17 Aralık 2018

Gundestrup Cauldron - "Kelt Kazanı"

Dilara Kahyaoğlu
2018
Gundestrup Cauldron (kazanı)
Çap: 69 cm, Yükseklik: 42 cm, toplam ağırlığı 9 kilodan az
Kopenhag'daki Danimarka Ulusal Müzesinde sergileniyor
Dış levhalar b, g ve e görünüyor
1891 yılında Danimarka'nın Gundestrup mezrasına yakın bir turba bataklığında bulunan bu tasın hangi döneme ait olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Zengin simgesel sahnelerle süslü gümüş kabın geniş zaman diliminde MÖ 200 ile MS 300 (dar zaman diliminde MÖ 1. yüzyılın II. yarısı) arasında üretildiği sanılmaktadır. Önce kazanın bulunduğu bölgenin bir zamanlar kuru bir arazi olduğu daha sonra kademeli olarak turbanın yayılmış olabileceği düşünülmüş ama 2002'de yapılan araştırmalar kazanın turba arazisi mevcutken oraya saklandığını göstermiştir. Eğer bu doğruysa yani kazan doğrudan doğruya bataklığa atılmışsa bundan tek bir anlam çıkar: Kazan geri dönüşü olmayacak bir şekilde yok edilmiştir. Parçalanmış bir şekilde bulunmuş olan kazan uzmanlar tarafından sonradan birleştirilmiştir. Bu konuda da tartışmalar var çünkü bazı uzmanlar kazanın bu birleşiminin yanlış olduğunu savunuyorlar. [1]

Kazanın başka bir açıdan görünümü
Dış levhalar d, e, c, f  görünüyor
Kültürel olarak Keltlere ait olduğu kabul edilmiş olmakla birlikte (Kelt Kazanı diye bilinir) fantastik biçimde ve bağlamda gösterilmiş bazı hayvan figürlerinin; Trakya vasıtasıyla; İskit, Yakındoğu (Pers, Asur) ve Yunan sanatından ödünç alındığı açıktır. Bu nedenle kazanın üreticilerinin Balkan Keltleri olduğu da düşünülmüştür çünkü aynı zamanda işçilik ve metalurji teknolojisi Trakya ve/veya Galyalı kökenlere işaret eder.

Araştırmacı Nielsen (Not 1'e bkz.), kazanın kökeninin sorulmasının yanıltıcı sonuçlar doğurabileceğine inanıyor. Keltler ve Teutonik halklar gibi çok sayıda etnik grubun yaygın olarak göç etmesi ve Roma'nın genişlemesi ve ardından Romalılaşma gibi olaylar nedeniyle Gundestrup kazanının geliştirilmesinden sadece bir etnik grubun sorumlu olmasının pek olası olmadığını düşünüyor. Bunun yerine, her biri birbirine ilham veren ve genişleyen bir kültür füzyonunun ürünü olarak düşünülebilir, diyor. Sonuç olarak Nielsen, levhaların arkasında bulunan balmumuyla yapılan hızlandırıcı referanslarına dayanarak, geminin Orta Avrupa'daki bir yerde Roma Demir Çağı'nda yaratıldığı sonucuna varıyor.

Peki kazan Danimarka'ya nasıl geldi? Göçle veya ticari yollarla veya dinsel nedenlerle veya zorla ele geçirme yoluyla Danimarka bölgesine kadar gelmiş ve bilinmeyen bir nedenle bataklığa atılmış veya gizlenmiş olabilir.  İşin doğrusu şudur ki bilmiyoruz.

Kazanın kopyası kayıp parçalar da hesaba katılarak resimdeki gibi yapılmıştır.
Dış levhalar b, g ve e görünüyor.
Üzerindeki simgesel figürlerin ve sahnelerin de ne anlama geldiğini bilmiyoruz, ancak varsayımlarda bulunabiliyoruz. İddialardan biri bu kazanın veya tasın, Durid ayinlerinde kullanılmış olduğudur.  Hristiyanlığın yayılması için bu bölgede Keltli keşişlerin (İrlandalı) yoğun propaganda faaliyetleri yürüttüklerini ve başarılı olduklarını biliyoruz. Kazan o sıralarda kimlerin elindeyse veya nerede tutuluyorsa oradan alınıp saklamak veya yok edilmesi gereken eski tanrıları temsil eden bir nesne olarak görülüp bir çöp gibi bataklığa atılmış olabilir. (?)

Kazan 7 dış, 5 tane de iç levhadan oluşmuştur. Dış levhaların çapı iç levhalardan küçük olduğu için sekizinci levhanın kayıp olduğu düşünülmüştür. Bir de daire şeklinde taban levhası vardır.

Dış Levhalar
a.

b.

c.

d.

e. Levha üzerindeki kadın figürü iki küçük erkek büst tarafından kuşatılmıştır. [Resmine ulaşamadım]

f. Kızıl Akbaba
Sağ ve sol üst köşelerde görülen bu kuşun, Pers ve İskit dünyasında çok sık kullanılan bir figür olan Kızıl Akbaba olduğu düşünülüyor.

g.


İç Levhalar

A. Boynuzlu Tanrı ve Boynuzlu Yılan
Sol elinde bir yılan, sağ elinde bir tasma tutan bu figürün bereket tanrısı Cernunnos olduğuna inanılıyor.

Boynuzlu Yılan kutsal kabul edilen bir canavardır. İÖ IV. yüzyıldan itibaren Val Camonica'daki (İtalyan Alpleri) kaya resimleri üstünde ve İÖ I. yüzyılın ilk yarısında da, muhtemelen Kuzey Denizi kıyılarında yapılmış olan Gundestrup (Danimarka) leğeni üstünde geyik boynuzlu tanrının yanında bulunur. Böylece bu eski ve kalıcı bağ, Galya sınırlarında ve görünüşe göre Batı  Kelt bölgesine kadar olan yerlerde tam olarak doğrulanır. Bu leğenin üstündeki boynuzlu yılan, savaşçı bölüğünün başında tek başına bulunur;  mitik olarak atlılar ve piyadeleri yönetmek için bütün niteliklere sahiptir (bu rolü içinde ona cenazeyle ilgili bir nitelik atfetmişlerdir, ancak bu kanıtlana­mamıştır). Galya sikkelerinde üstünde (Togirix Sequana'larında) bir  atın  üstünde,  belki  de  bir  savaş  sırasında  görülür.  Diğer sikkelerde, İÖ I.  yüzyılda Tuna boyundan Bratislava'ya kadar inmiş  olan  Bohemyalı  Boyenlerin  paraları  üstünde  boynuzlu yılana  benzeyen  bir  şey  görülür.  Ancak  bu  hayvanın bedeni, boyuna (epeyce kısa) göre bir yılanınkinden daha iridir ve başı da daha ziyade tıpkı ejderhalardaki gibi ve kimi kez de kıvrık boynuzlarıyla birlikte düşsel bir dört ayaklı hayvanın başıdır. [Mitolojiler Sözlüğü: 677]

B.
Bir kopyadan fotoğraflanmış
C.
Keltlerin üç büyük tanrısından biri olan  Taranis elinde tekerleği ve kafasında boynuzlu miğferiyle birlikte
görüntülenmiş. 
D.


E. Erginlenme ayini mi?
Savaşçılar atlarına binmiş muhtemelen savaşa giderken bir dev veya bir tanrı, bir savaşçıyı tepetaklak tutarak kazana sokmaya çalışırken resmedilmiş. Kazan ve su... Bu kutsal ikili bir tür vaftiz töreninde,[2] arınma ayininde kullanılıyor gibi.



Taban Levhası




Sakallı Tanrı ve Kelt Kitabı
Küçük eşlikçileriyle birlikte dış levhalarda bir kaç kez yer alan (a, b, c ve d levhaları) bu figürün Keltlerin deniz tanrısı Manannan'ı temsil ettiği düşünülüyor.

Kazanın dış levhasına yerleştirilmiş olan sakallı figürlerin; Kells Kitabındaki sakallı kişilere benzeyip benzemediği üzerinde de düşünmek lazım. Kelt rahipleri tarafından 800 (MS) yıllarında veya daha önceleri yazılmış olan bu kitap, resimlerle ve daha çok da nakışlarla süslü bir İncil kitabıdır. Batı kaligrafisinin bir şaheseri ve doruk noktası olarak kabul edilir. Aynı zamanda İrlanda'nın en önemli ulusal hazinelerinden biri olarak tanınır.


Kells Kitabı'ndan aldığım aşağıdaki resimleri inceleyiniz. Kitapta kullanılan figürlerle, Kazan'daki figürler arasında büyük benzerlik var. Keltler ürettikleri neredeyse her esere; güçlü sakalları büyük bıyıkları olan bu kişiyi/tanrıyı (?) nakşetmişler.

..

.



Karun Hazinesi'ndeki Kazan
Bir de Karun Hazinesi olarak bilinen buluntuların içinde yer alan aşağıdaki kazanı  inceleyiniz. Benzerlik olduğu çok açık. Bu durum [Avrupa'ya göre "doğu" kökenli] ortak bir kültürel mirasın varlığını kanıtlıyor. Bir çok uzman kazanın Balkan ve/veya Trakya kökenine vurgu yapıyor zaten ama Lidya'dan bahsedene raslamadım. https://kaynaklarlatarih.blogspot.com/2019/02/karun-hazinesi.html

Karun Hazinesinde bulunan kazan veya tas üzerindeki işlemeler ve figürler
Gundestrup kazanıyla büyük benzerlik gösteriyor. Tarihsel olarak bu tasın daha eski
olduğunu da belirteyim (MÖ 6. yy)


Gundestrup Kazanından bir sakallı tanrı figürü
Diğer sakallı "tanrı" figürlerine de bkz. 
Kulbun alt ucundaki figürü ve işleme üslubunu inceleyiniz. 

Kulbun alt ucundaki figürü ve işleme üslubunu inceleyiniz. 

Hamam Tasları
Balkanlar, Anadolu ve Yakındoğu'da binlerce yıldır devam eden bir gelenek var: Çeşitli motiflerin, kabarta ve/veya kazıma yöntemi ile genellikle bakır ve gümüş kaplara işlendiği  hamam tasları... Bunların taban kısmının ortasında dışarıdan içeri doğru bir çukur bulunur, kulpları olmayan kapları insan eli iyi kavrayabilsin diye düşünülmüş, zarif ve inanılmaz kullanışlı bir buluştur bu. Prof. Dr. Recep Meriç, Şifa Tası olarak da bilinen bu tasların Erken Osmanlı Dönemi’nde şekil alan formunun, Pagan tanrılarının kullandığı göbekli tas (omphaloslu phiale) ile aynı olduğunu ve bu kökenden geldiğini dolayısıyla bu tasların 3 bin yıllık geçmişi olduğunu belirtiyor[3]. 

İnsan hamam tasları ile Gundestrup Kazanı'nın ortak bir geçmişin akraba ürünleri gibi göründüğünü görmezden gelemiyor. Ama Gundestrup Kazanı'nın daha çok kurna olarak bir işlevi olduğunu da ileri sürebiliriz. Bu durumda belki onun da su taşımak için bir ibriği ve içindeki suyu dökmek için hamam tası vardı. Bilmiyoruz elbette. Bu sadece akla gelen bir fikir.

Aşağıya örnek olarak aldığım taslar, eski ve antika olarak değerlendirilmiş çeşitli sitelerde satışa sunulmuş. Ne kadar eski olduklarını bilmiyorum ama güzeller ve kabartma ile yapılmış motiflerle süslenmişler. Bizim kazanımız, içeride ve dışarıda bulunan levhaların birbirine perçinlenmesiyle yapılmış. Dışarıda başka, içeride başka motif ve sahneler var. Hamam taslarının halen daha kullanıldığını da söyleyelim; elbette motif olarak insan ve hayvan figürleri kullanılmamıştır. Müslüman topraklarında bunun olması düşünülemez zaten.  Ama Müslümanlıktan önceki kapların insanı, doğayı ve suyun kutsallığını temsil eden figürlerle donatılmış olması muhtemeldir. Nitekim Müslüman toplumlarında resim koyamadıkları tasları ayetlerle süsleyerek tasın kutsallığını hatırlatan atıfta bulunmuşlardır.

Son olarak belirttiğim coğrafyada çok yaygın olarak kullanılan kurna örneklerine de bakalım elbette mermer kurnalar bunlar. Metalden yapılmış bir kazanı yakın dönemde bulmak zor ama Urartu ve Frig kazanları da bu kadar hatta daha büyüktü ve çeşitli amaçlarla kullanılıyordu.
 

 .


Kelt Kalkanı ile Kazanın Benzerliği Tartışılmaz
Kuzey İtalya'a bulunan Keltlere ait bu gümüş kalkanın üzerindeki 11 savaşçı olduğu düşünülen başın
Gundestrup kazanındaki figürlerle doğrudan bir benzerliği var.
Resmin Kaynağı; Historical Atlas of the Celtic World, Angus Konstam, s. 37

Frig Tası
Açıklamasında içki tası denmiş ama yakından bildiğimiz hamam taslarının (şifa tasları) aynısı olduğu için bunun bir Şifa Tası olması mümkün. Veya çok amaçlı kullanılıyordu. 
Kaynak
MÖ 6. yüzyıl
"Lidlere ait bir ürün de olabilir" notu düşülmüş



Keltlerin ana vatanı konusunda farklı fikirler de var (sarı bölge)

Hergün Keltlere Ait Yeni Bulgulara Ulaşılıyor
Fransa'da yapılan kazılarda prense ait olduğu düşünülen zengin cenaze eşyalarıyla gömülmüş yeni bir mezar ortaya çıkarılmış. Eşyalar arasında bulunan aşağıdaki parçanın kazandaki figürlerle bağlantısı oldukça açık. Daha ayrıntılı bilgi için bkz. 




NOTLAR
[1] Bütün bu tartışmalar için şu kaynağa bkz.  http://www.wikizeroo.net/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvR3VuZGVzdHJ1cF9jYXVsZHJvbg

[2] Vaftiz, Hristiyanların bulduğu sadece onlara has bir kutsama/arındırma ritüeli değildir. Çok eski zamandan beri yaşamın vazgeçilmez sıvısı olan SU, bildiğimiz her kültürde kutsal kabul edilmiştir. 

[3] Şu kaynağa bkz. Hamam Tasları: https://haber.yasar.edu.tr/yasam/3bin-yildir-ayni-tas-ayni-hamam.html

Kaynaklar 
Kells Kitabı için şu kaynaktan yararlandım. Trinity Kolejinin Arşivi (Dublin) https://digitalcollections.tcd.ie/home/#folder_id=14&pidtopage=MS58_007v&entry_point=571


Resimlerin çoğunu buradan aldım
http://www.wikizeroo.net/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvR3VuZGVzdHJ1cF9jYXVsZHJvbg

Bazı resimleri buradan aldım
https://www.facebook.com/britishmuseum/photos/a.418481824722/10153703643749723/?type=3&theater


Bazı resimleri buradan aldım
https://balkancelts.files.wordpress.com/2018/03/master-of-drfagons.jpg

İçinde yeterli bilgi yok ama bu kaynak hareket noktam oldu
Şifreler Kitabı, Paul Lunde, NTV Yayınları, 2009

Hamam taslarının 3000 yıllık geçmişi için bkz.
https://haber.yasar.edu.tr/yasam/3bin-yildir-ayni-tas-ayni-hamam.html

Kells Kitabı için ayrıca buraya bkz.
http://www.wikizeroo.net/index.php?q=aHR0cHM6Ly90ci53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvS2VsbHNfS2l0YWLEsQ

Keltler veya Galatlar (tarihleriyle ilgili Anadolu eksenli bilgiler var)
https://kaynaklarlatarih.blogspot.com/2016/01/keltler-veya-galatlar.html

Karun Hazinesi için bkz. https://kaynaklarlatarih.blogspot.com/2019/02/karun-hazinesi.html

Mitolojiler Sözlüğü, Yves Bonnefoy (ed.), Dost Yayınları

Encyclopedia of World Religions, Britannica Yayınları, s. 1077

Historical Atlas of the Celtic World, Angus Konstam, Mercury Book, 2003

https://arkeofili.com/2500-yillik-kelt-prensinin-mezari-inceleniyor/


Hiç yorum yok: