“Tarih eğitimi ideolojik çarpıtmalara, propagandaya aracı olmamalı; bağnaz, aşırı milliyetçi, yabancı düşmanı, ırkçı veya Anti-Semitik düşünceleri yaymak amacı ile kullanılmamalıdır.” Tarafsız değilim, İnsan Hakları Evrensel Değerlerine uygun tarih eğitimi yapılmasını savunuyorum. Bu anlayışa uygun eğitim materyalleri, örnekler üretiyorum. Okuyarak, eleştirerek, yazarak, söz söyleyerek bu sürece siz de katkıda bulunabilirsiniz.
20. yüzyıl Dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
20. yüzyıl Dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
31 Ağustos 2017
09 Haziran 2016
Tarih Yazıcılığı Kısa Özet
Dilara Kahyaoğlu
1997 ...
![]() |
Annales Okulunun kurucularından tarihçi March Bloch. Fransız direniş hareketi içinde yer aldığı için Gestapo tarafından vurularak öldürülmüştür. |
Olayların yer ve zaman gösterilerek kaydedilmesinin uygarlıkların ve devletlerin ortaya çıktığı dönemlere denk gelmesi şaşırtıcı değildir. Çünkü yazı keşfedilmiş, geliştirilmişti ayrıca halk ile saray ve tapınak arasında derin uçurumların bulunduğu bu ilk dönemlerde “tarih yazıcılığı” yalnızca devletin, hükümdarların askeri zaferlerinin öyküsünü anlatmak için kullanılıyordu. Ve elbette bu öyküler mitlerle/efsanelerle iç içeydi.
Tarihin mitolojiden koparak bir “bilim”[1] kimliği kazanması; ilkçağlarda eski Yunanistan’da tarihçi Herodotos’la başlar (MÖ yaklaşık 460 -yaklaşık 395). Herodotos’un tanrıların savaşlarından değil de Med Savaşları’ndan bahsetmesi yani araştırılıp doğrulanabilir olaylardan söz etmesi bu başlangıcın ilk adımı sayılır. Herodotos’un eserlerinde görülen mitolojik yaklaşımın son izlerini de tarihçi Thukydides silmiştir. Buna rağmen tarih “bilim”in kesintisiz geliştiği söylenemez.
Örneğin, Ortaçağ’ın düşünce ürünleri; “geçmişe, geleneklere ve tarihteki örneklere göndermelerle dolu ve eleştirel tutarlılıktan yoksundu.” Herhangi bir iddiayı desteklemek için uydurulmuş tutanakların ve sahte belgelerin çokluğu da bununla açıklanabilir. Ama bu durumdan ortaçağ tarihçilerinin sadece önemsiz eserler verdikleri sonucunu çıkartmamalıyız.
18 Ocak 2016
Anschluss- Avusturya'nın İlhakı
Dilara Kahyaoğlu
2016
2016
Savaşın Ayak Sesleri
Dünya'nın İkinci Dünya Savaşı'na doğru gittiğinin belli başlı işaretleri şunlardı:
Beşinci Dönüm Noktası Olay/Olgu
11 Mart 1938:
Avusturya şansölyesi istifa etti yerine gelen Nazi yanlısı şansölyenin daveti (?) üzerine Almanlar, Avusturya’ya girdi. Bu arada Almanya ile birleşmeye yasal bir zemin sağlamak için göstermelik bir halk oylaması yapılmıştı.
Bütün Almanları tek bir devlet altında birleştirme fikrinin tarihi eskidir. Hitler'in yaptığı bu eski fikri öne çıkarıp öncelikli gündemlerden biri yapmasıydı. Aslında Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan St Germain Antlaşması ile kurulan bu yeni küçük Avusturya'nın Almanya ile birleşmesi hem bu antlaşmayla hem de Versay Antlaşması ile yasaklanmıştı. Kendisi de Avusturyalı olan Hitler, Nazi ideolojisine de uygun olarak 1938 yılında fiili olarak harekete geçti. Zaten 1924 tarihli Kavgam adlı kitabında, gerekirse güç kullanarak Avusturya ile birleşileceğini yazmıştı.
Bütün Almanları tek bir devlet altında birleştirme fikrinin tarihi eskidir. Hitler'in yaptığı bu eski fikri öne çıkarıp öncelikli gündemlerden biri yapmasıydı. Aslında Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan St Germain Antlaşması ile kurulan bu yeni küçük Avusturya'nın Almanya ile birleşmesi hem bu antlaşmayla hem de Versay Antlaşması ile yasaklanmıştı. Kendisi de Avusturyalı olan Hitler, Nazi ideolojisine de uygun olarak 1938 yılında fiili olarak harekete geçti. Zaten 1924 tarihli Kavgam adlı kitabında, gerekirse güç kullanarak Avusturya ile birleşileceğini yazmıştı.
13 Ocak 2016
Hitler-Mussolini Buluşmaları
Dilara Kahyaoğlu
2016
Mussolini, Hitler'in iktidarı ele geçirmesinden sonra (1933) çeşitli defalar onunla buluştu. Bu buluşmalar, benzer ideolojilere sahip iki milliyetçi liderin büyük törensel gösterileriyle birer propaganda malzemesine dönüştürülmüştü.
Bunlardan Mussolini'nin 1937 yılında yaptığı Almanya yolculuğu dönüm noktası niteliğindedir. Mussolini için uğradığı her yerde özel gösteriler yapıldı Önceden motive edilmiş Alman halkının çoşkun tezahüratlarını bugün elimizde bulunan arşiv filmlerinden izleme olanağımız var. (linklere bkz.)
2016
Savaşın Ayak Sesleri
Dünya'nın İkinci Dünya Savaşı'na doğru gittiğinin belli başlı işaretleri şunlardı:
Dördüncü Dönüm Noktası Olay/Olgu
28 Eylül 1937 Mussolini ve Hitler, Berlin’de yapılan kitlesel gösteride barışa inandıklarını ifade ettiler. Hitler daha fazla “yaşam alanı” (Lebensraum) istediğini belirtti.
![]() |
Mussolini, 1937 yılındaki Almanya ziyareti sırasında uğradığı Münih'te Hitler ile birlikte tören kıt'asını selamlıyor |
Mussolini, Hitler'in iktidarı ele geçirmesinden sonra (1933) çeşitli defalar onunla buluştu. Bu buluşmalar, benzer ideolojilere sahip iki milliyetçi liderin büyük törensel gösterileriyle birer propaganda malzemesine dönüştürülmüştü.
Bunlardan Mussolini'nin 1937 yılında yaptığı Almanya yolculuğu dönüm noktası niteliğindedir. Mussolini için uğradığı her yerde özel gösteriler yapıldı Önceden motive edilmiş Alman halkının çoşkun tezahüratlarını bugün elimizde bulunan arşiv filmlerinden izleme olanağımız var. (linklere bkz.)
11 Ocak 2016
Ren Bölgesinin Silahlandırılması 1936
Dilara Kahyaoğlu
2016
Savaşın Ayak Sesleri
Dünya'nın İkinci Dünya Savaşı'na doğru gittiğinin belli başlı işaretleri şunlardı:
İkinci Dönüm Noktası Olay/Olgu
7 Mart 1936: Naziler Versay Antlaşması’nı yok sayarak Ren bölgesine girdi.
![]() |
Alman askerleri Ren Bölgesine giriyor. 7 Mart 1936 |
09 Ocak 2016
Mussolini ve Faşizm
Dilara Kahyaoğlu
2000-2011
1860’larda resmen siyasi birliğini kuran İtalya bir taraftan toplumun birliğini sağlamaya, İtalyan ulusunu yaratmaya çalışırken bir taraftan da uluslararası planda Avrupa devletleri ile ekonomik ve siyasi açıdan rekabet etmek durumundaydı. Sanayileşmede geç kalmıştı, önemli siyasi ve ekonomik sorunları vardı, özellikle yoksul “Güney İtalya” ile zengin “Kuzey İtalya” arasındaki fark çok çarpıcıydı ve sorunların çözümü önündeki engellerden biri de buydu.
Etiketler:
1922,
20. yüzyıl Dünyası,
Anarşizm,
Avrupa Tarihi,
Bilgi Notları,
demokrasi,
Faşizm,
Garibaldi,
II. Dünya Savaşı,
İtalya,
Mussolini,
Roma,
Salo Cumhuriyeti,
totaliterlik,
yavrukurt
05 Ocak 2016
Versay Antlaşması (Versailles)
Dilara Kahyaoğlu
2011
Birinci Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile yenik Almanya arasında
28 Haziran 1919’da Fransa’nın (Paris) Versailles Sarayı’nın Aynalı Galerisi’nde
imzalanan ve 10 Ocak 1920 de yürürlüğe giren barış antlaşması.
Alman
hükümeti Wilson’ın 14 maddelik ilkesine güvenerek daha farklı bir antlaşma
yapılacağını umuyordu. Ama bazı İtilaf devletleri sivil halkın gördüğü zararın;
Almanya’ya ödetilmesi kanaatindeydi. Ayrıca İngiltere, Fransa ve İtalya’nın hem
kendi aralarında hem de Yunanistan ve Romanya ile imzaladıkları gizli
antlaşmalar hem de bizzat 14 ilkenin ilk dokuz maddesinde yer alan yeni toprak
düzenlemeleri Almanya’nın ümitlerini suya düşürdü.
Antlaşmanın taslağı Paris Barış
Konferansı’nda hazırlandı. Konferansta İngiltere’yi Llyod George, Fransa’yı
George Clemenceau, ABD’yi Woodrow Wilson ve İtalya’yı Vittorio Orlanda temsil
etti. Özellikle ismi geçen ilk üç devlet ve kişiler kararların belirlenmesinde önemli
rol oynadı. Yenik devletlere söz hakkı tanınmadı. Alman heyeti özellikle savaş suçu ve tazminatla ilgili maddelere itiraz ettiyse de sonunda antlaşmayı
imzalamak zorunda kaldı.
Weimar Cumhuriyeti
Dilara Kahyaoğlu
2012
Alman Cumhuriyeti (Weimar Cumhuriyeti)
1919-1933
![]() |
Penguin Yayınları Haritası |
29 Kasım 2015
Leakey Ailesi, İnsanın Kökenini Araştırıyor
Dilara Kahyaoğlu
2013
Darwin, insanın kökeninin Afrika’da
olduğuna inanıyordu. Bu iddia Evrim Teorisi’ne sıcak bakan bazı beyazları tedirgin
etse de, birçok araştırmacı bu tezin kanıtlarını bulmak için kolları sıvamıştı
bile.
1924 yılında
antropolog Raymond Arthur Dart, Güney
Afrika’nın Kalahari çölü yakınlarında yeni fosilleşmiş bir kafatası buldu. Yeni
bir fosil bulunduğunda bunların kayıtlara hangi isimle geçirileceği fosili bulana
bırakılmıştı. Dart da bu fosile Australopithecus Africanus (Güneyli İnsansı
Maymun- Austral: Latince Güneyli demektir) dedi.
Ama kafatası Taung’da bulunduğu için daha çok Taung Kafatası diye
anıldı. O yıllarda bu konudaki tartışma çok şiddetliydi ve birçok araştırmacı
insanın kökeninin Asya’da olduğuna inanıyordu. Dart’ın kafatasının bir insansıya
ait olduğuna inanılmadı hatta dalga geçilerek karikatürlere, müzikallere konu
oldu. Bütün bunlardan yılan Dart çalışmayı bıraktı ve ancak yıllar sonra
Dart’ın bulduğu kafatasının değeri anlaşılacaktı.
![]() |
Dr Louis Leakey ve eşi Mary
Leakey, 1959 yılında bir Zinjanthropus adını verdikleri kafatası ile görülüyor.
|
İşte tam bu sıralarda 21
yaşında olan Louis Leakey (1903-1972) Tanzanya’da
dinozor fosili arama çalışmalarına katıldı. Louis Leakey, İngiliz misyonerleri
olan annesi ve babasının Kikuyu halkı arasında çalıştığı Kenya'da doğmuş,
Cambridge Üniversitesi'nde arkeoloji eğitimi görmüş ve 13 yaşında arkeolog
olmaya karar vermişti. Çocukluğu Kenya’da geçtiği için bu bölgeyle doğrudan
bağlantısı vardı, insanın kökeninin Afrika’da olduğuna inanıyor, bunu ispat
edeceğini söylüyordu. Cesur, hırslı, yakışıklı ve son derece kendisine güvenen biriydi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)