13 Nisan 2018

Kavimler Göçü

Dilara Kahyaoğlu
1998

[Gayet basit bir özet]
Kaynak

Bir önceki sayfada sözünü ettiğimiz kavimler, Orta Asya’da yaşam koşullarının kötüleşmesi sebebiyle, bölgeyi terk etmek zorunda kalmışlardır. Kavimler Göçü (Barbarian migrations and invasions)
olarak adlandırılan bu olay, insanlık tarihindeki en büyük göçün başlangıcını oluşturmuş, uçsuz bucaksız Orta Asya steplerinde yaşayan çok sayıda kavim, farklı yollar izleyerek batı, doğu, kuzey ve güney yönlerinde harekete geçmişlerdir. Batıya doğru hareket eden ve yerleşik kültüre ait olmayan bu göçebeler ile  ilk çağın yerleşik uygarlıkları karşı karşıya geldiler. Yerleşik uygarlıklar, göçebeleri değiştirip dönüştürürken, kendileri de değişti ve dönüştü.  

MS 375 civarında başladığı tahmin edilen ve sona ermesi yüzyılları bulan bu dev boyutlu yer değiştirmenin ortaya çıkardığı sonuçlar, dünya üzerindeki yerleşimin ve nüfus durumunun aşağı yukarı bugünkü halini almasını sağladı. 

1. Göçün Sebepleri 
Kuraklık, İklim değişiklikleri, Nüfus artışı, Kavimler arası savaşlardır.
Bozkır yaşantısının insanlar için sürdürülebilir olmasında doğal koşulların uygunluğu başta gelen etkendir. Bu dengenin bozulması; kıtlıkların baş göstermesi, can güvenliğinin tamamen yok olması ve kitlesel ölümlerin ortaya çıkması anlamına gelmektedir.

2. Göçün Gelişimi
MS 350 yıllarında Orta Asya’da Çinlilerin Juan Juan (Avarlar) adını verdikleri bir konfederasyon ortaya çıktı. Bu konfederasyonun önünden kaçan halklardan biri Avrupa tarihinde Hunlar olarak bilinir. Güney Rusya’ya giren Hunlar önce Ostrogotları yendiler (372). Hunlar daha sonra Vizigotları da yenerek onları Roma İmparatorluğu’nun topraklarına doğru sürdüler. Şunu da eklemek gerekir ki Germenlerin Roma topraklarına yayılma girişimleri ilk kez bu olayla birlikte ortaya çıkmış değildir. 

Böylece Avrupa’da Hunlardan kaçan Germen Kavimlerinin başlattığı ve önlerine kattıkları her kavmin yer değiştirmesine (Slavlar, İskandinavyalı halklar, Türki kavimler vb.) sebep olan Kavimler Göçü başlamış oldu (375). Bölgeden göç eden kavimlerden doğuya gidenler iki yol izlediler. Kuzeye yönelenler Hazar Denizi’nin kuzeyinden giderek Karadeniz’in kuzeyine yerleştiler. Güneyden gidenler Hazar platosu-İran-Anadolu hattını takip ettiler. Birbirlerinin önünden kaçan Germen Kavimlerinin yarattığı büyük kargaşa Avrupa tarihinde önemli sonuçlara yol açtı.

3. Göçün Sonuçları
Kendilerine Roma yönetim yapısını örnek alan birçok Barbar krallık kuruldu. Germen kabilelerin saldırı ve yağmaları sonucunda yerleşik ve gelişmiş bir uygarlık olan Roma İmparatorluğu önce Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı (395), daha sonra Germen istilalarına direnemeyen Batı Roma (476) yıkıldı. 

Roma İmparatorluğunun önce parçalanması, arkasından da yıkılması sonucunda, bu İmparatorluğun kölelerin çalıştırılmasına dayalı ekonomisi çöktü ve tüm Ortaçağ boyunca egemen olacak olan feodalizmin tohumları atılmış oldu. 

Roma imparatorluğunun batısına yerleşen kavimler; ya kendilerinden daha kalabalık olan nüfusun içinde kendi kültürel özelliklerini yitirerek eridiler (asimile oldular/asimilasyon) ya da bazı bölgeleri Germenleştirdiler, yeni melez etnik oluşumlara yol açtılar. Dilleri değişti. Yeni diller ortaya çıktı. 

Germen kavimler zamanla Romalılardan etkilenerek Hıristiyanlığı benimsediler. Büyük ölçüde yerleşik hayata geçtiler.

Güney yolunu seçen kavimler Müslümanlıkla tanışarak bu dini benimsediler. 

Dünya üzerindeki etnik dağılım (demografi) aşağı yukarı bu günkü şeklini aldı. 

Ortaya çıkan bu sonuçları değerlendiren tarihçiler, sonradan Kavimler Göçü’nün İlkçağ'ı kapatarak Ortaçağ’ı açan olay olduğuna karar verdiler.

Hiç yorum yok: