Dilara Kahyaoğlu 2002
Bu dönem Haçlı
Seferleri denilen büyük Hristiyan saldırılarının da başladığı
dönemdir.
Oğuzlar, Orhun
yazıtlarında da adı geçen bir göçebe/savaşçı “Türk” topluluğudur. Önce
Göktürklere daha sonra da Uygurlara bağlı olarak yaşadıklarını biliyoruz. 10. yüzyılda tam da bilemediğimiz nedenlerle
dolayı Seyhun ırmağı, Aral ve Hazar Gölünün kuzey kısımlarına göç ederek
yerleşirler.
*Orhun Yazıtlarının önemini hatırlayıp, yazınız.
*Söylenilen yerleri harita üzerinde bulunuz.
Bu yüzyılda yine sebebini tam bilemediğimiz bir nedenden dolayı
Oğuzlardan bir boy Selçuk Bey önderliğinde (bu aşiretin Oğuzların Kınık
boyu/aşireti olduğu söylenir) Güneye inmeye başlarlar. Başlarındaki Beyden
dolayı Selçuklular olarak adlandırılan bu göçebeler Müslüman olurlar ve
göçlerini Horasan bölgesine kadar sürdürürler. O sırada o bölgede Gazneliler adında güçlü bir devlet vardır.
Gazneliler egemenlik alanlarına giren Selçuklular ile savaşırlar. Bu savaşın
adı Dandanakan Savaşıdır ve fillerle savaşan Gazneliler, atlarla savaşan Selçuklulara yenilir. Böylelikle Selçukluların o sırada
başlarında olan Tuğrul Bey önderliğinde Büyük Selçuklu Devletinin kurulmasının önündeki engel ortadan
kalkmış olur (1040).
*Horasan’ı haritada bulunuz. Filleri kullandıkları
bilgisinden yola çıkarak Gazne Devleti’nin nerelerde kurulmuş olabileceğini
tahmin ederek yazınız, sonra araştırınız. Bulgularınızı tartışacağız.
“Büyük Selçuklu”
veya “İran Selçukluları” diye isimlendirilen bu devlet hızla büyür. İran, Irak
bölgesine yayılır. Hükümdarlar Selçuklu ailesindendir ve Oğuz Türkü'dürler. Ama
devletin diğer yöneticilerinin çoğu
İranlıdır. Giderek bu devlette İran kültürü hakim hale gelir hatta resmi
dilleri Farsça olur. Selçuklu Devleti, Göktürkler gibi bir siyasi birlik değildir. Gerçek bir devlettir. Orduları,
medrese denilen okulları, araştırma yaptıkları rasathaneleri, şairleri,
yazarları, bilim adamları vb. vardır. Halktan vergi toplarlar. Güzel
saraylar ve camiler vb. yaparlar. Ama
bütün bu işlerde İran ve Arap kültürünün etkileri görülür.
*Büyük Selçuklu
Devletine neden aynı zamanda “İran Selçukluları” da denmektedir? yazınız.
Bu arada göçebe/savaşçı Oğuzlar, Kuzeyden İran
ülkesine doğru göç etmeye devam etmektedir. Selçuklu Devleti yönetimi, hem;
yerleşik halkı, şehirleri korumak hem de göçebeleri bir yere yerleştirmek
amacıyla Oğuzları Batıya / Anadolu’ya doğru göçe teşvik ederler. Oğuz
boyları hızla Anadolu’ya girmeye başlar.
O sırada Anadolu’da Bizans Devleti vardır.
(hatırlayın Kavimler Göçü sırasında Roma İmparatorluğu
ikiye bölünmüştü, Bizans İmparatorluğu
Doğu Roma İmparatorluğuna sonradan verilmiş olan bir isimdir. Bu ismin
verilmesinin nedeni başkentleri İstanbul’un en eski isminin Byzantion
olmasındandır)
*Bizans
İmparatorluğunu tarih atlasından bularak nerelere kadar yayılmış olduğunu
yazınız.
Bizanslılar, artan
göçlerden tedirgin olduklarından savaşla bu göç dalgasını önlemek isterler. Bu
sırada Selçukların başındaki Tuğrul Bey ölmüş yerine yeğeni Alparslan
geçmiştir. Alparslan, Bizanslıların,
İmparatorları Romen Diyojen başkanlığında
Doğu Anadolu’ya doğru büyük bir
saldırıya geçtiğini öğrenince, o da ordusuyla Malazgirt civarına gelir. Buradaki
savaşı Selçuklular kazanır. Bizanslıların savunma hattı kırılır. Türkmen
aşiretleri hızla Anadolu’ya girerler.
Büyük aşiretler yerleştikleri yerlerde “beylik” adı verilen siyasi birlikler
kurar.
Bunların belli
başlıları şunlardır:
Saltuklular Erzurum ve çevresinde
Mengücekler Erzincan ve çevresinde
Danişmentiler Sivas ve çevresinde
Artuklular Güney Doğu Anadolu
*Harita üzerinde bu yerleri bulunuz. Bu yerlerde bugün
hangi devlet vardır? Yazınız.
Bu arada Selçuklu hükümdar
ailesinden Süleyman Şah da Anadolu’ya gelir. 1075 tarihinde ilk siyasi
birliği oluşturur bu devlete de tarihte Anadolu
Selçukları veya Türkiye Selçukları adı verilmiştir.
Anadolu Selçuklu Devleti başlangıçta hem Büyük Selçuklu
Devleti ile hem de Anadolu da kurulmuş olan beyliklerle mücadele eder.
Beylikleri yavaş yavaş ortadan kaldırırlar ve Anadolu Selçuklu Devletini
büyütürler. Bu arada, Bizans İmparatorluğu iyice Batıya çekilir.
*Bu savaşların nedeni üzerinde düşünüp, yazınız.
"Bu kitap çok basit bir fikirden yola çıkıyor: Haçlı Seferleri'nin tarihini 'öteki cephe'de, yani Arapların tarafında görüldüğü, yaşandığı ve hikâye edildiği biçimde anlatmak. Kitabın hemen hemen tüm içeriği, o çağın Arap tarihçilerinin ve vakanüvislerinin tanıklıklarına dayanıyor." Lübnan asıllı Amin Maalouf 1983 tarihli bu ilk yapıtında, on birinci yüzyılın sonundan on üçüncü yüzyılın başına kadar devam eden, ancak etkileri ve söylemi günümüze dek uzanan Haçlı Seferleri'ni egemen tarih anlayışının yerine "öteki"nin gözünden anlatıyor. |
1095 yılında Avrupa’dan, kralları önderliğinde yola çıkan
Haçlı birliklerinin amacı Ortadoğu’ya girip kutsal kabul ettikleri Kudüs’ü
Müslümanların elinden geri almak ve oralarda
krallıklar kurmaktır. Avrupa’nın sosyal ve ekonomik açıdan oldukça
karışık olduğu dönemde yapılmış olan
Haçlı seferlerinin nedenleri çok çeşitlidir.
Haçlı kuvvetleri başlangıçta, geçiş yeri olarak Anadolu’yu seçerler bu
durumdan Anadolu’da yaşayan Selçuklar kadar Bizanslılar ve diğer Anadolu
halkları da zarar görür. Başlangıçta başarılı olan, Kudüs’ü alan oralarda
prenslikler kuran Haçlılar zamanla o bölgeleri terk etmek zorunda
kalacaklardır. Haçlı seferleri yüzlerce yıl sürer ama ilk dört haçlı seferi dışındakiler
artık Anadolu’dan yapılmaz, deniz yolu ile Mısır’a veya Kudüs bölgesine gitmeyi
tercih ederler.
Belli başlı 8 haçlı seferi yapılmıştır, hatta bunlardan biri “çocuk haçlı seferi”dir. Çocukları
kandırıp gemilere bindiren bazı kişiler, daha sonra çocukları kaçırıp satarlar, çocuklardan bir
daha haber alınamaz...
Haçlı seferlerinin dördüncüsü doğrudan İstanbul üzerine
yapılır. Haçlılar İstanbul’u ele geçirir, şehri yağma eder ve Bizansları
kovarlar. Bizanslar, İstanbul’u ancak çok sonraları geri alacaktır. Bugün
Bizanslardan kalabilecek eserlerin en önemlilerinin günümüze kadar ulaşmamasının nedenlerinden biri
de işte bu Haçlı Seferi sırasındaki
büyük yağmadır.
*Orta Doğu’yu haritada bulunuz ve inceleyiniz.
*Sadece bu metni kullanarak Haçlı Seferlerinin
nedenlerinin neler olabileceğini yazınız.
Bu arada 1176 tarihinde yapılan Anadolu Selçuklarının Bizanslıları kesin
olarak yendiği Miryokefalon Savaşı ise her iki taraf açısından dönüm noktası olmuştur. Bizans iyice Batıya,
Marmara bölgesine doğru çekilir.
Anadolu Selçuklu Devleti, üçüncü Haçlı Seferi'nden sonra
rahatlar çünkü ondan sonra hiçbir Haçlı ordusu Anadolu’dan geçmez. Bu dönem
özellikle ticaret açısından zenginlik dönemidir deniz ve kara ticareti
gelişir her tarafa kervansaraylar yapılmaya
başlanır. Çünkü Haçlı seferleri sadece savaş demek değildir. Bu
seferler sırasında Doğu ile Batı arasındaki ilişkiler artmış her iki taraftan
da ama özellikle doğudan batıya bilgi aktarılmış (Yunanlı filozofların eserleri, pusula, barut
bilgisi vb.) aynı zamanda ticaret de gelişmiştir... Özelikle Haçlı askerlerini
taşıyan ve dönüşte de Orta Doğu’dan mal getiren İtalyan denizciler çok para
kazanırlar (Ceneviz ve Venedikliler... Bu
isimlere dikkat daha sonra sık sık karşılaşacaksınız).
*Bu yazıda Haçlı Seferleri neden sadece savaş olarak (seferler deniyor) nitelendirilmemiştir? Açıklayınız.
*Ceneviz ve Venedikliler ismi size hangi şehirleri
hatırlatıyor?
Anadolu Selçuklu Devletinin en parlak dönemi Alaeddin
Keykubat dönemidir. Bu dönemde Karadeniz’de ve Akdeniz’de tersaneler açılır
ticaret gelişir, yeni şehirler kurulur, eskileri yeniden canlanır (Örneğin
Alaiye adıyla yeniden kurulan kent yani bugünkü Alanya).
Farklı dinler ve
etnik kimlikler bir arada yaşar, yaşamak zorundadır. Bu durum o zamanlar için
günümüzde olduğundan daha olağandır.
1243 yılı ise
Anadolu Selçuklu Devleti için dönüm noktası olur. Asya’dan saldırıya geçip
Anadolu’ya giren Moğollar ile Kösedağ’da yapılan savaşı Selçuklular
kaybeder bundan sonra ise Anadolu’da siyasi birlik bozulur. Aşiretler ve/veya
devletin ileri gelen kişileri bulundukları yerlerde kendi siyasi birliklerini
oluşturur, Anadolu’da yeniden beylikler dönemi başlar.
*Kösedağ savaşı
ile Miryokefalon Savaşını karşılaştırınız, farklılıklar nelerdir?
*Anadolu’da siyasi
birlik bozuldu derken ne kastedilmektedir?
Bu beyliklerden en
küçüğü Söğüt civarında bir uç (sınır) beyi olan Osman Bey'in kurduğu
Osmanlı Beyliğidir. Bundan sonraki
konumuz işte bu beyliğin devlet ve imparatorluk oluş hikayesidir.
*Sadece metinden yararlanarak: Anadolu’nun 11. yüzyıl ile 13. yüzyıl
arasındaki panoramasını (genel görünüşünü) yazınız. Yani o zamanlar Anadolu nasıl bir yermiş (hem siyasi hem coğrafi hem
de sosyal ve ekonomik açıdan). Bu sorunun tamamına cevap vermeniz gerekmez. Metindeki olguları kullanın, çaba harcayın, akıl yürütün ve saptayabildiklerinizi yazınız.
Yazar adı belirtilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder