Tarih Vakfı Tarih Öğretmenleri Çalışma Komisyonu
Derleyen Dilara Kahyaoğlu
YENİ 8. SINIF TC
İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK
PROGRAMI HAKKINDA
GÖRÜŞLER
Tarih Vakfı Tarih
Öğretmenleri Çalışma Komisyonu 23 nisan 2007 tarihinde toplanarak, yeni programı
hem eskisiyle kıyaslayarak hem de kendi içinde; konuların niteliği, kazanımların niteliği, etkinliklerin niteliği,
tarih metodolojisi, pedagojik yaklaşım, açısından analiz etmiştir. Ön rapor
sayısız örnekle birlikte sayfalarca tuttuğu için, örneklerin azaltılarak daha
kısa bir nihai rapor yazılmasına karar verilmiş ve böylelikle bu rapor ortaya
çıkmıştır. Saptama ve değerlendirmelerimize ilişkin sonuçlar aşağıdadır.
1. KONULARIN NİTELİĞİ
1.1. Bazı
konular programdan kaldırılmıştır. İncelendiğinde
bunların “BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI” ile ilgili konular olduğu
görülmüştür. Kaldırılma gerekçesi olarak, bu konuların yedinci sınıfta
işlendiğine dair bir açıklama getirilmiş olmakla beraber öğretmenler bu
değişikliğe sıcak yaklaşmamışlar, Milli Mücadele konusuna başlarken Birinci
Dünya Savaşı ile ilgili problemlere değinmeden başlamanın doğru olmadığını,
geçen sene okunan bilgilerin unutulduğunu, her durumda mutlaka bir hatırlatma
gerektiğini belirtmişlerdir.
1.2. Bazı eski temalar
başka isim veya başlık altına girerek varlıklarını sürdürmektedir. Bunlar öğretmenler
tarafından “barışçıl değerlere” aykırı bulunan, “biz- ötekiler” ikilemini
körükleyen, ders kitapları yazılırken “özcü ve normatif önermelere” ister istemez yola açan, bu
nedenle de en fazla eleştirilen, tarih ders kitabına yakıştırılmayan, ideolojik
yüklemelerle dolu olduğu için kaldırılması en fazla istenen konulardı. Örnekler
aşağıdadır.
Eski Program
|
Yeni Program
|
ALTINCI BÖLÜM: TÜRK ORDUSU VE MİLLÎ SAVUNMA
1. Askerî Alanda Gelişmeler
2. Millî Savunma (Konu ile ilgili okuma
parçası)
|
7 ÜNİTE
ATATÜRK’TEN SONRA TÜRKİYE: İKİNCİ
DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI
6. (kazanım)
Türk Silahlı Kuvvetlerinin önemini ve
görevlerini kavrar.
|
YEDİNCİ BÖLÜM: TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN DIŞ SİYASETİ- ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEDE MİLLÎ DIŞ POLİTİKA
TEHDİT
Tehdidi Meydana Getiren Sebepler
Türkiye'nin Jeopolitik Önemi
|
7.ÜNİTE
ATATÜRK’TEN SONRA TÜRKİYE: İKİNCİ
DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI
7. (kazanım)
Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerine
yönelik iç ve dış tehditlere karşı korunması konusunda duyarlı olur.
|
1.3. Yeni Konular eklenmiştir.
Bunlar
“ATATÜRK’TEN
SONRA TÜRKİYE: İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI” ünitesinin altında toplanmıştır:
Bizim tamamen “yeni konu” olarak saptadıklarımız şunlardır.
“8. SSCB’nin dağılmasının dünyaya ve ülkemize etkileri hakkında çıkarımlarda bulunur.
“8. SSCB’nin dağılmasının dünyaya ve ülkemize etkileri hakkında çıkarımlarda bulunur.
9. Türkiye ve yakın çevresindeki enerji kaynaklarının siyasî ve
ekonomik önemini değerlendirir.
10. Körfez Savaşlarının Türkiye’ye siyasî, sosyal, askeri ve
ekonomik etkilerini değerlendirir.
11. Doğal kaynaklardan verimli şekilde yararlanmaya yönelik projeleri
ülkemizin kalkınma politikaları
çerçevesinde değerlendirir.
12. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini tarihsel gelişimi
açısından analiz eder.”
Toplantıya
katılan öğretmenler diğer konuları da göz önüne alarak bu kadar fazla konunun
haftada iki saatlik bir süre ile hakkıyla işlenmesinin imkansız olduğunu söyleyerek,
8.sınıftan itibaren öğrenciler için yakın çağ tarihiyle ilgili yeni bir ders
konması gerektiğini belirttiler. Özelikle 8.sınıftan sonra okuyamayan
öğrenciler düşünüldüğünde bu talebin dikkate alınması gereken bir talep olduğu belirtildi
ve “onlarca yıldır öğrenciler yakın tarihe dair hiçbir şey bilmeden mezun
olmakta, tarihi değişik kanallardan yalan yanlış öğrenmektedirler” denilerek bu
konunun altı çizildi.
1.4. Eski programdaki ünitelere, yeni isimlerin
verildiği görülmüştür. Burada da en büyük eleştiri, konuların ve içeriğin
hiçbir şekilde değişmediği, sadece “eski ünite adlarına yeni isimler” verildiği
şeklinde olmuş, bu yaklaşımın yepyeni bir program bekleyen öğretmenleri hayal
kırıklığına uğrattığı belirtilmiştir. Bu konuda bir iki örnek vermek gerekirse…
Eski
Programda Ünite Adları
|
Yeni Programda Ünite Adları
|
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: KURTULUŞ
SAVAŞI
|
2.ÜNİTE: MİLLÎ UYANIŞ: YURDUMUZUN
İŞGALİNE TEPKİLER
3.ÜNİTE: “YA İSTİKLÂL, YA ÖLÜM!”
|
BEŞİNCİ BÖLÜM: TÜRK İNKILÂBI
|
4. ÜNİTE: ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR
|
2. KAZANIMLARIN
NİTELİĞİ
2.1. Eski davranışların birçoğunun aynen kaldığı sadece oluşturmacı yaklaşıma uygun bir cümleye
dönüşmüş olduğu saptandı. Aşağıda bir örneğe yer verilmiştir.
Eski Program
(davranış)
|
Yeni Program (kazanım)
|
1.Atatürk’ün
çocukluk döneminde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve kültürel durumunu
açıklama
|
1. Atatürk’ün çocukluk dönemini ve bu
dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve kültürel yapısını analiz eder.
|
2.2. Kazanım cümleleri, birden çok kazanımı içerecek
bir biçimde yeniden yazılmıştır. Yukarıdaki örnekle birleştirerek söylersek,
içerik olarak çok fazla bir şey değişmediği gibi “davranışların birleştirilerek
küçük bir kazanım cümlesi olarak yazılması ‘oluşturmacı’ bir program yapıldığı
anlamına gelmez” eleştirisi gelmiş, buna bağlı olarak kazanımların göründüğünde
çok daha yüklü olduğu ve aslında eski programda yer alan bütün “davranışları” içerdiği söylenmiştir. Bir
tane örnek aşağıda gösterilmiştir.
Eski Program
(davranış)
|
Yeni Program (kazanım)
|
1.Atatürk’ün
askerlik hayatının ne zaman başladığını açıklama
2.Atatürk’ün
öğrenim hayatını hangi rütbe ile tamamladığını söyleme
3.Atatürk’ün
komutan olarak ilk askeri başarısını hangi savaşta kazandığını açıklama
4.Atatürk’ün
Çanakkale Savaşı’nın kazanılmasındaki başarısıyla askerî yeteneğini ortaya
koyduğunu açıklama
5.Atatürk’ün
Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasındaki rolünü açıklama
6.Atatürk’ün
Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı muharebelerin adlarını söyleme
7.Atatürk’ün
Kurtuluş Savaşı’nın “Başkumandan”ı olduğunu söyleme …
|
3. Atatürk’ün askerlik hayatı ile ilgili
olay ve
olguları kavrar.
4. Örnek olaylardan yola çıkarak Atatürk’ün
çeşitli cephelerdeki başarılarıyla askerî
yeteneklerini ilişkilendirir.
|
2.3. Kazanımlar esas olarak bilgi ve değer kazandırmayı
hedeflemiş, beceri inşasına kazanımlarda özel olarak yer verilmemiştir. En fazla eleştiri
alan konulardan biri de bu olmuş, “oluşturmacı” anlayışla hazırlandığı iddiasında
olan bu programın kazanımlarında beceri inşasına yer verilmemiş olduğu
belirtilmiş, “böyle olursa sınıf içinde beceri inşasına önem verilemez”
denmiştir. Aşağıya birkaç örnek alınmıştır.
Bu ünite sonunda öğrenciler;
1. Kurtuluş Savaşı’nda Doğu ve Güney
cephelerinde yapılan mücadeleleri, sebep ve sonuçları açısından
değerlendirir.
2. Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye
birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.
3. Kurtuluş Savaşı’nın yaşandığı ortamda
Atatürk’ün Maarif Kongresi yaparak Türkiye’nin millî ve çağdaş
eğitimine verdiği önemi kavrar.
4. Türk milletinin millî birlik, beraberlik
ve dayanışmasının ifadesi olarak Tekâlif-i Millîye Kararları’nın
uygulamalarını inceler.
5. Sakarya Meydan Savaşı’nın ve Büyük
Taarruz’un kazanılmasında Atatürk’ün rolünü fark eder.
6. Türk milletinin Kurtuluş Savaşı
sürecinde elde ettiği askerî başarılarının ulusal ve uluslararası
etkilerini
değerlendirir.
|
2.3. Kazanımların açıklamalar ve etkinliklerle birlikte, göründüğünden çok daha fazla içeriğe sahip
olduğu görüldü. Yukarıda
da belirtilen kazanımların bir çok alt kazanıma sahip olmasına ek olarak;
kazanımların yanında yer alan açıklamalar ve etkinlik örnekleri, tek bir cümle
ile ifade edilen kazanımların son derece “bilgi” yükü ile doldurulduğunu
göstermektedir eleştirisi yapılmış, bütün bunlar birlikte ele alındığında yeni
program olarak tanıtılan bu programın eskisinin neredeyse birebir tekrarı
olduğu görülmektedir, denilmiştir. Birkaç
örnek aşağıda gösterilmiştir.
kazanım
|
etkinlik
|
açıklama
|
2. ÜNİTE
MİLLÎ UYANIŞ: YURDUMUZUN İŞGALİNE
TEPKİLER
4. (kazanım)
Mustafa Kemal’in Millî Mücadelenin hazırlık
döneminde yaptığı çalışmaları millî bilincin uyandırılması, millî birlik ve
beraberliğin sağlanması açısından değerlendirir.
|
“Sivas
Kongresini Yaşıyoruz” (Sivas Kongresi ile ilgili drama çalışması yapılır.)
(3.4. kazanım)
“Millî
Mücadele Lideri Mustafa Kemal” (Nutuk, döneme ilişkin görsel materyal ve
eserlerden yararlanılarak Mustafa Kemal’in Millî Mücadelenin hazırlık aşamasında
karşılaştığı sorunlara bulduğu çözümlerin özgünlüğü fark edilir) (4,6 ve 7.
kazanım)
|
[!] Yerel ve bölgesel kongrelerin millî
cemiyetlerin kuruluşuna etkisine değinilerek Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk Cemiyetinin kuruluşunun amacı açıklanacaktır. (3 ve 4. kazanım)
[!] Atatürk’ün silah arkadaşları ve yerel
kahramanlar üzerinde
durulacaktır. (3, 4. kazanım)
[!] Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas
Kongreleri vurgulanarak
Atatürk’ün, Nutuk’ta Sivas Kongresindeki
manda ve himaye
tartışmalarına karşı konuşmalarına uygun
şekilde yer verilecektir. (4.
kazanım)
[!]
Millî Mücadelenin topyekûn bir mücadele olduğu vurgulanacaktır. (4. kazanım)
|
7. ÜNİTE
ATATÜRK’TEN SONRA TÜRKİYE: İKİNCİ
DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI
6. (kazanım)
Türk Silahlı Kuvvetlerinin önemini ve
görevlerini kavrar.
|
“Kışlayı
Gezelim” Türk Silahlı Kuvvetlerini tanımak amacıyla en yakın askerî birliğe
tanıtım amaçlı bir gezi düzenlenir ya da ilgili bir tanıtım filmi izlenir.)
(6. kazanım)
|
[!] Atatürk’ün Türk Ordusuna Mesajı
incelenecektir. ( 6. kazanım)
[!]
Savunma sanayinin Türkiye’nin askerî ve ekonomik gelişmesine yaptığı
katkıları 1923 sonrasındaki gelişim süreci içerisinde ele alınacaktır. (6.
kazanım)
[!] Kıbrıs Barış Harekatı, Bosna Hersek,
Kosova, Arnavutluk, Somali ve Afganistan ‘da Türk ordusunun faaliyetleri ele
alınacaktır. ( 6. kazanım)
|
7. ÜNİTE
ATATÜRK’TEN SONRA TÜRKİYE: İKİNCİ
DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI
7. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel
niteliklerine yönelik iç ve
dış tehditlere karşı korunması konusunda
duyarlı olur.
|
“Ermeni
Sorunu” (Ermeni Sorunu ile ilgili belgesel film izlenir.) (7.kazanım)
|
[!] Türk - Ermeni ilişkilerinin tarihsel
gelişimi ve Ermeni iddiaları, terörizm, misyonerlik faaliyetleri, irtica,
bölücülük konuları ele alınacaktır. (7. kazanım)
|
3. ETKİNLİKLERİN
NİTELİĞİ
Bir çok etkinlik
yeterli pedagojik ve bilimsel materyal olmadığı, üst düzey bilgi ve beceri
gerektirdiği için uygulanamaz niteliktedir.
Örneğin
“ATATÜRKÇÜLÜK”
ünitesinde önerilen etkinliklerden biri şudur: “Cumhuriyet
Meclisi ile Meşrutiyet Meclisinde bir konunun nasıl ele alındığına ilişkin
drama yapılır. 4.kazanım.”
Eğer
bu konu belgelerle çalışılacaksa (ki bizce öyle olmalıdır, etkinliğin kendisi
bunu gerektirmektedir.) gerekli
materyaller şunlar olabilir diye düşünülmüştür:
*Her
iki meclisten tutanak örnekleri, *Her iki meclisten anı örnekleri, *Her iki
meclisten gazete haberleri, *Her iki meclisten görsel materyal örnekleri
(fotoğraflar, karikatürler)…
Bu
durumda ortaya çıkacak problemlerin ise şunlar olduğu belirlenmiştir:
*8.sınıf
öğrencisine uygun, onların anlayabileceği bir dille yazılmış materyal ya yoktur
ya da yok denecek kadar azdır.
*Belgeler günümüz Türkçe’sine çevrilse bile
belge niteliğinin bozulmadan bu işin yapılması önemlidir.
*Öğrencilerin eline verilecek bir iki
materyalle her iki meclise dair çıkarımlarda bulunmaları üstelik bundan bir
drama etkinliği üretmeleri mümkün görünmemektedir. Çok fazla materyal vermek
ise etkinliğin bitirebilmesi açısından mümkün değildir.
*En önemli problemlerden biri de, gerçekten
devrin ruhunu yansıtacak olan materyaller neye göre seçilecek, bunu yaparken
hangi kriterler göz önünde bulundurulacak meselesidir. Öğrencilerin eline
verilecek seçilmiş belgelerin bütünselliği olmalı, karşıtlıkları, farklı
duruşları yansıtabilmelidir. Başka
türlüsü tarihçilik açısından yanlış olacak ve öğrenciler eksik veya yanlış çıkarımlarda
bulunacaklardır.
4. TARİH METODOLOJİSİ
AÇISINDAN PROGRAMIN NİTELİĞİ
4.1. Kazanımlar; tarih metodolojisine uygun olarak
araştırma yapmaya, sorunsal oluşturmaya, farklı kaynaklarla çalışmaya,
karşılaştırma yapmaya, analitik yaklaşıma, eleştirel düşünceye izin vermeyecek
şekilde hazırlanmıştır. Kazanımlar nötr olarak ifade edilmemiştir.
Örneğin “Kurtuluş
Savaşı’nın yaşandığı ortamda Atatürk’ün
Maarif Kongresi yaparak Türkiye’nin
millî ve çağdaş eğitimine verdiği önemi kavrar.” şeklinde bir kazanım ile
ilgili şu tip eleştiriler gelmiştir: “ Metodolojik açıdan, maarif kongresi ile
milli ve çağdaş eğitim arasındaki ilişkiyi materyallerle çalışan öğrenci kurmak zorundadır. Öğrenci
başka türlü çıkarımlarda da bulunabilir. Hepsi de değerlidir, dikkate alınması
gerekir… Kazanım böyle verildiği takdirde öğretmen sınıfta bu sonucun çıkması
için uğraşacak, öğrencileri yönlendirecek, çoğu zaman da sonucu baştan
söyleyecektir. Bu durumda bu tür kazanımlar için etkinlik yapmaya gerek
olmadığını söyleyebiliriz.”
Diğer bir örnekte “Atatürk’ün milliyetçilik ilkesinden yola çıkarak millî birlik ve
beraberliğin önemine inanır.” denilmektedir. Bu örnek de şöyle eleştirilmiştir:
“ Burada Milli
birlik ve beraberliğin sağlanmasının sadece milliyetçilik ile olabileceği
söylenmekte ve öğrencinin bunun önemine kayıtsız şartsız inanması
beklenmektedir… Bu yaklaşım öğrencinin farklı bir önermede bulunmasını
önlemektedir. Örneğin öğrenci, birlik ve beraberliği sağlayıcı gücün, hukuk ve
yurttaşlık hak ve ilişkileri olduğunu düşünebilir. Kazanım bu tür farklı
yaklaşımlara hiç izin vermemektedir.”
4.2. Kazanımlar, -
açıkça belirtilen veya belirtilmeyen- tek bir örnek üzerinden büyük ve
tartışmalı çıkarımlar yapılarak indirgemeci bir yaklaşımla yazılmıştır. Bununla ilgili sayısız
örnekten birkaçı aşağıda belirtilmiştir.
“ İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararları, millî iktisat
anlayışı ve tasarruf bilinci açılarından inceler; “ Türk milletinin millî
birlik, beraberlik ve dayanışmasının ifadesi olarak Tekâlif-i Millîye
Kararları’nın uygulamalarını inceler; “ Soyadı Kanunu’nun kabulünün
gerekçelerini ve Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadı verilmesini millî kimlik
kazanma ve çağdaşlaşma çerçevesinde açıklar; “ Menemen Kubilay Olayını Türk
milletinin cumhuriyet yönetimindeki kararlılığı ve çok partili siyasî hayata
etkisi açısından değerlendirir.”
5. PEDAGOJİK AÇIDAN
PROGRAMIN NİTELİĞİ
Ve sonuç olarak
Yukarıda da belirtildiği
üzere öğrencide temel ve alt becerilerin
gelişmesine izin vermeyen bir programla karşı karşıya olduğumuz açıktır.
Program, özellikle eleştirel düşünme becerisinin gelişmesine ortam hazırlamadığı
gibi böyle bir ortamın öğretmen tarafından oluşturulmasını da engellemektedir.
Etkinliklerin
gerçekleşmesi, tüm kazanımların sene sonuna kadar yetiştirilmesi mümkün
değildir. Bunun sonucunda zaten kazandırılması gereken hedefler belli olduğu
için, bunların büyük çoğunluğu da olgu- olay bilgisi, kavram ve değerler olduğu
için öğretmenlerin çoğu eski klasik usul, anlatma ve ezberletme yolunu -ister
istemez- tercih edecektir, zaten kazanımların ifade ediliş biçimi de öğretmeni
adeta bu yola zorlamaktadır. Ama bir çok öğretmen artık bunun aşılması
gerektiğine inanmaktadır, çünkü genç insanların farklı perspektiflerden
olaylara yaklaşımının; dünyayı kavramaları, sorgulamaları açısından önemli
olduğunu düşünüyor, yaratıcı fikirlerin, anlamlı bilgilerin, içselleştirilmiş
değerlerin ancak böyle oluşacağına inanıyoruz.
Hassas ve
tartışmalı konular, bugün Avrupa’da da en çok tartışılan, “nasıl bir yöntemle
işlenmeli” sorusuna cevabı aranan ve bir çok alternatif çözümlerin de
üretildiği çok ciddi bir çalışma alanıdır. 2007 yılında yayımlanan ve kısa süre
sonra uygulamaya sokulacak olan bu program, bu konuyla hiç ilgilenmemiş
görünmektedir. Tarih derslerinin endoktrinasyon yapmak amacıyla kullanılmasını
doğru bulmuyoruz. Sorun öğrencilerle ilgili olduğu kadar öğretmenlerle de
ilgilidir. Öğretmenler bu programı
uygulamak zorunda bırakılan ücretli, sivil “emirerleri” konumuna sokularak; onlardan öğretmenlik
onuruna, tarihçilik mesleğinin ilkelerine, çağdaş pedagojik yaklaşıma aykırı
işler yapmaları beklenmektedir.
Program bu haliyle
20.yüzyıla sadece Türkiye penceresinden bakmakta Avrupa ve Dünya’da olan bitene
değinmemekte, karşılaştırma yapılmasına da izin vermemektedir. Sadece “milli
değerler” olarak kabul edilen değerlere yer verilmiş ama “evrensel
değerler” ve bakış açısı, kazanımlarda neredeyse hiç yer almamıştır. Bizim
öğrencilerimizin de dünyayı öğrenmeye
ihtiyacı vardır. Ki onlardan bir çoğu belki de 8.sınıftan sonra bir daha hiç
okula gitmeyecektir.
Kazanımların
neredeyse hepsinin birer yorum cümlesi oluşu; farklı materyallerle çalışmayı,
sorgulamayı, yanlılığı belirlemeyi, abartmayı fark etmeyi, görüş olanla gerçek
olanı birbirinden ayırt etmeyi, varsayımları fark etmeyi, eksikleri bulup
çıkarmayı, yanlışlıkları görmeyi, desteklenen ve desteklenmeyen iddiaları fark
etmeyi, tutarsızlıkları fark etmeyi vb.
engellemektedir. Kazanımların yorumlu olduğu bu ortamda “ben senaristim”
türünden etkinliklerin, sadece var olanın kabulünü ve sınıfta yüksek sesle
tekrarını sağlamaktan öte fayda sağlamayacağına inanıyoruz. Halbuki öğrenciler,
dış dünyadan da yakın çevrelerinden de bir çok şey öğrenmekte ve bunları
sınıfta tartışmak istemektedir. Tam bu noktada hakiki bir araştırma ve sorgulama etkinlikleri yapmak
yerinde olacakken, öğretmen, kazanımlarda belirtildiği gibi; “doğrusu budur” ,
“bunu böyle öğreneceksiniz” demek zorunda bırakılmak istenmektedir.
Diğer yandan
öğrenci başka derslere de girmekte ve o derslerde özellikle yeni programlar ve
anlayış çerçevesinde farklı öğrenme ortamları ile karşılaşmaktadır. Bu
programın diğer oluşturmacı program ve sınıf ortamları ile birlikte yan yana
var olması pedagojik açıdan öğrencinin kafasının karıştırır nitelikte
görülmüştür. Bu dersin bu haliyle öğrenci tarafından sevilmesi pek mümkün
gözükmemektedir.
Sorun, “etkin
öğrenme” adına etkinliklerle dersi işlemek değildir, “etkinlik yaparak dersi
işledim, oldu bitti” anlayışı yanlıştır. Herhangi bir etkinliğin sınıfta uygulanıyor olması
oluşturmacı modele uygun ders yapılıyor anlamına gelmez. Bu kazanımlarla
objektif, bilimsel yaklaşımlara göre düzenlenmiş etkinlikler hazırlanamaz ve
sağlıklı bir tartışma ve sınıf içi
demokrasi ortamı yaratılamaz, çünkü sonuç, hedef baştan bellidir. Farklı
görüşü olan öğrencilerin böyle bir ortamda düşüncelerini rahatlıkla dile
getirebileceğine inanmıyoruz. Zaten belli ki bu istenmemektedir.
23 Nisan 2007
Tarih
Vakfı Tarih Öğretmenleri Çalışma Komisyonu
Derleyen
Dilara Kahyaoğlu
[Bu rapor görece eski bir döneme aittir ama burada yer alan eleştiriler hala birebir geçerlidir.
Aradan geçen zamana rağmen değişen bir şey olmamıştır. 2016]
Kaynak adı belirtilmeden, aktif link verilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.
Kaynak adı belirtilmeden, aktif link verilmeden kullanılamaz, alıntılanamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder