04 Kasım 2017

Kısa Eski Mısır Tarihi ve Ders Planı


 Dilara Kahyaoğlu
 1997-2004
Kasım 2017

* Kaynak için bkz. İlgili kitaptan taradım. 
Yıllar önce taradığım bir harita,
kaynağını bulursam buraya işleyeceğim.
Bir zamanlar dünyanın en eski uygarlığı olarak Mısır bilinirdi ama bu fikir 1920’lerde Sümer Uygarlığı’nın kalıntıları bulununca ortadan kalkmıştır. Mısır; Afrika’nın kuzey doğusunda, Akdeniz’e kıyısı olan, dünyanın en uzun nehirlerinden “Nil”in iki yakası boyunca uzanan  toprak parçası üzerindedir. Coğrafi konumu Mısır’ı hemOrtadoğu’ya hem de Kuzey Afrika’ya ait bir ülke haline getirmiştir.
Mısır’ın asıl alanı çölün içinde yer alan bu nehrin vahasıdır. Etrafının çöllerle ve kuzeyinin denizle çevrili olması; öteki antik devletlere göre, buraya yapılabilecek saldırı ve göçlere karşı daha fazla koruma sağlamıştır. Böylece tarih boyunca  Mısır’da  dengeli ve sürekli  bir siyasi tarih oluşmuştur.
Tarihçiler Mısır tarihini, Yukarı Mısır (Güney Mısır) ile Aşağı  Mısır’ı  (Kuzey Mısır)  birleştiren Kral Menes ile  başlatırlar (MÖ 3000). Mısır’ı, kuruluşundan  Büyük İskender  egemenliğine kadar geçen sürede yaklaşık olarak  30 sülale yönetmiştir.

Mısır tarihi üzerine inceleme yapanlar; kendi içinde çeşitlilik ve ortaklık gösteren binlerce yıllık bu tarihi,  çeşitli dönemlere bölmüşlerdir. Kısaca bunlara değinecek olursak:

1- Erken Krallık Dönemi (hiyeroglif yazısının icat edildiği dönem)
2- Eski Krallık Dönemi  (ünlü Mısır piramitlerinin yapıldığı dönem)
3- Orta Krallık  ve Hiksoslar Dönemi  (Hiksos, Mısır dilinde yabancı ülkelerin kralları demekti. Hiksoslar ise Asyadan gelen yabancı barbar kavimlere verilen isim olmuştur.)
4- Yeni Krallık Devri ( Kadeş Savaşı’nın da yapıldığı bu dönem de IV. Amenofis tarafından “Aton dini “ denilen tek tanrılı din yerleştirilmeye çalışılmıştır.)
5- Gerileme Dönemi-Geç Dönem  (Yabancıların  Mısır’ ele geçirmeleri ile sonuçlanan  uzun bir süreçtir.)
a) Habeş Hükümdarlarının Mısır’a egemen oldukları dönem (MÖ 710 dan itibaren)
              b) Asur Krallarının Mısır’a egemen oldukları dönem              (MÖ 666 -655 )
              c) Pers  Krallarının Mısır’a egemen oldukları dönem             (MÖ 525 -333)
              d) Büyük İskender ve Ptolemaios’lar  Dönemi                        (MÖ 323 -330 )
e) Roma İmparatorluğu’nun egemen olduğu dönem              (MÖ 30’da Kleopatra ile işbirliği yapan Roma Konsülü Antonius’un  Octavius’a yenilmesi ile Romalılar Mısır’a hakim olmuşlar ve bu tarihten itibaren de Mısır Roma Eyaleti olmuştur.)
             f) Bizans İmparatorluğu Dönemi     
g) İslamiyet Dönemi (Halife Ömer zamanındaki fetihler ile Arap egemenliği başladı)


UYGARLIK

DEVLET YÖNETİMİ
Mısır’da siyasi yaşantı “Nom”ların oluşumu ile başlar. Mezopotamya’da tapınak çevresinde yapılanan kentleşme Mısır’da Nom başkanının etrafında oluşmuştur. Mezopotamya’da üretim fazlası tapınaklarda Mısır’da ise Kralın sarayında toplanırdı.
Yönetim biçimi tümüyle dinden kaynaklanan bir hukuk sistemine dayanmaktaydı. Firavun “Dünya düzeninin efendisi “ olarak   zamanda adaletin kefili idi. Krala tanrı ya da büyük ev anlamına gelen firavun denirdi. Firavunu veraset yolu ile tahta çıkan mutlak bir hükümdar, aynı zamanda tanrı Horus’un  yeryüzündeki temsilcisi  olarak karşımıza çıkaran bu yaklaşım; Mısır Tarihi’nin akışı içinde değişmiş ve yeni biçimler kazanmıştır. Örneğin, Firavun “yeni krallık” zamanında tanrısallaştırılırken; karışıklık döneminde tanrısal özelliklerini yitirmiştir. Firavunun yanında yer alan yöneticilerin en üstünde  vezir yer alırdı. Yeni Krallık döneminden itibaren vezirlerin sayısı ikiye çıkmıştı; biri aşağı Mısır’ın diğeri yukarı Mısır’ın sorunları ile ilgilenirdi. Vezirlerin emrinde bulunan valiler ise; askere alma, vergi toplama ve firavunların yapılmasını istedikleri tapınakların yapımı ile uğraşırlardı. Bu işlerin yürütülmesinden katip adı verilen okuma yazma bilen memurlar sorumluydu .
Mısır halkı antropolojik açıdan Kuzeydoğu Afrika halkları ile Akdeniz halklarının doğu türlerinin bir karışımıdır. Toplum yapısında en üste firavun, vezirler sonra memur ve rahipler en altta ise çiftçiler vardı. Eski devlet yönetiminde mülk ve toprak devlet malı sayıldığı için çiftçiler devlete bağlıydı. Orta devlet döneminden itibaren Mısır’da kölelik sistemi yerleşmişti, genellikle savaş esirleri köle olarak kullanılırdı, ancak ekonomik önemi hiç bir zaman  eski Batı’daki gibi  olmamıştır. Köleler tarımda, madencilikte tapınak hizmetlerinde ve inşaatlarda çalıştırılırdı. Toplum yapısının bu farklılığına rağmen Mısır’da Kast sistemi olmadığını söyleyebiliriz. Basit bir aileden biri en yüksek makamlara kadar yükselebilirdi.
Ordu teşkilatı hakkında  yeterli  yazılı belge bizlere ulaşmadığı için çok detaylı bilgiye sahip değiliz. Eski krallık devrinde siyasi birliğini kurmayı başarmış olan bu devletin  daha o zamanlardan düzenli bir orduya sahip olduğunu düşünebiliriz. Firavuna bağlı olan bu daimi ordunun yanında  gerektiğinde ücretli askerler de kullanılıyordu.  Ayrıca gerektiğinde “Nom”ların başında bulunan valilerin topladığı askerlerden de yararlanılırdı.

EKONOMİK HAYAT
Mısır ekonomisinin baş dinamiği tarım olmakla birlikte ticaretinde özel bir yeri vardı. Köylüler gündelik gereksinimlerini takas yolu ile sağlıyorlardı. Fakat büyük ticaret işlerinde ölçü birimi olarak gümüş ya da altın kullanıyorlardı. Fenikeliler, Giritliler, Mezopotamyalılar ile ticari  ilişkilerde bulunmuşlardır. Mısırdaki tapınak ve mezar yapıları ve saraylarda kullanılmak üzere kereste maden gibi ülkede bulunmayan hammaddeleri dışarıdan alıyorlar buna karşın tarım ürünleri ve işlenmiş maddeler satıyorlardı.
** Kaynak için bkz. İlgili kitaptan taradım.

YAZI
Fikir olarak -muhtemelen- Mezopotamya’daki Çivi Yazısı’ndan ilham alınan Mısır yazısı MÖ 3000’de kullanılmaya başlanmıştır. “Hiyeroglif” adı verilen bu yazı sayesinde Mısır dili günümüze kadar ulaşabilmiştir.[1]  Mısır yazısı bize üç ayrı biçimde ulaşmıştır.
1- Anıtlarda kullanılan ve resimsel bir yazı olan hiyeroglif yazı
2- İşlek bir yazı çeşidi olan edebi  hukuk ve yönetim konularında kullanılan hiyeratik yazı
3- Mısır’ın çöküş döneminde halk yazısı olarak kullanılan hiyeratik yazının daha basite indirilmiş        
   şekli olan demotik yazı.
MS III.yy dan itibaren demotik yazının yerine Kopt yazısı kullanılmıştır. Koptça, geç devir Mısır diline verilen addır. Bu yazı demotik yazı ile Hellen yazısının karışımıdır. Mısırlılar yazı yazmak için genel olarak “papirus” adı verilen Nil Deltası’nda yetişen bir tür saz bitkisinden yararlanıyorlardı. Bu papiruslar günümüze çok fazla ulaşmamıştır.

DİN
* bkz.
Çok tanrılı bir din anlayışının olduğu Mısır toplumunda din her şeyden önce gelirdi.
Mısır dini genel olarak değişik halk gruplarına ait tanrı kavramlarının ve inanış anlayışlarının zaman ve yere göre değişen ağırlık noktaları ve genel bir hoş görüye sahip  bir karışım olarak tanımlanabilir. Mısır’ın Jeopolitik yapısı sebebi ile gök ve Nil tanrıları her devirde önemli bir yer tutmuşlardır. En büyük tanrıları arasında güneşi simgeleyen Amon-Ra idi. IV. Amenofis döneminde “Aton dini” denilen tek tanrı anlayışı benimsetilmeye çalışılmışsa da başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Mumyalama, ölü insan ve hayvanların bedenlerini yapay olarak koruma yöntemleridir. Mısır’da büyük piramitlerin yapılması (?) ve içlerine değerli eşyalar konulması da ölümden sonraki bu yaşama inanmalarıyla ilgilidir.



SANAT
Mimari, heykelcilik ve  resim alanında olağanüstü nitelikte sanat eserleri vermişlerdir.
Ölen firavun öteki dünyaya uğurlanırken
** bkz.
Mısır mimarisi öncelikle mezar ve tapınak yapılarında yoğunlaşmıştır. M.Ö 3000’de Mastaba denilen kral mezarları anıtsal taş mimarinin ilk örneklerindendir.Yönetici sınıf ve hanedan üyeleri için yapılan Mastabalar yerlerini büyük ölçüde piramitlere ve kaya mezarlarına terk etmişlerdir. MÖ 2630 -MÖ 1640 yılları arasında  piramitler inşa edilmeye başlanmıştır. Ölümden sonra yaşama inandıkları için firavun tahta çıkar çıkmaz ilk iş olarak öbür dünyadaki rahatlığını sağlamak amacıyla önce mezarları yapılırdı. Bu piramitler içerisinde büyüklük sırasına göre en önemlileri Keops, Kefren ve Mikerinos’un piramitleridir.
Mısır tapınaklarının en ünlüleri ise Karnak ve Luksor tapınaklarıdır.

           Kerpiçten yapılan özel yapılar ve saraylardan ise  günümüze fazla bir şey kalmamıştır. Heykeltıraşlıkta insan tasvirlerinde cepheden görünüş (frontalite) anlayışı vardır. İnsan başlı hayvan vücutlu ve sfenks olarak adlandırılan heykeller de Mısır sanatında büyük yer tutar. Bunların en ünlüsü Gize Sfenks’idir. İnsan başının temel öge olarak kullanıldığı portre heykellerde Mısırda yaygın olarak kullanılan heykeller arasındadır.

Mısır’da resim sanatında perspektifin kullanılmadığını biliyoruz. Özel yaşam ve lüksün vurgulandığı resim örnekleri ile tapınak ve saray duvarlarında hem yönetici sınıfın hem de çiftçilerin yaşantısını anlatan fresklere oldukça fazla rastlanılmıştır.

BİLİM
Mısırda matematik; pratik problem çözme dışında teorik özellik taşımamaktaydı. Diğer antik uygarlıklarda olduğu gibi “sıfır” (0) Mısırlılarda da kullanılmamıştır. Ancak artı, eksi işaretlerini bazı kesirleri ve “Pi Sayısı”nı  biliyorlardı. Geometri bilimi de matematikte olduğu gibi pratik yararlar için kullanılmıştır. Örneğin Nil Nehri’nin taşmasından dolayı bozulan arazi sınırlarını saptamak için geometriye gereksinim duymuşlardır. Herodotos, geometrinin Mısır’da başladığını söyler.
Yazının  yanında Mısır takvimi de dünya kültür tarihi açısından önemlidir. Mısır takvimi 365 günden oluşan bir güneş yılına dayanıyor ve taşkın, ekin, hasat olarak adlandırılan üç mevsimden meydana geliyordu. Bir yılda 30 gün süren 12 ay mevcuttu. Mısır takvimi önce Jül Sezar zamanında değiştirilerek artık günlerin eklenmesi ile  Jülyen Takvimi adı altında tüm Roma dünyasında kullanıldı (MÖ 45) .
MS 1582 yılında papa  XIII.Gregorius’un çabaları ile  Jülyen takvimindeki  artık yıllar günümüzde olduğu şekilde düzenlenmiş ve  bugün kullandığımız  Miladi Takvim” oluşmuştur..
Mısır’da en fazla ilerleme gösteren alan tıp olmuştur. Dini inanışlarına  bağlı olarak mumyacılığın ilerlediği bu uygarlıkta insan vücudu hakkında daha gelişmiş bilgilerin olması normaldir. Mısırlılar iyileştirme yöntemleri, ilaç kullanımı ve eczacılık gibi alanlarda ulaştıkları aşamalarla bir çok uygarlığa da kılavuzluk yapmışlardır.

EK 1

Beni Hasan mezar külliyesinin batı duvarındaki resimlerin çizimi
Eski Mısır günlük yaşantısına dair çok şey anlatıyor. Kaynak
Tıklayarak büyütünüz.


Görsellerin Kaynakları
*Tarih Öncesi Çağlardan Günümüze Mısır - Ersal Yavi, Necla Yazıcıoğlu Yavi, Yazıcı Basım Yayın, 2001
** Eski Mısır, John Baines ve Jaromir Malek, İletişim Yayınları, 1986

Metnin Kaynakları

Atlaslı Uygarlıklar Ansiklopedisi, “Eski Mısır”, İletişim Yayınları, 1986

Bülent İplikçioğlu, “Eskiçağ Tarihinin Ana Hatları”, Bilim Teknik Yayınevi,1994
Ana Britannica "Mısır" maddesi


Bu konu için şöyle bir plan hazırlamışım...

ÜNİTE / KONU  Mısır
  
ALT BAŞLIKLAR
Mısır siyasi tarihi, uygarlık: devlet yönetimi, ekonomik hayat, yazı, din, sanat, bilim

SORUNSAL (ana çerçeveyi oluşturan temel sorular, etkinlikler bu soruların yanıtlanması üzerinden tasarlanır)
1. Mısır uygarlığını doğuran koşullar ile Sümer uygarlığını yaratan koşullar birbirinden farklı mıydı? Benzer yönler var mıydı?
2. Siyasi yapıları günümüzdeki bir sisteme benziyor muydu?
3. Sosyo-ekonomik yapı nasıl şekillenmişti? Bunları nereden biliyoruz?
4. Bıraktıkları eserlerin anlamı nedir? Onları neden yapmışlar? Günümüz eserleri ile kıyaslayınca ne tür benzerlik ve farklılıklar buluyoruz?
5. Sümer ve Mısırlılar günümüz biliminin gelişmesine katkıda bulunmuşlar mıdır? Nasıl?

ÇALIŞMANIN HEDEFİ OLAN BECERİLER
Analiz ve eleştirel düşünme

KİLİT KAVRAMLAR
Aşağı Mısır, Yukarı Mısır, Nom, firavun, kast sistemi, hiyeroglif, papirüs, aton dini, mastaba, piramit, sfenks, portre, perspektif, Jülyen Takvimi, mumya, frontal duruş

İSİMLER: KİŞİ, YER VE DÖNEM İSİMLERİ vb.  (kavramlarda geçmeyenler)
Herodotos, Şampolyon, Keops, Kefren, Mikerinos, Gize, Akhenaton,  Karnak, Luksor, 13.Gregorius
Ölüler Kitabı

OLAYLAR-OLGULAR-TARİHLER-DÖNEMLER- KRONOLOJİK BİLGİ / SÜREÇ BİLGİSİ
Siyasi tarihin ana hatları ile kronolojik dizini, hiyeroglif yazısının çözülüş süreci, piramitlerin zigguratlardan farkı, Nil’in önemi, hayatı nasıl şekillendirdiği, Mısır’ın coğrafi konumu ve fiziksel özellikleri ile Mezopotamya’nın karşılaştırılması,

ETKİNLİKLER / İŞLEYİŞ AŞAMALARI
1. İkili çalışma: Mısır’ın coğrafi konumu ve fiziksel yapısı üzerine çalışma yapılır, Mezopotamya ile karşılaştırılıp sonuçlar çıkarılır. Tartışılır. (ek)
2. İkili çalışma: İlk uygarlıkların kronolojik açıdan karşılaştırmalı analizi yapılır. Tartışılır. (ek)
3. PPT sunum, bireysel çalışma, büyük grup çalışması: Slaytlar üzerinde gözlem yapılır.
Piramitlerin analizi (çizelge kullanılır)
Mumya yapımının analizi nedenleri (slaytlardan)
Mısır heykellerinin analizi (çizelge kullanılır)
Ölüler Kitabı ve Mısır resminin analizi (ek: tanrıların isimleri ve sembolleri tablosu)
Hiyerogliflerin analizi ve çivi yazısı ile karşılaştırılması
              Sosyo-Ekonomik yapıya dair sonuçlar çıkarılması (slaytlardan ve katılımcı izleme)
              Aton dinin ortaya çıkışı ve anlamı (slaytlardan ve katılımcı izleme)
              Takvim, geometri ve matematik…(slaytlardan ve katılımcı izleme)         

DİSİPLİNLER ARASI İLİŞKİ
Matematik, coğrafya, sanat tarihi, din

ARAŞTIRMA / EV ÇALIŞMASI
Yazıların Esrarını Çözme Sanatı (ders notları) okunur, Şampolyon üzerine araştırma yapılır…
Gombrich ve Ders notlarının ilgili bölümleri okunur, sorular yanıtlanır.
Tamamlanamayan etkinlikler evde tamamlanır.

ÖĞRENCİYİ DEĞERLENDİRME
Ödevler ve sınıf içi katılım değerlendirilir.

KAYNAKLAR- EK OKUMALAR
Kral Ölmedi (Ders Notları)

EKLER
Yazı örnekleri
Mısır tanrıları
İlk Uygarlıklar kronolojik analiz çizelgesi
Haritalar analiz çizelgesi

NOTLAR / ÇALIŞMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

bkz. Mezopotamya Uygarlıkları
https://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/06/mezopotamya-uygarlklar.html
Bu serinin ilk yayını buydu, önceden yapmıştım. 


1. “...genelde Mısır dilinin; Sudan dilinin, Berberi dilinin, Sami dillerinin eski ortak bir dilinden türemiş, bağımsız bir dil grubu olduğu kabul edilmiştir.” Jean Vercoutter, Eski Mısır, S.27 ;  “17. yy.da P.Kircher isimli bir Cizvit, klasik Mısır dilinin Kıpti dilinde yaşadığını ispatlamıştı. Bu dil o zamanda Mısırlı keşişlerce hala kullanılmakta idi. Bu dil 19. yüzyıla kadar keşişlerce kullanılmıştır.” (Jean Vercoutter, Eski Mısır, S.13)

3 yorum:

Dilara Kahyaoglu dedi ki...

Daha fazla resim koyamıyorum o zaman metnin resimler arasında kaybolma ihtimali var.

Dilara Kahyaoglu dedi ki...

https://tarihegitimi.blogspot.com.tr/2016/06/mezopotamya-uygarlklar.html
Bu serinin ilk yayını buydu. Önceden yapmıştım.

Adsız dedi ki...

Başarılı bir çalışma. Faydalı oldu. Teşekkürler