Suriye'deki Yukarı Fırat vadisinde tarih öncesi bir arkeolojik sit alanıdır. Yerleşim 13.000 ila 9.000 yıl önce iki ana aşamada iskan edilmiştir. Epipaleolitik döneme tarihlenen *Abu Hureyra 1, yerleşik bir avcı-toplayıcı köydü ; Çanak Çömlek Öncesi Neolitik Çağ'a tarihlenen Abu Hureyra 2 ise, dünyanın ilk çiftçilerinden bazılarına ev sahipliği yapıyordu. Neolitik Devrim boyunca neredeyse sürekli yerleşilmiş olması Abu Hureyra'yı tarımın kökenlerinin araştırılmasında kullanılan en önemli kaynaklardan biri yapmıştır. Arkeologlar burasının 6000 yıl boyunca kesintisiz olarak iskan edildiğini düşünmektedir.
![]() |
Göbekli Tepe'nin, Kuzey Suriye'deki höyüklerin mesafesine bakınız. |
İki yılla sınırlanan kurtarma kazısı sırasında kayıpsız bir bilgi elde etmek için tüm kuru toprak ve hayvan kemiklerinin neredeyse tamamı elendi. Alanın, tarımın oluşum aşamaları hakkında bilgi verme potansiyeli göz önüne alındığında, ekskavatörler (Toprak işlerinde kullanılan iş makinesi, kazmaç), büyük bitki kalıntıları örneklerini kurtarmak için sistematik olarak yüzdürme tekniği kullandılar. Bu yöntemlerle elde edilen 2 ton hayvan kemiği ve 500 litre bitki kalıntısı; ekonomi ve çevredeki değişiklikler hakkında önemli bilgiler sağladı. Yukarıda da değindiğim gibi, buradan sağlanan veriler üzerinde çalışmalar halen daha devam etmektedir.
Abu Hureyra 1 sakinleri avlanarak, balık tutarak ve yabani bitki toplayarak yiyecek elde ederdi. Ceylan, esas olarak, yıllık göçleri sırasında köyden büyük sürülerin geçtiği yaz aylarında avlanırdı. Kitlesel öldürmeler aynı zamanda et, deri ve hayvanın diğer kısımlarının toplu olarak işlenmesini gerektirdiğinden, kısa sürede elde edilen büyük miktardaki yiyecek, kalıcı olarak yerleşmenin muhtemel bir nedeniydi. Çünkü etler taşınamayacak kadar çok ve dolayısıyla ağırdı ve etlerin hava koşullarından, zararlılardan da korunması da gerekiyordu. Burada şimdiye kadar insanlar bitki yetiştirdikleri ve hayvanları evcilleştirdikleri için yerleşik yaşama geçtiler teorisiyle çelişen bir bakış açısı var.
Ceylan dışında diğer avlar; yıl boyunca avlanan yaban domuzu, koyun ve sığır gibi büyük vahşi hayvanlar ile tavşan, tilki ve kuş gibi daha küçük hayvanları içeriyordu. Yürüme mesafesindeki üç farklı eko-bölgeden (nehir, orman ve bozkır) farklı bitki türlerini de topladıkları gibi yine bu yabani bahçelerden siyez buğdayı, emmer buğdayı ve iki çeşit çavdar gibi yabani tahıl otları da dahil olmak üzere çeşitli tahılları da topluyorlardı. Bu tahılları öğütmek için birkaç büyük taş alet de bulunmuştur.
![]() |
Ebu Hureyre 1 Kaynak: Encyclopedia of Global Archaeology, isbn:9781441904263 Epipaleolitik döneme tarihlenen Abu Hureyra 1, yerleşik bir avcı-toplayıcı köyüydü |
Abu Hureyra 2'de yerleşmenin şekli aniden değişmiştir. Sakinler, kulübelerini ahşap direklerden bir çerçeve ve ezilmiş toprak veya kilden zeminlerle zeminin yüzeyine inşa ettiler. İnsan kemiklerinin buluntuları, ölenlerin bir kısmının yerleşim alanı içinde gömülü olduğunu gösteriyor.
En çok sayıda eser yontma taştan yapılmıştır. Mikrolitler, kazıyıcılar ve çentikli parçalar dikkat çekiciydi. Anadolu'nun kuzeyinden de birkaç obsidiyen parçasının ithal edildiği de gözlenmiştir. Kemik eserler, ok uçları, birçok bız ve bazı iğneler de bu dönemde bulundu. Diğer aletler bazalttan yapılmıştır. Bunların arasında öğütme kapları, kuyular, sürtme taşları, ve havanlar bulunmuştur. Bunlar yiyecek hazırlamak ve tahıl tanelerini öğütmek için kullanılırdı. Çentikli çakıllar muhtemelen olta ve ağlar için ağırlık olarak kullanılmıştır.
![]() |
Ebu Hureyre 2 |
Çanak Çömlek Öncesi Neolitik Çağ'a tarihlenen bu tabakalardaki yerleşim, dünyanın ilk çiftçilerinden bazılarına ev sahipliği yapıyordu. Neolitik Devrim boyunca bu neredeyse sürekli işgal dizisi Ebu Hureyra'yı tarımın kökenlerinin araştırılmasında en önemli yerlerden biri yapmıştır.
Kuzey yarım küreden elde edilen yeni kanıtlar, burasının muhtemelen atmosferde parçalanan bir kuyruklu yıldız veya asteroidin neden olduğu kozmik bir olayla aniden çöktüğünü gösteriyor (Bu konuda farklı düşünenler de var. Netleşmiş bir tez değildir.) Bu, Kuzey Atlantik'te çok daha soğuk, daha kuru koşulların başlamasına neden olan bir eriyik suyu darbesini tetikledi. Bu kozmik olayın, karasal dünyada platinin yaygın olarak ortaya çıkmasıyla da bağlantılı olduğu kabul edilir.
*Genç Dryas Dönemi; MÖ 10.900 yılında başlayıp 1300 yıl süren kısa buzul çağı. Buzul devri "görece" bitmişken havalar ısınmışken yeniden -küçük- buzul devri yaşandığına dair kanıtlar bulmuşlardır. Bu fikir şöyle ortaya çıkmıştır: İsveç göllerinin diplerindeki çamur katmanlarını araştıran bir grup bilim insanı 12.000 yıl önceye ait dryas octopetala adındaki arktik bir çiçeğe ait büyük miktarda polen keşfeder. Dryas bitkisinin ana vatanı kuzey topraklarıdır ve sadece çok soğuk dönemlerde Avrupa'nın bazı yerlerinde görülmüştür. Bu bitkinin 12.000 yıl önce İsveç'te yaygın olarak görülmesi, son buz çağından sonra gelen ılık hava yerine aniden daha soğuk bir hava geldiğini göstermiştir. Bulgulara bu çiçek yoluyla ulaşıldığı için döneme de onun ismi verilmiştir. Sözü edilen küçük buzul devrine atmosfere çarpan ve parçalanarak dünyaya düşen bir meteorun neden olduğu sanılmaktadır (?). Genç Dryas döneminde bir çok hayvanın nesli tükenmiş eski yerleşim yerleri terk edilmiştir. Göbekli Tepe'nin de bu çağın sonunda inşa edildiği düşünülmektedir.
By Steinsplitter - Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=33747805
Dryas Çiçeği: Alp-tundra kır çiçeği. Sekiz Yapraklı Dağ Çiçeği. Kuzey ülkelerinin sembolik çiçeğidir. Buradaki Genç öneki diğer Dryas dönemlerinden ayırmak için kullanılmıştır. Örneğin En eski Dryas, Genç Dryas'tan yaklaşık 1.770 yıl önce meydana gelmiş ve yaklaşık 400 yıl sürmüştür. Buradan da anlaşıldığı gibi bu bitki tarih öncesi dönemleri sınıflandırmak için ölçüt olarak kullanılmaktadır.
Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem Kronolojisi
NOTLAR
* AnaBritannica'ya uygun olarak Abu Hureyra adını kullandım.
** Natufian: https://en.wikipedia.org/wiki/Natufian_culture
Kaynaklar
https://www.wikiwand.com/tr/Gen%C3%A7_Dryas
https://www.wikiwand.com/en/Tell_Abu_Hureyra
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder