20 Ağustos 2021

Komplo Teorisi Nedir? Komplo Teoricileri Bunu Neden Yapar?

Dilara Kahyaoğlu

[aşağıdaki yazı uzunca bir blog yazımın giriş bölümüdür. İçeriğini başlıkta yazdım. Bu yazıya/konuya dikkat çekmek için ayrı bir bölüm halinde yeniden yayımlıyorum. Yazını devamını okumak isteyeneler verdiğim linke bakabilirler.]

.............................


Beyaz Piramit de denilen İmparator Wu'nun anıtsal mezarı

Uzunca bir müddettir Çin'in Xi'an (Şian) bölgesinde bulunan, insanlar tarafından yapıldığı bilinen büyük bir tepe için; İnternet aracılığıyla büyüyen buranın eski Türklere ait bir piramit olduğu hatta bu bölgede çok sayıda Türk piramidi olduğu iddialarını[1] duymuş olabilirsiniz. Saptayabildiğim kadarıyla bu söylenceyi ilk başlatan Kazım Mirşan[2] isminde bir kişi.

Bunları ilk okuduğumda biraz araştırma yaparak bu iddiaların bir komplo teorisi[3] olduğu sonucuna varmış, dünya tarihi derslerimde; Çin, Orta Asya ve Türklere de değinildiği için bu konu üzerinde çalışmıştım  çünkü çeşitli komplo teorilerini  gündeme getiren, soru soran öğrenciler her zaman bulunur.[4] Daha sonra "uygarlıklar tarihi" kaynak kitabının Çin bölümünü yazarken de araştırmış ama buna ayrı bir sayfa ayırmayı gerekli görmemiştim.[5] Yine de komplo teorilerine dikkat çekmek istediğim her durumda, verdiğim örneklerden biri de bu olmuştur. Daha çok örnek var ama bu, en çarpıcı en saçma olanlardan biridir. 

O zamandan beri, doğruluğu kesinlikle yadsınamaz karşı-kanıtlara rağmen bu iddiaların hala var olduğunu görmek aslında şaşırtıcı değil. Evet, şaşırtıcı değil çünkü bir kesim insan sadece bu tip yazılar okuyor -ve ne yazık ki tarih okuduklarını, tarihi bildiklerini düşünüyorlar-  ve bu tür iddialara inanma ihtiyacı içindeler. Bunun en önemli nedeni milliyetçilik.[6] Geçmişten günümüze kadar ulaşmış bazı kalıntı ve eserleri, uygun mitlere bağlayarak, bilinmeyen bir zamanda var olmuş bir altın çağ yaratma ihtiyacı bu türden pseudo bilimlerin[7] yolunu açtı, açmaya da devam edecek. Bu sadece bizim topraklara  (burada Türkler kastediliyor) özgü bir durum değil. Her etnik grupta, her ulusta görülebilen  saptırmalar bunlar.

Uluslaşma sürecine girmiş etnik grupların, halkların hemen hemen hepsinde; kendi halklarının geçmişini büyük bir uygarlığa dayandırma, büyük bir uygarlık yaratmış atalarla bağlantılı bir ulus olduklarına inanma ve çevrelerini özellikle rakiplerini buna inandırma, ihtiyacı var. Bu "biz"i,  günümüzün kavramıyla söylersek; "ulus"u yaratma araçlarından biri hatta en belirgin, en kullanışlı olanı.[8] Arkeolojik kazıların ve o güne kadar görülmemiş olağanüstü eserlerin ortaya çıkarılmasıyla birlikte özellikle 19. yüzyılda birçok ulus-devletin buna başvurduğunu hatta bu yüzden arkeolojik araştırmaları kendi geçmişlerinin "icat" edilmesini kolaylaştıran eserlere ve zamana dönük yaptıklarını, diğerlerini ihmal ettiklerini biliyoruz.
Türk milliyetçiliği geç ortaya çıkmış bir milliyetçiliktir. Avrupalıların uluslaşma sürecini neredeyse bitirdikleri bir anda özellikle Cumhuriyet'in kurulmasından sonra ortaya çıkmış bir durum bu ki bu noktada Türk Tarih Tezi'ni[9] hatırlayalım. Türk milliyetçiliği/ulusalcılığı açısından "agresif" dönem henüz bitmiş değil. Öyle ki geçmişte bir uygarlık/kültür yaratmış olmak onlara yetmiyor. Yöneticileri İranlı ve Türk olan İran Selçuklularının, daha da "Türk" özellikler taşıyan Rum Selçuklularının ve hatta Osmanlıların yarattığı uygarlıklar çoğunu tatmin etmiyor.[10] Sadece kendilerine ait, İran, Arap, İslam gibi yabancı kültürler tarafından "kirletilmemiş" sadece ve sadece Türklere, Türk "ırkı"na ait bir uygarlık arıyorlar. Üstelik bu uygarlık o kadar büyük olmalı ki, en büyüğü olmalı hatta öyle olmalı ki tüm dünyaya uygarlığı bizzat Türkler taşımış olmalı.

Beyaz Piramit Türklere aittir iddiası tam olarak böyle bir arzunun üzerine oturuyor. Arzu nesnesi... [11]

Maoling denilen anıt mezarın çevresiyle birlikte yukarıdan çekilmiş görünümü

Burada sözü edilen komplo teorisi tamamen bir yalan üzerine oturtulan, içinde neredeyse hiçbir gerçekliğin, doğrunun yer almadığı, ilgili konuda az çok fikri olan insanların bu nedir deyip gülüp geçeceği bir masaldır aslında. Buna rağmen bu ülkede bunların yeşerebiliyor olması asıl incelemeye değer konudur. 


Komplo teorisi; bir olayın veya durumun -diğer açıklamalar daha olanaklı iken-  genellikle siyasal güdülere sahip, kötücül ve güçlü aktörlerin komplolarına başvurularak açıklanmasıdır. Terim, aynı zamanda komplolara başvurmanın ön yargıların ve yetersiz bulguların üzerine bina edildiğine yönelik küçümseyici bir yan anlamı da bünyesinde barındırır. Komplo teorileri, yanlışlanmaya direnirler ve döngüsel akıl yürütmeyle pekişirler: hem teoriyi yalanlayan bulgular, hem de teoriyi doğrulayan bulguların yokluğu; teorinin doğruluğuna dair kanıt olarak yorumlanır ve bu da komploların kanıt alanından inanç alanına geçmelerine yol açar. Psikolojik düzlemde, Makyavelizm ve paranoya ile komplocu düşünüş arasında yüksek seviyeli bir ilişki saptanmıştır.

Komplo teorisi, komplo ile aynı şey değildir. Barkun'a [Barkun, Michael (2016), "Conspiracy Theories as Stigmatized Knowledge"] göre komplolar "iki veya daha fazla kişi tarafından tasarlanan ve uygulamaya konulan gerçek gizli planlar" iken; 

komplo teorileri "düşünsel bir inşa", "olaylara düzenli bir görüntü verebilmek için dünyaya uygulanan bir şablon"dur. 

Bir komplo teorisi; küçük ve gizli bir grubun, olayları manipüle ettiğini varsayarak, ulusal ve/veya uluslararası düzeyde olabilir. Tek bir olaya odaklanabilir veya çoklu olay ve olguları, ülkeleri, bölgeleri ve tarihsel dönemleri kapsayabilir. Komplo teorisyenleri; onları resmi beyana inanan insan yığınlarından ayıran; özel bir düşünce tarzına ve bilgilere erişimlerinin olduğu intibasını yaratırlar. İlgili kaynaklara bkz.[6]

Büyük Beyaz Piramit olarak bahsedilen yapının hangi piramit olduğuna dair iki alternatif var. Birisi İmparator Wudi'nin diğeri de İmparator Jingdi'nin anıtmezarı. Yayınlanan eski fotoğrafların bazısı (zaten eski dönemden kalan çok az fotoğraf var) Jingdi'nin tümülüsünü gösteriyor. Ama kaynaklar Beyaz Piramit diye anılan yapının İmparator Wudi'nin mezarı olduğunu söylüyor. Çinliler bu komplekse kısaca Maoling diyor.  Ayrıntılara aşağıda değineceğim.

"Beyaz Piramit" konusunda teori üreten KT'cileri ikiye ayırmak lazım. Birisi Batılı diğeri Türk komplo teorisyenleri. Benim ilgilendiğim ikincisi olmakla birlikte ilki için de kısaca bir iki noktaya değinmek istiyorum. Batılı KT'ciler, dünyadaki bütün piramitlerin paranormal bir güçle ve/veya dünya dışı varlıklarla bir tür ilişkisi olduğunu iddia ediyorlar. Ülkemizdeki KT'cilerin kaynakları onların yazdıkları. Türk komplo teorisyenleri onların yazdıklarını alıp istedikleri gibi kullanacaklarını düşünmüşler ama doğrusunu söylemek gerekirse oldukça beceriksizce olmuş bu yaptıkları. Yazdıklarına baktığımızda herşeyin karman çorman olduğunu görüyoruz. Birbirini tutmayan, açıkça tutarsız, aşırma malzemeyle yapılan iş bu kadar olurdu zaten. 

Batılı KT'cilerin bir kısmı Beyaz Piramit olarak bilinen yapının hala bulunamadığını söylemekle birlikte onlar da eski fotoğraf ve haberleri aynen kullanmaya devam ediyorlar. Halbuki o haber ve fotoğraflar bir gerçek (olgu) ve onların nereleri işaret ettiği belli. Bu kadar gizemli bir yapıdan bahsediyorlarsa o eski fotoğraf ve haberleri hiç kullanmamaları gerekirdi. Ama o da mümkün değil elbette, nihayetinde bir başlangıç noktası olarak bir kanıt göstermek zorundalar. Onlar bu işi  biraz da El Dorado'nun aranması hikayesine dönüştürmüş. Yaptıkları işin milliyetçilik ve ırkçılık vb. ile ilişkisi yok. Bir kısmı daha çok gizem peşinde koşuşturarak eğlenen macera avcıları. Çoğu ise bundan inanılmaz para ve ün kazanan vampirler. Günümüzde bundan daha harekete geçirici başka bir neden olabilir mi.  Bunların dünya dışı ve/veya paranormal güçlerin varlığına inanmayı güçlendirdikleri de aşikar. Bu bambaşka bir konu ama şunu da söylemeli; dünya dışı varlıklardan bahsedenlerin çoğu orada durmayı bilmiyor. Uydurma kanıtlar üretiyorlar ve en nihayetinde yazdıkları fantastik bir romana benzer şeyler oluyor. Yalan söylüyorlar, sahte kanıt üretiyorlar, işi medyumlara kadar götürüyorlar. Bu yaptıklarının sonu da yok. Bizler evrendeki tek canlı türleri olamayız ama bunu düşünmek başka bir şey, deli saçması şeylere inanmak başka bir şey. Dikkatli olmak ve aradaki sınırı çok iyi çizmek lazım. Her zaman eleştirel bakış açısını korumayı, sorgulamayı, kanıt aramayı (yaratmayı değil) ilke edinmeliyiz.

Şimdi hedef konuma dönüyorum yani Türk komplo teorisyenlerine...

Dip Notlar: 
Kaynaklar, Araştırılacak Site Adresleri, Açıklamalar, Tanımlar


[1] Aşağıdaki linklerde bu tip iddiaların yer aldığı kaynaklar var. Hepsini değil ilk karşıma çıkanları aldım. İlgili içeriğin altında yanıtlar, yorumlar varsa onları özellikle okumanızı tavsiye ederim. Trajik durumu ve vahameti anlamanın en iyi yolu onları okumak.














[2] Kazım Mirşan (4 Temmuz 1919 - 19 Temmuz 2016) aslen mühendistir. Amatör bir “tarihçi” olarak faaliyet yürütmüştür. EK1’de, ileri sürdüğü tezler özetlenmiştir bkz. Gerçekte bu tezler Türk Tarih Tezi’nin biraz daha ayrıntılandırılmış halidir. Yani kendi icadı olmayan bir tezdir. Mirşan’ın esas yaptığı; Türk Tarih Tezi’ndeki iddialara kanıt aramak ve bulduğunda ısrar etmek olmuştur.

[3] Burada sözü edilen komplo teorisi tamamen bir yalan üzerine oturtulan, içinde neredeyse hiçbir gerçekliğin, doğrunun yer almadığı, ilgili konuda az çok fikri olan insanların bu nedir deyip gülüp geçeceği bir masaldır aslında. Buna rağmen bu ülkede bunların yeşerebiliyor olması asıl incelemeye değer konudur. 

Komplo teorisi; bir olayın veya durumun -diğer açıklamalar daha olanaklı iken-  genellikle siyasal güdülere sahip, kötücül ve güçlü aktörlerin komplolarına başvurularak açıklanmasıdır. Terim, aynı zamanda komplolara başvurmanın ön yargıların ve yetersiz bulguların üzerine bina edildiğine yönelik küçümseyici bir yan anlamı da bünyesinde barındırır. Komplo teorileri, yanlışlanmaya direnirler ve döngüsel akıl yürütmeyle pekişirler: hem teoriyi yalanlayan bulgular, hem de teoriyi doğrulayan bulguların yokluğu; teorinin doğruluğuna dair kanıt olarak yorumlanır ve bu da komploların kanıt alanından inanç alanına geçmelerine yol açar. Psikolojik düzlemde, Makyavelizm ve paranoya ile komplocu düşünüş arasında yüksek seviyeli bir ilişki saptanmıştır.

Komplo teorisi, komplo ile aynı şey değildir. Barkun'a [Barkun, Michael (2016), "Conspiracy Theories as Stigmatized Knowledge"] göre komplolar "iki veya daha fazla kişi tarafından tasarlanan ve/veya uygulamaya konulan gerçek gizli planlar" iken komplo teorileri "düşünsel bir inşa", "olaylara düzenli bir görüntü verebilmek için dünyaya uygulanan bir şablon"dur. Bir komplo teorisi; "küçük ve gizli bir grubun" olayları manipüle ettiğini varsayarak ulusal ve uluslararası olabilir; tek bir olaya odaklanabilir veya çoklu hadiseleri, ülkeleri, bölgeleri ve tarihsel dönemleri kapsayabilir. Komplo teorisyenleri, özel bilgilere veya kendilerini resmi beyana inanan yığınlardan ayıran özel bir düşünce tarzına erişimlerinin olduğunu inanır, iddia eder, kitleleri de buna inandırır. Zaten gerçekte ne olduğu önemli değildir, inandırmak esastır. Kaynak: https://www.wikizeroo.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly90ci53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvS29tcGxvX3Rlb3Jpc2k

Metinde geçen Yanlışlanabilirlik İlkesi üzerine okuyunuz. https://www.wikizeroo.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly90ci53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvWWFubMSxxZ9sYW5hYmlsaXJsaWs

Tanıl Bora, Komplo  https://www.birikimdergisi.com/haftalik/9750/komplo#.XejDCOhzScw

Kerem Karaosmanoğlu, Bir Komplo Söyleminden Parçalar: Komplo Zihniyeti, Sıradan Faşizm ve New Age http://www.ilefarsiv.com/ki/gorsel/dosya/1306322860ki06.pdf


[4] Öğrencilerin soru sorması neyle ilgili olursa olsun iyi bir şeydir, öğretmenin bu konularla ilgilenmesi önemlidir hatta şarttır. Öğrenci gündeme getirmiyorsa da kendisi getirmeli, eleştirel bakış açısının geliştirilmesine katkıda bulunmalıdır.


[5] Bkz. 

Eski Çin Üzerine Düşünelim
https://tarihegitimi.blogspot.com/2016/04/eski-cin-uzerine-dusunelim-tartsalm.html

Orta Asya Neresidir?
https://tarihegitimi.blogspot.com/2016/04/orta-asya-neresidir-nasl-bir-yerdir.html


[6] Türkiye çıkışlı komplo teorilerinde milliyetçilik ve paranoya ağır basıyor. Konuya temelden bir giriş yapmak için aşağıdaki kaynaklar okunabilir. Benim yazılarım tarih eğitimi ile ilgilidir, hem bilgi hem de çalışma notu olarak hazırlanmıştır.

Kimlik: Millet, Milliyetçilik Konusuna Giriş DK
https://tarihegitimi.blogspot.com/2015/11/ders-notu-millet-milliyetcilik-konusuna.html

Bir Millet Nasıl Yaratılır? DK
https://tarihegitimi.blogspot.com/2017/10/bir-millet-nasl-yaratlr.html

Cumhuriyet Döneminde Milli Kimlik Meselesi DK
https://tarihegitimi.blogspot.com/2018/07/cumhuriyet-doneminde-milli-kimlik.html

Tanzimat Dönemi ve Sonrasında Türk Kimliği Meselesi: Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük DK
https://tarihegitimi.blogspot.com/2018/07/tanzimat-donemi-ve-sonrasnda-turk.html

Türkiye’nin Milliyetçilik Problemi, Levent Köker
http://bianet.org/bianet/print/91726-turkiyenin-milliyetcilik-problemi

Türkiye’de Azınlıklar ve Komplo Zihniyeti, Kerem Karaosmanoğlu
http://www.libertedownload.com/LD/arsiv/50/11-kerem-karaosmanoglu-turkiyede-azinliklar-ve-komplo-zihniyeti.pdf

Milliyetçiliğin Müphemliği
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/676129

Milliyetçilik ve İdeoloji, Dışlayıcı bir Dilin Kuruluşu, Çağlar Enneli
http://alternatifpolitika.com/site/dosyalar/arsiv/13-Nisan-2013/2caglarenneli.pdf

Metinde geçen Yanlışlanabilirlik İlkesi üzerine okuyunuz. https://www.wikizeroo.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly90ci53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvWWFubMSxxZ9sYW5hYmlsaXJsaWs

Tanıl Bora, Komplo:  https://www.birikimdergisi.com/haftalik/9750/komplo#.XejDCOhzScw

Kerem Karaosmanoğlu, Bir Komplo Söyleminden Parçalar: Komplo Zihniyeti, Sıradan Faşizm ve New Age: 
http://www.ilefarsiv.com/ki/gorsel/dosya/1306322860ki06.pdf6

[7] Sözde  Bilim: (pseudo science)
Sözdebilim veya sahte bilim,  bilimsel çalışmaların gerektirdiği malzeme, yöntem, teknik, akıl yürütme, test edilebilirlik (yanlışlanabilirlik, doğrulanabilirlik) gibi standartları taşımayan veya yeterli bilimsel araştırmayla desteklenmeyen; iddia, inanç ve uygulamalara verilen addır. Sözde bilimsel metinler genellikle; belirsiz, çelişkili ifadeler, eleştirilere yönelik aşırı tepkiler ve kişiselleştirmelerle doludur. İddiayı destekleyen zayıf veriler abartılmış, bazı veriler/bulgular görmezden gelinmiştir. Doğrulanması imkansız, saçma iddialar ve hatta icat edilmiş sahte veriler, bulgular kullanılır. Ve genellikle; sosyal, siyasal ve maddi-manevi kazançlar sağlanabilecek konular üzerinden yürütülür.

[8] Bu konuyla ilgili olarak EK 3’e bkz.

[9] Türk Tarih Tezi için şu kaynaklardan yararlanarak temel bir okuma yapılabilir.

https://www.academia.edu/13405306/Adem-Havvadan_Homo-Alpinusa_T%C3%BCrk_Tarih_Tezi

[10] Çoğunu dedim çünkü bir kısmı hepsine sahip çıkma eğiliminde.

[11] Arzu nesnesi..  Lacan’dan  esinlenerek kullandım. Lacan kabaca; “Özne daima bir şeyi arzulamakta olduğunu bilir, ama bunun tam olarak ne olduğundan asla emin olamaz.” diyor.  Komplo teorisyenleri ve onların müritleri de arzu ediyorlar ama ne istediklerinden emin değiller. Ne istiyorlar?  

Bu konu ve daha çok Lacan için şu kaynağa bakabilirsiniz.

https://docplayer.biz.tr/106508275-T-c-ankara-universitesi-sosyal-bilimler-enstitusu-halkla-iliskiler-ve-tanitim-tuketim-kulturu-reklam-ve-lacanci-psikanaliz-moda.html

Hiç yorum yok: