Dilara Kahyaoğlu
2009
Şeyh Sait ayaklanması
olarak bilinen ayaklanma, eşkıya olduğu gerekçesiyle haklarında tutuklama kararı bulunan on kişinin jandarmaya silahlı karşılık
vermesiyle başladı. Ayaklanma kısa sürede büyüdü. Ayaklananlar 17 Şubat’ta 1925’de Genç ilinin merkez kazası
Darahini’yi basıp vali ve diğer yetkilileri tutukladılar. Şeyh Sait, halkı
İslam adına dinsel kökenli bir ayaklanmaya çağıran bir bildiri yayımladı. Bazı
aşiretlerin desteğini alan Şeyh Sait’e bağlı aşiret kuvvetleri kısa sürede
Maden, Siverek, Ergani ve Varto’yu ele geçirip Diyarbakır ve Muş’a yöneldiler.
Hükümet 21 Şubat’ta doğu illerinde sıkıyönetim ilan edildi. Başbakan Fethi Okyar
istifa etti, yerine İsmet İnönü geldi, yeni hükümet meclisten Takriri- i Sükun Kanunu adı verilen bir kanun çıkarttı. Bu yasa
hükümete geniş yetkiler veriyordu. Hükümet
aynı gün iki İstiklal Mahkemesi kurdu. 7 Mart’ta Diyarbakır’ı kuşatan
ayaklanmacılar başarısız olarak geri çekilmek zorunda kaldı. Nisan ayı
ortalarında Şeyh Sait bazı ileri gelen ayaklanmacılarla birlikte yakalandı.
Şeyh Sait ve 46 adamı Diyarbakır’da görev yapan Şark İstiklal Mahkemesi’nde
yapılan yargılamalar sonucu ölüm cezasına çarptırıldı.
Şeyh Sait
İsyanı’nın nedenleri konusunda çeşitli görüşler vardır. Biri: Şeyh Sait’i Musul sorunu yüzünden İngilizlerin
kışkırttığı ve desteklediği iddiasıdır. İkincisi: Cumhuriyetin izlemeye başladı
yol netleşmeye başlamış ve özellikle halifeliğin kaldırılması dini çevreleri
rahatsız etmişti. Üçüncüsü: yeni kurulan ulus devletin (T.C.), “Türk Devleti” olarak
tanımlandığı da açıktı. Bu durumun Doğu Anadolu’da bulunan Kürt aşiretlerini
rahatsız ettiği bu nedenle ayaklandıkları da ileri sürülen bir diğer görüştür. Dördüncüsü:
Osmanlı zamanında neredeyse özerk bir şekilde kendi bölgelerinde hüküm süren
aşiretlerin ve aşiret liderlerinin, giderek güçlenen merkezi bir devletten
rahatsız oldukları ve işin ayaklanmaya
kadar vardığı da ileri sürülür.
TAKRİR-İ SÜKUN
DÖNEMİ
Hükümete olağanüstü yetkiler
veren Takrir-i Sükun Kanunu 4 Mart 1925
yılında kabul edilmişti. Biri Ankara’da biri de Diyarbakır’da kurulan İstiklal
Mahkemeleri’nin Şeyh Sait isyanına katılanları yargılamasından sonra bu kanun
iki yıl daha uzatıldı ve böylelikle toplam olarak dört yıl yürürlükte kalmış
oldu. Bu arada Şark İstiklal Mahkemesi
isyanın çıktığı bölgedeki bütün Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası şubelerini
kapatmıştı. Ama aydınları ve diğer muhalif kesimi esas yargılayan mahkeme
Ankara İstiklal Mahkemesi olmuştur. Bu kanunla birlikte yirmiye yakın gazete,
dergi ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
kapatıldı. Şeyh Sait İsyanı cumhuriyetin
ilk yıllarında dönüm noktası bir olay olarak kabul edilir. Bu olayın ardından otoriter bir tek parti hükümeti ortaya çıktı
ve ardı ardına laikleşme ile ilgili simgesel açıdan güçlü reformlar yapılmaya
başlandı.
ARAŞTIRMA, ÇALIŞMA,
TARTIŞMA
1. Şeyh Sait İsyanı’nın
nedenleri konusunda ileri sürülen görüşleri tartışınız
2. Şeyh Sait isyanından sonra
laik düzeni sağlamak için simgesel açıdan güçlü reformlara örnekler bulunuz. Neden onları seçtiğinizi gerekçeleriyle birlikte
yazınız.
Yazar adı belirtilmeden, aktif link verilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder