29 Kasım 2015

Leakey Ailesi, İnsanın Kökenini Araştırıyor

Dilara Kahyaoğlu 
2013

Darwin, insanın kökeninin Afrika’da olduğuna inanıyordu. Bu iddia Evrim Teorisi’ne sıcak bakan bazı beyazları tedirgin etse de, birçok araştırmacı bu tezin kanıtlarını bulmak için kolları sıvamıştı bile. 

1924 yılında antropolog  Raymond Arthur Dart, Güney Afrika’nın Kalahari çölü yakınlarında yeni fosilleşmiş bir kafatası buldu. Yeni bir fosil bulunduğunda bunların kayıtlara hangi isimle geçirileceği fosili bulana bırakılmıştı. Dart da bu fosile Australopithecus Africanus (Güneyli İnsansı Maymun- Austral: Latince Güneyli demektir) dedi.  Ama kafatası Taung’da bulunduğu için daha çok Taung Kafatası diye anıldı. O yıllarda bu konudaki tartışma çok şiddetliydi ve birçok araştırmacı insanın kökeninin Asya’da olduğuna inanıyordu. Dart’ın kafatasının bir insansıya ait olduğuna inanılmadı hatta dalga geçilerek karikatürlere, müzikallere konu oldu. Bütün bunlardan yılan Dart çalışmayı bıraktı ve ancak yıllar sonra Dart’ın bulduğu kafatasının değeri anlaşılacaktı.

Dr Louis Leakey ve eşi Mary Leakey, 1959 yılında bir Zinjanthropus adını verdikleri kafatası ile görülüyor.
İşte tam bu sıralarda 21 yaşında olan Louis Leakey  (1903-1972) Tanzanya’da dinozor fosili arama çalışmalarına katıldı. Louis Leakey, İngiliz misyonerleri olan annesi ve babasının Kikuyu halkı arasında çalıştığı Kenya'da doğmuş, Cambridge Üniversitesi'nde arkeoloji eğitimi görmüş ve 13 yaşında arkeolog olmaya karar vermişti. Çocukluğu Kenya’da geçtiği için bu bölgeyle doğrudan bağlantısı vardı, insanın kökeninin Afrika’da olduğuna inanıyor, bunu ispat edeceğini söylüyordu. Cesur, hırslı, yakışıklı ve son derece kendisine güvenen biriydi.

Louis 23 yaşında insan fosillerini araştırma çalışmasına, Büyük Rift Vadisi’nde başladı. O zamanlar bu bölgenin değeri bilinmiyordu ama şimdi en zengin hominid (insansı) fosillerini barındıran yerlerden biri olarak bilinir. Bu bölgede üç farklı levha bir araya geldiği için yer katmanlarındaki sürekli hareketlilik; hem volkanik ve tortul katmanlarının oluşmasına hem de bu katmanların açığa çıkmasına yol açmıştı. Louis, Olduvai boğazında işe başladı. Alman bilimciler 20. Yüzyılın başlarında Olduvai'de çok sayıda fosil bulmuştu.  

Çalışma koşulları çok ağırdı en önemli sorun korkunç bir sıcaklıkta çalışıyor olmalarıydı. Yiyecek ve sularını yüzlerce kilometre öteden getirmek zorundaydılar. Bu çalışmalara daha sonra karısı Mary de katıldı. Leakey ailesinin en önemli bulguları Mary’ye aittir (1913-1996). 

Mary 1959 yılında 400 parçadan oluşan bir kafatası ve bazı aletler buldu. Bu başarıları onları bütün dünyaya tanıttığı gibi yeni tartışmaları da gündeme getirdi. Australopithecus sınıfından olan bu kafatası bugün, Australopithecus Boisei olarak biliniyor ve yaşı 1,75  milyon yıl olarak belirlendi. Artık bakışlar insanın kökeni olarak iyice Doğu Afrika’ya kaymıştı. Bunu Leakey ailesin başardığını söylemek yanlış olmaz.

Louis ve Mary’nin oğulları Richard’ın (d:1944) çocukluğu aileyle birlikte katıldığı bu araştırma gezilerinde geçmişti ve başlangıçta kesinlikle bu işi yapmak istemedi başka işlerle uğraştı sonra aile mesleğine döndüğünde babasının yaşadığı son yıl olan 1972 Richard ona diğerlerinden daha az eksiği olan bir kafatası sundu. Bu kafatasının beyni daha büyüktü, alnı da diğerleri kadar çıkıntılı değildi. Kafatasının yaşı 1,9 milyon yıl olarak belirlendi ve 1973’de yazdığı bir yazıda Richard ona Homo Habilis (Becerikli İnsan) adını verdi. Homo grubundan ilk kalıntıyı bulmuştu. Buluntunun arazideki kayıt numarası 1470’di ve Richard bir yazısında “…. 1470 … bana ün kazandırdı, uluslararası platforma çıkardı” demiştir. İlk homo türünün de Afrika’da bulunmasıyla Afrika’dan Çıkış Teorisi iyice güçlenmişti.1979 yılına gelindiğinde bu konuda hiçbir eğitim almamış olan Richard artık çok meşhurdu. Yaptığı işi sürdürebilmek için toplantılara katılıyor kendi adına kurduğu vakfı güçlendirmeye çalıyordu.

Ama meşhur Lucy’i bu aile bulmamıştır onu bulan Donald Johanson’dır. 1974’de aşağı yukarı %40’ı tamam bir iskelet buldu. Buldukları yer Büyük Rift Vadisi’nin kuzey ucuydu. Bir metre boyundaki iskelet Lucy olarak isimlendirildi ve bu keşif, Danold Johanson‘ın bir anda Richard gibi dünya çapında meşhur olmasına yetti. İskelete Australopithecus Afarensis adını verdiler. Lucy’nin iki ayağı üzerinde yürüdüğünü; kalça, uyluk ve kaval kemiklerinden anlamışlardı. Daha sonra Lucy’nin kemiklerini inceleyen iki İsviçreli antropolog onun dişi değil erkek olduğunu ileri sürdü. Lucy’nin kurgusal belgeselini izleyip nasıl öldüğünü bilenler, hatta ona Havva adını takanlar için ne büyük hayal kırıklığı…
Richard Leakey, 1993’te bir uçak kazasından sağ kurtuldu ama iki bacağını kaybetti. Richard’ın karısı Meave, arazi işlerinin birçoğunu ve ailenin adını yaşatmaya devam etti. Meave, 1994 yılında, Rift vadisinin başka bir bölgesinde, başka bir türe ait kalıntı buldu. Bu kalıntıya Australopithecus Anamensis adını verdi. Buluntunun yaşı 4,2 milyondu.
  
Meave Leakey dikkatli  bir şekilde çalışırken… 

 Louise Leakey
Leakey ailesinin günümüzdeki son temsilcisi Richard ve Meave’nin kızları olan  Louise’dir (d: 1972 Nairobi). Doktorasını tamamlayan Louise, aile vakfının yönetimini üstelemiştir ve keşif araştırmalarına devam etmektedir.



Paleoantropoloji güçlüklerle ilerleyen bir alandır. En büyük sorun ortaya çıkan türleri sınıflandırmakta, isim vermekte ortaya çıkmaktadır.  “insan” sözcüğünün kesin görüş birliğine varılmış bir tanımı olmamakla birlikte günümüzde elde edilen buluntularla her an yeni bir adım atılmaktadır. 



Jane Goodall, Louis Leakey ile birlikte
Jane Goodall'ın hayatının dönüm noktası, ünlü antropolog Louis Leakey'in asistanı olarak, 
1960'ta Tanzanya'da şempanzeler üzerinde çalışmaya gitmesi oldu. Bilim çevreleri, 
kolej eğitimi almamış genç bir kadının önemli bir saha araştırmasında yer almasından çok rahatsız olmuştu. 
Ancak Goodall, kendini akademik olarak geliştirmeyi ve Cambridge Üniversitesi'nden doktorasını almayı başardı.
 Şempanzelere numara yerine isim veren Goodall, bu canlılarla sandığımızdan daha çok ortak yönümüz 
olduğunu ortaya çıkardı. Onların da zekâları, duyguları, karakterleri ve sosyal ilişkileri vardı.
Ek 1
Figure 1.4.4. Fossil hominid skulls. (Images © 2000 SmithsonianInstitution.) 
Ayrıca bkz.
http://humanorigins.si.edu/evidence/human-evolution-timeline-interactive

Yazar adı belirtilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.

Hiç yorum yok: