devlet Osmanlılara arabuluculuk teklifinde bulundular ama Osmanlılar bu teklifi kabul etmeyince, Osmanlı ve Mısır donanmasını Navarin limanında yaktılar. Üç devlet İbrahim Paşa ile Mora’nın boşaltılması için bir sözleşme imzaladı. Bu arada Rusya, Osmanlı Devletine savaş ilan etti. 1828-29 Osmanlı Rus savaşında Ruslar başarılı oldu ve Doğuda Erzurum’a batıda da Edirne’ye kadar gelip buraları aldılar. Osmanlı barış istemek zorunda kaldı. Osmanlılar 24 Nisan 1830 tarihli bir protokol ile de Yunanistan’ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı.
Kaynak gösterilmeden kullanılamaz
Bu seride yer alan Osmanlı tarihiyle İlgili diğer konular ve kaynaklar için bkz.
https://tarihegitimi.blogspot.com/2019/06/osmanl-tarihi-ders-notlar-konular.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder